MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin maliki olduğu ... köyü, 697 parselde (yeni 149 ada, 3 parsel) kain 5.375.00 metrekare yüzölçümlü taşınmazın kısmen mera vasfında olduğu gerekçesiyle 2000 yılında kesinleşen mahkeme kararıyla tapu kaydının 3.535 metrekaresinin iptal edilmesi nedeniyle müvekkilinin uğradığı zarardan TMK"nın 1007. maddesi uyarınca Hazinenin sorumlu olduğunu beyan ederek; zararının tespiti ile fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 15.000,00-TL"nin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden alınarak müvekkiline ödenmesini talep etmiştir.
Mahkemece; dava konusu taşınmazın 3.535 metrekaresinin mera vasfında olduğu gerekçesiyle tapu kaydının iptal edilerek Hazine adına mera olarak sınırlandırıldığı ve tescil kararı verildiği, bu kararın 01/05/2000 tarihinde kesinleştiği, zamanaşımının ise 01/05/2010 tarihinde dolduğu, süresi içerisinde davalı tarafça zamanaşımı def"inde bulunulduğu gerekçesiyle; zamanaşımı def"i nedeniyle açılan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava; tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini isteğine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, davalı Hazine vekilince usulüne uygun ve süresinde verilen cevap dilekçesiyle zamanaşımı def"inde bulunulduğuna ve mahkemece zamanaşımı def"i kabul edildiğine göre; açılan davanın zamanaşımı nedeniyle reddine bir isabetsizlik bulunmadığından, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 19/02/2020 günü oy birliği ile karar verildi.