Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/16926
Karar No: 2019/2294
Karar Tarihi: 12.03.2019

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/16926 Esas 2019/2294 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı kurum, Bağ-Kur sigortalısının ölümüne neden olan trafik kazası sonucunda hak sahiplerine bağlanan aylıklar ile yapılan cenaze yardımı nedeniyle uğradığı zararın rücuan tahsili için davalılar arasında dava açmıştır. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Ancak, davanın yasal dayanağı olan 1479 sayılı Kanunun 63. maddesi yerine yanılgılı bir şekilde 5510 sayılı Kanunun 39. maddesi gösterilmiştir. Ayrıca, davalıların görev kusuru nedeniyle doğan zarardan dolayı rücu edilmesi gerektiği düzenlenen Anayasa ve 657 sayılı Kanun maddeleri dikkate alınmamıştır. Yine, trafik kazalarında sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağına ilişkin düzenlemelerin irdelemesi yapılmamıştır. Bu nedenlerle, temyiz edilen hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Kanun maddeleri:
-1479 sayılı Kanunun 63. maddesi
-5510 sayılı Kanunun 39. maddesi
-Anayasanın 129/5 maddesi
-657 sayılı Kanunun 13. maddesi
-2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 85/1 ve 91. maddeleri
-6111 sayılı Yasanın 59. maddesi ve Geçici 1. maddesi.
10. Hukuk Dairesi         2016/16926 E.  ,  2019/2294 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

    Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı Kurum ve davalılardan ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1-22.02.2006 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu ölen Bağ-Kur sigortalısının hak sahiplerine bağlanan aylıklar ile yapılan cenaze yardımı nedeniyle uğranılan Kurum zararının rücuan tahsiline ilişkin davada, davanın yasal dayanağı 1479 sayılı Kanunun 63"üncü maddesi olduğu halde; Mahkemece yanılgılı değerlendirme sonucunda 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 39"ncı maddesinin hükmün gerekçesine yasal dayanak olarak gösterilmiş olması isabetsizdir.
    2-Dava konusu trafik kazasında Milli Savunma Bakanlığına tahsis edilen KKK 147138 plakalı araç davalı ... tarafından kullanmakta ise de 657 sayılı Kanun 13. maddesi kapsamında çalışıp çalışmadıkları mevcut kadroları araştırılmakasızın karar verilmiştir.
    Anayasanın 129/5 maddesinde "memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve Kanunun gösterdiği şekil ve şartlara uygun olarak, ancak idare aleyhine açılabilir." hükmünün öngörülmüş olmasına, keza 657 sayılı Kanunun 13. maddesi de bu hususu amir olduğundan yetkilerini kullanırken deyiminin; uygulamada görevlerini yaparken biçiminde yorumlanmasına, normlar hiyerarşisine göre önce Anayasa ve sonra sırasıyla, Kanun, Tüzük ve Yönetmelik hükümlerinin uygulanması prensibinin hukukun evrensel kurallarından bulunmasına göre, eylem veya işlemin görev kusuru olarak nitelendirilebildiği hallerde, kişisel kusura dayanılarak memur hakkında Adli Yargıda doğrudan doğruya dava açılmayacağına ilişkin düzenlemeler gözetilerek davalılar ... ve ..."nun durumu tespit edilerek bu yasal çerçevede irdelenmemiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    3-Yasa Koyucu tarafından, 25.02.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren, 13.02.2011 tarih 6111 sayılı Yasanın 59. maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98. maddesi değiştirilmiş, anılan değişiklik ile trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı esası getirilmiştir.6111 sayılı Kanunun, yayımı tarihinde yürürlüğe giren Geçici 1. maddesi ile de, bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedelleri, yine Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı belirtilmiştir.
    2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 85/1 maddesine göre “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” 91. maddesine göre de, “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.”
    Tedavi giderleri kapsamında, sigorta şirketinin, Güvence Hesabının, sürücünün ve işletenin, zorunlu olarak sigorta teminatına bağlanması nedeniyle yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenlemenin yürürlüğe girmesi ile sona erdirilmiş bulunmaktadır.
    Bu haktan, sigorta sözleşmesinin tarafı olan işleten ile sürücülerinde yararlanması gerekmekte olup, poliçe limiti kapsamında kalan tedavi giderleri nedeniyle sorumlulukları sona erecektir. Sigorta sözleşmesinin sağladığı teminattan yararlanmayanların bu haktan da yararlanamayacakları açıktır. Ancak, zorunlu sigorta teminat tutarlarını aşan tedavi giderlerinin, zarara sebep olan veya hukuken sorumlu olanlar tarafından karşılanacağı, bu kişiler yönünden poliçe limitini aşan kısım yönünden sorumluğun devam edeceği de kabul edilmelidir.
    Mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, sigortalıya yapılan hastane masrafları yönünden, davanın açıldığı tarihten sonra yürürlüğe giren anılan düzenlemeler uyarınca davalı araç işleteni ve maliki yönünden irdelemenin yapılması gerekir.
    O hâlde, davacı Kurum ile davalı ... vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 12.03.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi