11. Hukuk Dairesi 2016/11383 E. , 2018/3486 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 05.04.2016 tarih ve 2015/44-2016/69 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava, 6100 sayılı Kanun"un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK 3156 sayılı Kanun ile değişik 438/1 maddesi hükmü gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 2012/05578 sayılı 9. sınıftaki bir kısım malları kapsayan... ibareli marka tescil başvurusuna davalı şirketin yaptığı itirazın TPE Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından reddedildiğini, davalı şirketin YİDK"na müracaatın kabulü üzerine müvekkilinin marka başvurusunun tescil edilmediğini, müvekkilinin başvurusu kapsamında yer alan 9. sınıftaki emitaların davalı şirketin tanınmışlık düzeyine ulaşmamış markaları içinde bulunmadığını, işaretlerin tüketiciler tarafından karıştırılmayacağını ileri sürerek TPE YİDK"nun 2014-M-16381 sayılı kararının 9. sınıftaki "Gözlükler,..." yönünden iptalini, müvekkilinin tescil başvurusunun kabulünü talep ve dava etmiştir.
Davalı TPE vekili, başvuruya ve itiraza mesnet markaların aynı ibareyi taşıyıp aynı tür malları kapsadığını, işaretler arasındaki yüksek düzeydeki benzerlik ve davalı şirketin redde mesnet markalarının bilinirliği dikkate alındığında müvekkilince tesis edilen kararın hukuka uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili, başka bilinen markalar hakkında da müracaat yapan davacının, müvekkilinin tanınmış... markasını kötüniyetle tescil ettirmek istediğini, müvekkilinin tanınmışlığından haksız yarar sağlamayı ve işletmesel bağlantı kurmayı amaçladığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı başvurusu ile davalıya ait olup itiraza mesnet gösterilen markaların benzer olduğu, farklı emtiaları kapsadıkları, bu nedenle aralarında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında iltibas bulunmadığı, ancak davalı şirkete ait .... markasının 556 sayılı KHK’nin 8/4 maddesi anlamında tanınmış marka sıfatını kazandığı, dava konusu marka başvurusunun ilişkin olduğu tüm emtialarda tescilinin davalı markasının tanınmışlığından haksız yararlanma, davalı şirketin tanınmışlığına veya ayırt ediciliğine zarar vereceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, TPE YİDK kararının iptali istemine ilişkindir. Hukuk Genel Kurulunun 2013/11-656 Esas 2014/427 Karar sayılı kararında da açıklandığı üzerinde, 556 sayılı KHK"nin 8/4 hükmü uyarınca tanınmış markadan haksız yararlanma halleri her somut olayın özelliklerine, tanınmış markanın ayırt edicilik derecesinin ne derecede yüksek olduğuna, her iki tarafa ait markanın birebir aynı olup olmamasına, farklı sınıftaki mal ve hizmetlerin tanınmış markanın asıl olarak kullanılmadığı sektör veya sektörlerden, mal ve/veya hizmetlerden ne derecede uzak ya da yakın, ne derecede farklı olduğuna göre değerlendirilmelidir. Ayrıca, 556 sayılı KHK 8/4 maddesindeki hallerin varlığı için, tanınmış markanın aynısı ya da benzerini farklı grup, mal ve hizmetler üzerinde kullanılması nedeniyle söz konusu mal veya hizmetlerin ortalama tüketicilerinin bu marka ile tanınmış marka arasında çağrışım oluşturması ve bunun oluşturacağı olumlu izlenimle satın alma tercihlerini etkilemesi suretiyle tanınmış markadan haksız yararlanma sonucuna yol açılması veya markanın ayırt edicilik gücüne zarar verilmesi veya markanın itibarına zarar vermesi gerekir.
Somut uyuşmazlıkta, davalı şirketin tanınmış kabul edilen markası ... ibaresinden oluşmaktadır. Mahkemece, davalının markasının ev gereçleri, dekorasyon ürünleri gibi alanlarda tanındığı belirlenmiştir. Davacının başvurusuna konu marka da... ibaresinden oluşmakta ve, 7 ve 9. sınıftaki bir kısım emtiayı kapsamaktadır. Ancak davacı vekili bunlardan sadece 9. sınıftaki "Gözlükler, güneş gözlükleri, lensler ve bunların kutuları, kılıfları, parçaları ve aksesuarları" malları yönünden markanın tescilini ve YİDK kararının iptalini talep ettiğine göre bu malların yer aldığı sektörde ve ilişkilendirilebilecek başka bir sektörde davalı markasının tanınmışlığı bulunmamaktadır. Markaya konu ibarenin tamamen özgün olmadığı ve bu ibareyle üçüncü kişiler adına tescilli başka markaların da bulunduğu dosyadaki marka araştırma raporundan da anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacı markasının kapsamında 9. sınıftaki "Gözlükler, güneş gözlükleri, lensler ve bunların kutuları, kılıfları, parçaları ve aksesuarları" mallarının yer aldığı sektör farkı gözetildiğinde davalı markasıyla çağrışım oluşturması ve tanınmışlığından haksız yararlanma ihtimalinin bulunmadığı nazara alınmadan ve bu mallar yönünden anılan işaretleri arasında 556 sayılı KHK"nın 8/4 maddesi koşullarının gerçekleşmeyeceği gözetilmeden yanılgılı değerlendirmeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 14.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.