Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/230
Karar No: 2017/5295
Karar Tarihi: 13.06.2017

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/230 Esas 2017/5295 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/230 E.  ,  2017/5295 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı ... Yönetimi, kadastro ekiplerince 5304 sayılı Kanunla değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi gereğince ... olarak sınırlandırılan ancak kadastro komisyonunca ... sınırları dışına çıkarılan 136 ada 1 sayılı parselin güney kısmında kalan taşınmazın ... sayılan yerlerden olduğu ve komisyon kararının iptali ile bu kısmın ... sınırları içine alınması talebi ile dava açmıştır. Mahkemece davanın sıfat yokluğundan reddine ve ... köyü 136 ada 1 sayılı parselin 17804,50 m² yüzölçümü ile ... vasfıyla ... adına tapuya tesciline dair verilmiş olduğu karar 20. Hukuk Dairesinin 29.06.2009 tarih ve 2009/8120 E. - 10879 K. sayılı kararı ile “Çekişmeli ... köyü 136 ada 1 numaralı parsel yörede 5304 sayılı Kanunla değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi gereğince yapılan ... sınırlandırması sırasında kadastro ekiplerince 18762,98 m² yüzölçümü ile ... vasfıyla ... adına tespit edilmiştir. Yapılan bu sınırlandırmaya ... ve ... tarafından itiraz edilmiş ve kadastro komisyonunun 02.06.2008 tarihli kararı ile itirazın kabulüne ve (A) harfi ile gösterilen 17804,50 m²’lik kısmın ... vasfıyla ... adına, (B) harfi ile gösterilen kısmın tarım arazisi olması nedeniyle ... sınırları dışına çıkarılmasına karar verilmiştir. Bu durumda, dava konusu parselin (A) harfi ile işaretli yer dışında kalan bölümün ... parseli dışına çıkartılarak, bu bölümle ilgili tespit tutanağı iptal edilmiş sayılır. Mahkemenin 2008/376 (Dairenin 2009/8118) sayılı dosyasına gönderilen Kadastro Müdürlüğünün yazısında belirtildiği gibi, dava konusu olan bölüm hakkında tarım arazilerinin kadastrosu yapılırken hak sahipleri adına tespit tutanağı düzenlenip, davalıdır şerhiyle mahkemeye gönderilecektir. ... Yönetiminin dava konusu ettiği alan 02.06.2008 tarihli kadastro komisyon kararı ile ... sınırları dışına çıkarılan ve komisyon tutanağına ekli krokide (B) ile gösterilen alandır.
    Dava, kadastro komisyonu kararı ile  ... sınırları dışına çıkarılan (A) ile gösterilen alan dışında kalan  bölümün yeniden ... sınırı içine alınarak ... niteliğiye ... adına tesciline ilişkindir.
    Mahkemece dava edilen taşınmazın kadastro komisyon kararında (A) harfi ile gösterilen 17804,50 m² yüzölçümü ile ... vasfıyla ... adına tesciline karar verilen kısım olarak değerlendirilerek davanın sıfat yokluğundan reddine ve ... köyü 136 ada 1 sayılı parselin 17804,50 m² yüzölçümü ile ... vasfıyla ... adına tesciline karar verilmişse de, yörede ... kadastrosu 5304 sayılı Kanunla değişik 3402 sayılı Kadastro Kanunu hükümlerine göre de  yapılmış olduğundan ve Yörede 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik 4/3. maddesi uyarınca yapılan ... kadastrosunda 6831 ve 3402 sayılı Kanun hükümleri iç içe ve birlikte uygulandığından ... sınırları dışında bırakılan taşınmazlar hakkında 3402 sayılı Kanunun 26/4. maddesi gereğince henüz olumlu tespit tutanağı ve haritası düzenlenmemiş olmakla birlikte ... olmadığı konusunda "Olumsuz tutanak ve harita düzenlendiği" kabul edilip, 6831 sayılı Kanunun 11/1. maddesi gereğince kadastro Mahkemesinin görevi (yetkisi) başlayacağı ... ve ... Bakanlığının (... ve ... Bakanlığı) ya da ... Genel Müdürlüğünün otuz günlük kısmî ilân süresi içinde kadastro mahkemesinde dava açabileceği,
    açılacak bu davada  yapılan kadastro işlemin özelliği ve açılacak davanın niteliği nedeniyle bu davada husumet ... veya taşınmazın içinde bulunduğu köy tüzel kişiliği ya da davaya konu taşınmaza zilyet olanlara yöneltilebileceği,  kendilerine husumet yöneltilerek dava açılan özel ya da tüzel kişilerin gerçek hak sahibi olmadığı gerekçesiyle dava husumet yönünden red edilmeyip, kadastro mahkemesinin, dava dilekçesinde nitelikleri bildirilen taşınmazın tespit tutanağının, malik hanesinin açık bırakılmak suretiyle düzenlenip, Kanun ve Yönetmelik hükümlerine göre mahkemeye göndermesini kadastro müdürlüğünden istemesi gerektiği, tespit  tutanağı  düzenlenmeden keşif yapılması halinde, keşif sırasında belirlenecek hak sahiplerinin davaya katılması, bu arada tespit tutanağının gönderilmesi halinde dava  dosyası  ile  birleştirip 3402 sayılı Kanunun 27, 28 ve  29.  maddeleri gereğince  yargılamaya  devamla,  tespit  tutanağında yazılı hak sahiplerini de davaya katıp, husumet yaygınlaştırılarak taraf oluşturulduktan sonra 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi gereğince tarafların gösterecekleri deliller ile mahkemece re"sen lüzum görülen diğer deliller de toplanıp  dava konusu taşınmazın gerçek hak sahibi adına tesciline karar verilmesi gerektiğinden mahkemece kadastro komisyonunun 2.6.2008 tarihli kararı ile tarım arazisi olması nedeni ile ... sınırları dışına çıkarılan ve (B) ile gösterilen  taşınmaz  için  tespit tutanağı düzenlenip düzenlenmediği araştırılmalı; tespit tutanağı düzenlenmiş ise tutanak getirtilerek tespit malikleri davaya dahil edildikten sonra  işin esasına girilerek bu kısmın ... sayılan yerlerden olup olamadığı araştırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gereğin ” değinilerek bozulmuştur.
     Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra kadastro müdürlüğünden ekli dava dilekçesi ve haritalara göre dava konusu olan yerlerin ada ve parsel numaralarının bildirilmesi istenmiş ve Kadastro müdürlüğü 14.4.2010 tarihli cevabî yazısı ile 136 ada 1 sayılı parselin güney kısmında 135 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7 ve 8 ve 116 ada 21, 22 ve 26 parsel sayılı taşınmazların kaldığını bildirmiş olup (mahkemenin aynı gün temyiz incelemesi yapılan 2009/1353 E. -195 K. sayılı dava dosyasından anlaşılmaktadır) mahkemece 31.12.2010 tarihli celsede 135 ada 2, 3, 4, 5, 6, 7 ve 8 ve 116 ada 21, 22 ve 26 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin davaların tefriki ile ayrı ayrı esaslara kaydedilmesine, 135 ada 1 ve 136 ada 1 sayılı parsellere ilişkin davaların bu esastan yürütülmesine karar verildikten sonra,  135 ada 1 sayılı parsele ilişkin davanın tefrikine ve 136 ada 1 sayılı parsele yönelik davanın kabulüyle 136 ada 1 parselin ... vasfıyla ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 06.02.2012 gün ve 2011/12433 E. - 2012/1095 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında; "Mahkemece (B) harfi ile ile gösterilen kısım içinde kalan taşınmazlara yönelik davaların ayrılmasına karar verilmesi doğru değildir. Öncelikle mahkemece 135 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7 ve 8, 116 ada 21, 22 ve 26 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin davaların birleştirilmesi ve bundan sonra 136 ada 1 sayılı parseli tüm komşu parselleri ile birlikte gösterir kadastro pafta örneği getirtilerek ; mahkemenin 2009/ 1353 E. sayılı dava dosyasında bulunan dava dilekçesine ekli kroki ile 136 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağına ekli kadastro komisyon kararının eki olan 136 ada 1 sayılı parselden bu komisyon kararı ile ayrıldığı belirlenen (B) ile gösterilen kısma gösterir kroki birbirleri ile çakıştırılarak (B) ile gösterilen kısım içinde kalan taşınmazların ada ve parsel numaraları tespit edilerek davanın hangi parsellere yönelik olarak açıldığı kesin olarak saptanmalıdır. Mahkemece (B) harfi ile gösterilen alan dışında kalan taşınmazların dava konusu olmadığından bu alan dışında kalan taşınmazlara ilişkin ayrıca kadastro mahkemesinde kadastro tespitine itiraz davası açılmamış ise bu parseller dava konusu olmadığından kadastro tutanak ve eklerin olağan yollardan kesinleştirilmek üzere kadastro müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmeli; (B) ile gösterilen alan içinde kalan taşınmazlara ilişkin ise bu taşınmazların ada ve parsel numaraları tespit edildikten sonra bu parsellere ilişkin kadasto tespit tutanakları getirtilmeli, zuhulen bu tutanaklar kadastro müdürlüğünce kesinleştirilmiş ise bu parseller davalı hale getirtilerek varsa tespit malikleri, malik haneleri boş bırakılarak sınırlandırılmış ise tespit edilen zilyetleri davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlanmalı ve bundan sonra usulune uygun olarak dava konusu taşınmazların ... sayılan yerlerden olup olmadığı araştırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmelidir"" şeklinde gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece, 136 ada 1 sayılı parselin 02.06.2008 tarihli kadastro komisyon kararı ile ... sınırları dışına çıkarılan ve komisyon tutanağına ekli krokide (B) harfi ile gösterilen kısmının 135 ada 10 sayılı parsel olduğu ve Yüksek Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 12/09/2011 tarih ve 2011/9613 E. - 2011/9527 K. sayılı kararıyla onanarak kesinleştiği anlaşıldığından yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına; 116 ada 26, 135 ada 1, 135 ada 6 ve 136 ada 1 sayılı parsellerin kadastro tutanak asılları ve eklerinin olağan yoldan kesinleştirilmesine karar verilmiş hüküm davacı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, ... kadastrosu ve kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 5304 sayılı Kanunla değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi gereğince yapılan ... sınırlandırılması vardır.
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 13/06/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi