Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/3760
Karar No: 2019/1558
Karar Tarihi: 12.03.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/3760 Esas 2019/1558 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Dava, fındık alımıyla ilgili olarak senedin kötü niyetle takibine ilişkindir. Davacı fındık üreticisiyle davalı fındık alıcısı arasında bir anlaşma olmadığını iddia etmektedir. Mahkeme, kantar fişlerine dayanarak fındığın başka bir işyerine teslim edildiğini ve senedin borçlu olmadan takibe konulduğunu belirtmiştir. Ancak, Daire ilamında davalının kötü niyetli olduğu sonucuna varılmıştır ve kötü niyet tazminatıyla ilgili olarak hüküm fıkrasında düzeltme yapılmıştır. Kanun maddeleri olarak HMK Geçici 3. maddesi, 5236 sayılı Kanunun Geçici 2. maddesi ve 1086 sayılı HUMK 438/7. madde gösterilmiştir.
19. Hukuk Dairesi         2017/3760 E.  ,  2019/1558 K.

    "İçtihat Metni"

    19. HUKUK DAİRESİ
    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - KARAR -

    Davacı vekili, fındık üreticisi olan davacı ile fındık alımı yapan davalının 2014 yılı fındık sezonu henüz başlamadan önce bir araya gelip anlaştıklarını bu anlaşma ile davalının davacıya bir miktar ödünç para vermesi karşılığında davacının davalıya 30/09/2014 tarihinde topladığı ürünleri teslim etmesinin ve davacının aldığı para karşılığı teminat olarak boş bir senet vermesinin kararlaştırıldığını, taraflar arasında başka bir ilişki bulunmadığını, fındık sezonu tarafların bir araya gelip davacının davalıya 5135 kg fındık teslim etmesi hususunda anlaşmaya vardıklarını, müvekkilinin bu fındığı fazlasıyla davalıya teslim fişi karşılığında vermesine ve davacının davalıya borçlu olmamasına rağmen senedin iade edilmeyerek icra takibine konulduğunu ileri sürerek borçlu olmadıklarının tespiti ile davalının tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, taraflar arasında davacının iddia ettiği gibi bir anlaşma olmadığını, davacının bir ödemesi bulunmadığını, davacının ödünç aldığını kabul ettiği parayı ödediğini yazılı delille ispatlaması gerektiğini savunarak davanın reddi ile lehlerine tazminata karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece iddia savunma ve toplanan delillere göre kantar fişlerinden davacının fındıkları davalıya değil ayrı bir tüzel kişiliği bulunan ... Fındık isimli işyerine teslim ettiği, takibe konu senedin ... lehine düzenlendiği, davacının iddiasını ispatlayacak başkaca yazılı delil sunamadığı, hatırlatılan yemin teklif hakkını da kullanmadığı gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 06/10/2016 tarih 2016/3598 E. 2016/13013 K. sayılı ilamı ile ‘‘Davacının dava konusu senetle ilgili olarak C. Başsavcılığa şikayeti üzerine davalı şüpheli sıfatıyla 27.01.2015 tarihinde polise verdiği ifadede, ... fındığın işleticisi olduğunu, şikayetçi ile 4 yıllık bir ilişkileri olup, şikayetçinin alt tüccar olarak kendilerinden nakit para alıp köylerden fındık aldığı ve kendilerine verildiği bu alışverişlerde parayı peşin verdiklerinden imzalı (açık) senet alındığını, verilen para karşılığı fındık getirilmediğini, paranın istendiğini, paranın iade edilmemesi nedeniyle senedin borç miktarı kadar doldurularak takibe konulduğunu beyan etmiştir.Davalının ikrarı ve teslim fişleri gözetildiğinde fındığın teslim edildiği ve senedin bedelsiz kaldığı bu durumda davanın kabulü gerekirken delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı biçimde karar verilmesi doğru olmayıp, hükmün bozulması gerekmiştir’’ gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda,davanın kabulüne, davalı alacaklının senedin karşılıksız olduğunu bilmesine rağmen senedi takibe koyarak kötü niyetli olduğu anlaşıldığından asıl alacağın %20"si üzerinden hesaplanan 17.225,00 TL kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Davalı vekilinin kötüniyet tazminatına ilişkin temyiz istemine gelince,asıl alacak üzerinden %20 oranında kötüniyet tazminatına karar verilmiş ise de asıl alacak miktarının 68.900 TL olarak belirtilmiş olması nedeniyle 68.900 TL üzerinden hesaplanan %20 oranındaki tazminat miktarı 13.780,00 TL olup fazlaya ilişkin kötüniyet tazminatı verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirir ise de bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun Geçici 3. maddesi ve 5236 sayılı Kanunun Geçici 2. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 5236 sayılı Kanunun 16.maddesiyle değiştirilmeden önceki 438/7 maddesi uyarınca hüküm fıkrasının ikinci bendinde yer alan “17.225,00- TL” rakamının çıkarılarak yerine “13.780,00- TL” rakamının yazılmasına hükmün düzeltilmiş bu hâli ile düzeltilerek onanması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle kararın hüküm fıkrasının ikinci bendinde yer alan “17.225,00- TL” rakamının çıkarılarak yerine “13.780,00TL” rakamının yazılmasına ve hükmün düzeltilmiş bu hâli ile ONANMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 12/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi