11. Hukuk Dairesi 2018/1363 E. , 2018/3468 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Asliye Ticaret Mahkemesi"nce verilen 16/03/2017 gün ve 2016/1146 - 2017/183 sayılı kararı bozan Daire"nin 18/10/2017 gün ve 2017/3133 - 2017/5461 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin borcundan dolayı şirkete ait taşınmazın satışa çıkarılmasına rağmen satılamadığını, bu nedenle teferruğ kararı alındığını, ancak şirketin tasfiye edilmesi sebebiyle bu kararın uygulanamadığını, kamu borcu kapatılmadan şirketin tasfiyesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek şirketin ihyasına ve şirkete tasfiye memuru atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece ... Su Ürünleri San. Tic. A.Ş"nin ihyasına, ek tasfiye işlemlerinin yapılması için tasfiye memuru olarak Nermin Arıcı"nın tayinine dair verilen kararın davacı vekili ve davalı eski tasfiye memuru vekilince temyizi üzerine karar Dairemizce bozulmuştur.
Davacı vekili bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1- Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere ve dava konusu taşınmazın satışı ile sınırlı olmak üzere ... Su Ürünleri San. Tic. A.Ş.’nin ihyasına, ek tasfiye işlemlerinin yapılması için tasfiye memuru tayinine ve kararın Ticaret Sicil Müdürlüğünde ilanına karar verilmesiyle yetinilip 6102 sayılı TTK"nın 547/2. maddesi gereğince kararın tesciline hükmedilmemesi yerinde görülmemişse de kararın ilanı hükmünün tescili de kapsamasına, bu suretle kararda tescil ibaresinin kullanılmamasının sonuca etkili bulunmamasına göre, davacı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen aşağıdaki bent dışında kalan sair karar düzeltme isteklerinin reddi gerekir.
2- Dava, tasfiye sonucu ticaret sicilinden terkin edilen şirketin ihyası istemine ilişkindir. Mahkemece, 27/06/2012 tarihli kararla, dava konusu taşınmazın satışı ile sınırlı olmak üzere ... Su Ürünleri Sanayi ve Ticaret A.Ş."nin ihyasına, tasfiye talebinin reddine karar verilmiş, davacı vekilinin temyizi üzerine karar Dairemizce davada tasfiye edilen ve tüzel kişiliği sona eren şirketin taraf olarak gösterilmesi doğru olmadığından pasif dava ehliyeti yokluğundan davanın reddi gerektiği ve tasfiye memuru atanmamasının da hatalı olduğu gerekçeleriyle bozulmuştur.
6102 sayılı TTK"nın “ek tasfiye” başlıklı 547. maddesinde “Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.” hükmü düzenlenmiştir. Ek tasfiyeyle, tasfiye edilen şirketin tasfiye sürecinde meydana gelen bir eksiklik ve ya ortaya çıkan bir sebeple ek tasfiyeye neden olan işlemin tamamlanabilmesi için şirkete tüzel kişilik kazandırılarak eksikliklerin giderilmesi amaçlanmaktadır. Böylece, ek tasfiyeyi gerektiren eksiklik nedeniyle şirketin ihyasıyla yeniden tescili sağlanmaktadır. Dolayısıyla, tasfiyesi sonlanan şirket yönünden ihya kararı verilmesiyle tasfiye süreci yeniden canlanmakta olup, yukarıda açıklanan bozma öncesinde verilen mahkeme kararı ve Dairemiz bozma ilamı nazara alındığında şirketin tasfiyesine yönelik istemin reddi kararının kesinleştiği de söylenemeyeceğinden, mahkemece hükmün 5. bendinde yer aldığı şekilde “Şirketin tasfiye isteminin reddine yönelik hüküm Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiğinden bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına,” karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu suretle, mahkeme ilamının belirtilen sebeplerle de bozulması gerektiğinden davacı vekilinin bu yöne ilişkin karar düzeltme isteğinin kabulü ile Dairemizin 18/10/2017 gün ve 2017/3133 Esas 2017/5461 Karar sayılı bozma ilamının 2. bendinden sonra gelmek üzere 3. bent olarak eklenmek suretiyle kararın bu gerekçe ile de bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair karar düzeltme isteklerinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 18/10/2017 gün ve 2017/3133 Esas 2017/5461 Karar sayılı bozma ilamının 2. bendinden sonra gelmek üzere 3. bent olarak eklenmek suretiyle kararın bu gerekçe ile de BOZULMASINA, 10/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.