Abaküs Yazılım
1. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/2931
Karar No: 2016/993
Karar Tarihi: 07.03.2016

Kasten öldürme - kasten öldürmeye teşebbüs - tehdit - 6136 sayılı Kanuna muhalefet - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2015/2931 Esas 2016/993 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Kararda, bir kasten öldürme, kasten öldürmeye teşebbüs, tehdit ve 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçu işlendiği ve sanıkların duruşmalı inceleme isteminin reddedildiği belirtiliyor. Kurulan hükümlerin niteliğine ve ceza miktarına göre müdafiinin inceleme istemi reddedilirken, maktulün ailesinin davaya müdahil olma taleplerinin de reddedildiği ifade ediliyor. Gerekçeli kararın belirli nitelikleri taşıması gerektiği, iddia ve savunmaların açıkça gösterilmesi, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, suçun nitelendirilmesi vurgulanarak gerekçeli karaın kısa düşüldüğü açıklanıyor. Bunun yanı sıra, sanıklara yüklenen suçların belirlenmesi ve kabul edilen olayların gösterilmesi gerektiği belirtilerek, eksik inceleme sonucu hüküm kurulduğuna dikkat çekiliyor. Kararda bahsi geçen kanunlar ise şu şekilde açıklanıyor:
- 6136 sayılı Kanun: Uyuşturucu veya uyarıcı madde kaçakçılığı suçundaki cezaları belirleyen yasa.
- TCK'nin 29. maddesi: Bir suçun nasıl işlendiği, hangi koşullarda işlendiği belirlenirken, suçun oluşabilmesi için bazı koşulların bulunması gerektiğini belirleyen kanun.
- Anayasa'nın 141. maddesi: Yargıtay'ın gö
1. Ceza Dairesi         2015/2931 E.  ,  2016/993 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten öldürme, kasten öldürmeye teşebbüs, tehdit, 6136 sayılı Kanuna muhalefet.


