9. Hukuk Dairesi 2015/21722 E. , 2016/7453 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti, ücret, asgari geçim indirimi, fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; iş sözleşmesinin davalı tarafça haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiğini, yıllık izinleri kullandırılmadığı gibi karşılığı olan ücretleri de ödenmediğini, fazla çalışma yapmasına ve ulusal bayram genel tatillerde çalışmasına rağmen karşılığı olan ücretlerin ödenmediğini iddia ederek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, asgari geçim indirimi, ücret, fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil ücretlerinin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkeme, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanarak davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Kıdem tazminatına uygulanması gereken faizin başlangıcı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununun 120’nci maddesi yollamasıyla, halen yürürlükte bulunan 1475 sayılı Yasanın 14’üncü maddesinin on birinci fıkrası hükmüne göre, kıdem tazminatının gününde ödenmemesi durumunda mevduata uygulanan en yüksek faize karar verilmelidir. Faiz başlangıcı fesih tarihi olmalıdır. İş sözleşmesinin ölüm ya da diğer nedenlerle son bulması faiz başlangıcını değiştirmez. Ancak, yaşlılık, malullük aylığı ya da toptan ödeme almak için işyerinden ayrılma halinde, işçinin bağlı bulunduğu kurum ya da sandığa başvurduğunu ve yaşlılık aylığı bağlandığını belgelemesi şarttır. Bu halde faiz başlangıcı da anılan belgenin işverene verildiği tarihtir.
Yaşlılık aylığı bağlandığına ilişkin belge işverene bildirilmemişse, işverence kıdem tazminatı olarak ilk taksitin ödendiği tarih bakiye kıdem tazminatı için faiz başlangıcı sayılmalıdır. Böyle bir taksit ödemesi de olmadığı durumlarda faiz başlangıcı, davanın açıldığı ya da icra takibinin yapıldığı tarihtir.
Somut uyuşmazlıkta davacı işçiye yaşlılık aylığının bağlandığına dair ..."dan alınmış bir yazının işverene tebliğ edildiğine ilişkin herhangi bir belgeye dosya içinde rastlanılmadığından kıdem tazminatı faizinin dava tarihi yerine fesih tarihinden itibaren başlatılması hatalıdır.
3- Taraflar arasında fazla çalışma ücretinin hesabı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma ile ulusal bayram genel tatillerde çalışma her türlü delille kanıtlanabilir. Fazla çalışma ile ulusal bayram genel tatillerde çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir.
İşçinin çalışma olgusunun tespitinde işyerinde veya komşu işyerinde çalışanların tanıklığı önemli olduğu gibi tanık olarak dinlenecek kişinin tanıklığına güveni etkileyebilecek bir durumun olup olmadığı da araştırılmalıdır. Tanıklar ancak kendi çalıştıkları dönemle ilgili beyanda bulunduklarından, sadece kendi dönemleri ile dikkate alınmalı, tüm süre için başka delil yok ise dikkate alınmamalıdır.
Dosya içeriğine göre; dinlenen davacı tanıkları davacının tüm süresi için beyanda bulunmamış olup, çalışma süreleri daha az bir süreye isabet etmektedir. Fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil ücreti hesabında, tanık beyanlarına davacı ile birlikte çalıştıkları süre yönünden ve bununla sınırlı olarak itibar edilmesi gerektiği gözden kaçırılarak yapılan hesaplamaya itibarla hüküm kurulması hatalıdır.
4- Asgari geçim indirimi, işçinin asgari geçim düzeyini sağlayacak gelir kısmının, işçinin toplam gelirinden düşülerek vergi dışı bırakılmasıdır. Ücret ya da ücretin eki niteliğinde bir alacak olmayan asgari geçim indirimi alacağına yasal faiz uygulanması gerekir.
Dosya kapsamına göre; davacı vekili, dava ve ıslah dilekçelerinde asgari geçim indirimi alacağının en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte tahsilini talep ettiğinden mahkemece asgari geçim indirimi alacağının yasal faiz oranını aşmamak üzere en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi gerekirken, en yüksek mevduat faizi ile tahsiline karar verilmesi 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 26. maddesinde belirtilen taleple bağlılık kuralına aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
....