10. Ceza Dairesi 2017/7401 E. , 2018/648 K.
"İçtihat Metni" Adalet Bakanlığı"nın, 12/09/2017 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Bingöl 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 03/03/2017 tarihli ve 2016/145 esas, 2017/45 sayılı kararına yönelik itirazın kabulü ile hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kaldırılmasına ilişkin Bingöl 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 20/03/2017 tarihli ve 2017/247 değişik iş sayılı kararının kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nca 20/09/2017 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Sanık hakkında 30/03/2016 tarihinde işlediği iddia edilen uyuşturucu madde ticareti yapmak suçundan yapılan yargılama sonucunda, eylemin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğundan bahisle Bingöl 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 03/03/2017 tarihli ve 2016/145 esas, 2017/45 sayılı kararı ile TCK"nın 191/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 6545 sayılı Kanunla değişik 191/8. madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği,
2- Cumhuriyet savcısının bu karara karşı, eylemin uyuşturucu madde nakletme suçunu oluşturacağından bahisle itiraz etmesi üzerine; itirazı değerlendiren Bingöl 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 20/03/2017 tarihli ve 2017/247 değişik iş sayılı kararı ile "adli sicil kaydında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel sabıkası bulunduğu" gerekçesiyle itirazın kabulüne ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kaldırılmasına karar verildiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "Dosya kapsamına göre, 28/06/2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 68. maddesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191. maddesi yeniden düzenlenmiş olup, anılan maddenin 8. fıkrasında “Bu Kanunun; a) 188 inci maddesinde tanımlanan uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti, b) 190 ıncı maddesinde tanımlanan uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma, suçundan dolayı yapılan kovuşturma evresinde, suçun münhasıran bu madde kapsamına girdiğinin anlaşılması hâlinde, sanık hakkında bu madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.” şeklindeki düzenleme nazara alınarak, 5271 sayılı Kanun’un 231/6. maddesinde belirtilen şartlar aranmaksızın sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinin yasal bir zorunluluk olduğu gözetilmeden, itirazın reddi yerine, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilerek, Bingöl 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 20/03/2017 tarihli ve 2017/247 değişik iş sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"la değişik TCK’nın 191. maddesinin 8. fıkrasında, 188 veya 190. maddelerde tanımlanan suçlardan dolayı yapılan kovuşturma evresinde, suçun 191. madde kapsamına girdiğinin anlaşılması halinde, sanık hakkında "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına" karar verilmesi öngörülmüştür.
Belirtilen hükme göre, TCK"nın 191. maddesinin 8. fıkrası uyarınca, 28.06.2014 itibarıyla uyuşturucu madde ticareti suçundan yapılan yargılama esnasında suçun münhasıran TCK"nın 191. maddesinde tanımlanan "kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak" suçunun kapsamına girdiğinin anlaşılması hâlinde, CMK"nın 231. maddesindeki şartlar aranmaksızın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi zorunlu olduğundan, somut olayda, Cumhuriyet savcısının suç vasfına yönelik itirazına ilişkin olarak değerlendirme yapılarak itiraz hakkında bir karar verilmesi gerekirken, “CMK"nın 231. maddesinde yer alan genel şartlara göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının mümkün olmadığı” şeklindeki gerekçe ile itirazın kabulüne karar verilmesi yasaya aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerindedir.
D) Karar:
Açıklanan nedenlere göre; Bingöl 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 20/03/2017 tarihli ve 2017/247 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine, 18.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.