TÜRK MİLLETİ ADINA

1-a) Sanık . hakkında kasten öldürme ve öldürmeye teşebbüs suçlarından kurulan hükümlerin niteliğine, 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan ise verilen ceza miktarına göre müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin reddine,
b-) Sanık .. sanıklar .,., hakkında maktül . kasten öldürme, mağdurlar .,.,., kasten öldürmeye teşebbüs suçlarından açılan davaya katılma ve bu suçlardan kurulan hükümleri temyize hak ve yetkisi bulunmadığından, müdafiinin bu suçlardan kurulan hükümlere yönelen temyiz isteminin reddine,
2-) Gerekçeli kararın Anayasa"nın 141 ve 5271 sayılı CMK"nun 34, 230 ve 232.maddelerinde belirtilen nitelikleri taşıması gerektiği, gerekçe bölümünde iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin açıkça gösterilmesi, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, Yargıtay denetimine imkan verecek biçimde ayrı ayrı gösterilmesi ve hangisinin hangi sebeple diğerine üstün tutulduğu belirtilerek, ulaşılan kanaat ve sanığın suç oluşturduğu sabit görülen fiili ve bunların nitelendirilmesi, belirsiz, kapalı ve duraksamalı söylemlerden kaçınılması, kabul edilen olayların gösterilmesi gerektiği gözetilmeksizin;
a-) Hüküm fıkrasında “....... ise ruhsatsız tabanca ile
.kasten yaralama amaçlı hareket ettiği, aniden bu şekilde gelişen olayların varlığı ve amacı yönde olduğu kabul edilen kalabalık gruptan kimin tarafından yapıldığı bilinemediği halde bu kez .. bıçak ve tabanca kullanmak suretiyle yaralandığı” şeklinde olay kabul edildikten sonra “....Sanıklardan .. olay tarihinde varlığı ve kullanıldığı kabul edilen ruhsatsız tabanca ile ... ve .. öldürmeye teşebbüs edecek biçimde hareket edip yaraladığı, yakınıcı sıfatındaki Bilhan yönünden TCK"nun 29. maddesindeki koşulların oluşmadığı, ancak olayın başlangıcında işyerinde personeli olan ... yönelik ... silahla tehdit eylemi nedeniyle tahrik koşullarının bu eylemi yönünden oluştuğu sonuç ve kanaatine varılmakla” şeklinde olayın farklı biçimde kabul edilmesi,
Gerekçede “....açık kimlikleri saptanamadığı halde ... beraberindeki kişilerden bazılarının bıçak ve tabanca kullanılması sureti ile .yaraladıkları, bu eylemlerin dahi aynı zaman diliminde gerçekleştiği .,., dışında olay sonrası ölen . ile yine sanıklardan .. tabanca bulundurdukları sabit görülüp, bu kişilerden . yönünden aksi düşünülse dahi olayların azmettireni olması sıfatı ile hukuki açıdan aynı neticenin doğacağı kabul görmüştür.......sanıklardan ... olay tarihinde yanında ... olduğu halde bu kişide dahi varlığı kabul edilen biçimde kendisi ile beraber tabanca kullanmak sureti ile olayların sorumlusu tutuldukları ... ve .. yönelik davranış tarzları kullanılan aletin elverişliliği, meydana gelen netice, oluşan husumet birlikte değerlendirildiğinde tahrik altında öldürmeye teşebbüs olarak kabul edilmesi gerektiği,......... yönünden aleyhe düşünülse dahi olayın geldiği netice itibari ile kendisi ile beraber hareket eden kişiler yönünden azmettiren sıfatının kabulünün gerekeceği” şeklinde sanık .. mağdur sanık . yaralanması eylemine katılıp katılmadığı katıldı ise asli fail olarak mı yoksa azmettiren olarak mı katıldığı ve haksız tahrik konusunda çelişkili ve tereddüte neden olacak şekilde olayın kabul edilmesi suretiyle hükmün karıştırılması,
b-) Sanık .eylemi ile ilgili olarak hüküm fıkrasında “sanığın ... ölümü ile yine ..., ... ve ... hayati tehlike geçirecek şekilde yaralanması ile neticelenmiş, . dışındaki kişiler yönünden kasten öldürmeye teşebbüs olarak değerlendirilmesi halinde dahi varlığı kabul edilen koşullar çerçevesinde sanık . kendisine yönelik ayrıntıları açıklanan çok yakın tehlike ve saldırının varlığının yarattığı korku ve heyecan ile ateş edip, bu sonuçları yarattığı” şeklinde eylemi çok yakın tehlike ve saldırı altında gerçekleştirdiği kabul edilmesine rağmen gerekçede; “kendisinin
yaralanmasından sonra bu yaralanmaların yarattığı korku ve heyecan ile ateş etmesi” sonucu öldürme ve yaralama eylemlerini gerçekleştirdiği kabul edilerek eylemi gerçekleştirdiği zaman konusunda farklı değerlendirme ve kabuller yapılması,
c-) Mağdur sanık . silahla mağdur sanık . doğru ateş etmesi olayının hesabını sormak amacıyla maktul. ve sanık ... ile birlikte hareket ettikleri kabul edilen ..., ..., ..., ..., ... ve ..... ve .. kasten öldürmeye teşebbüs ettiğine dair mahkumiyetlerini gerektirecek düzeyde ve nitelikte somut ve şüpheden uzak delil bulunmadığından beraatlerine karar verilmesine rağmen, bu sanıklarla ve maktulle birlikte hareket ettikleri ve kimlikleri tespit edilemediği kabul edilen kişilerin öldürme kastıyla hareket ettiklerini, bu kişilerle beraatine karar verilen sanıklar arasında ne fark olduğunun, hesap sormak amacıyla hareket ettikleri kabul edilen kişiler arasında farklı değerlendirme yapılmasını kabule götüren delillerin ne olduğunun denetime imkan verecek şekilde karar yerinde tartışılmaması suretiyle gerekçede zaafiyete neden olunması,
d-) Olay mahallinde, olay gün ve saatine denk gelen zaman diliminde ve olayın meydana geldiği şartlarda, olay yeri inceleme raporu ve krokisi uzman bilirkişi marifetiyle uygulanmak suretiyle, savunma, mağdur ve tanık anlatımlarının denetimine olanak verecek biçimde temsili ve tatbiki keşif yapılması, keşifte tarafların ve tanıkların bulundukları konuma göre, her iki tarafta bulunan, olaya katılan ve ateş eden kişi ya da kişileri görüp göremeyeceklerinin, tanıyıp tanımayacaklarının kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespit edilmesi, maktul ve mağdurların bulundukları konuma göre asıl hedefteki kişi ya da kişilere doğru ateş edildiği sırada asıl hedefteki kişi yanında mutlak ve kaçınılmaz olarak üçüncü kişi ya da kişilerinde isabet almalarının ve buna bağlı olarak ölüm ya da yaralanma neticesinin meydana gelip gelmeyeceğinin kesin olarak belirlenmesi ve sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının tayin edilmesi gerektiği düşünülmeksizin, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
e-) Mağdur sanık ... sol omuz bölgesinden çıkartılan ve 23.07.2011 tarihli tutanakla teslim alınan mermi çekirdeğinin, olayla ilgili olarak ele geçirilen ve emanete alınan tabancalardan atılıp atılmadığı konusunda rapor aldırılması gerektiğinin düşünülmemesi,
Yasaya aykırı ve sanık . müdafiinin temyiz dilekçesi ve duruşmalı incelemedeki temyiz itirazları ile sanık ... müdafiinin ve Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle, sanıklar
.., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında kurulan hükümlerin sair yönleri incelenmeksizin tebliğnamedeki düşünceden farklı gerekçeyle BOZULMASINA, 07/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.
07/03/2016 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet Savcısı .huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık ... müdafii Avukat . yokluğunda 10/03/2016 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.






Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi