1. Ceza Dairesi 2016/245 E. , 2016/1138 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten öldürme, nitelikli hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal
HÜKÜM : Sanık ... hakkında;
-TCK.nun 81/1, 29, 62, 53. maddeleri uyarınca 14 yıl 2 ay hapis cezası
- TCK.nun 142/1-b, 62, 53. maddeleri uyarınca, 2 yıl 6 ay hapis cezası
- TCK.nun 116/1, 119/1-c, 62, 53. maddeleri uyarınca, 1 yıl 8 ay hapis cezası
Sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ... hakkında; ayrı ayrı beraat
TÜRK MİLLETİ ADINA
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ..."un maktul ...’na yönelik kasten öldürme, nitelikli hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçların niteliği tayin, takdire ilişen cezaları azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre bozma ilamına uyularak verilen hükümlerde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık ... müdafıinin subuta, Cumhuriyet savcısının vasfa, katılanlar vekilinin sair hususlara yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre, sanıklardan ..."ın daha önce maktul ve oğlunun yanında çalıştığı, bu olaydan bir süre önce maktulün oğlunun evinden yapılan hırsızlıktan sorumlu olduğu gerekçesiyle tutuklandığı, yine bu sanığın usulüne uygun olarak alınan ve maddi delillerle uyumlu olduğu saptanan beyanları karşısında ceza evinden çıktıktan sonraki bir tarihte arkadaşları olan sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ... ile maktulün evinin yakınına gittikleri, hırsızlık olayı nedeniyle maktulün hepsine kızdığı ve uzaklaşmalarını istediği, bu nedenle çıkan tartışma sırasında ...’in sopayla maktule vurmaya başladığı, daha sonra sanıklar ve suça sürüklenen çocuğun kendi evinden aldıkları çuvala koydukları maktulü, yakındaki menfeze attıktan sonra tekrar evinin içine girdikleri, buldukları içki ve paraları alarak olay yerinden ayrıldıkları, maktulün cesedinin daha sonra bulunduğu anlaşılan olayda;
1- Sanık ...’ın müdafii huzurunda alınan, aşamalarda tutarlı, maddi delillere, otopsi raporuna, olay yeri incelemesine uygun anlatımlarına göre arkadaşları olan ve olay yerinde bulundukları tesbit edilen, sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ... ile aralarında suç atmayı gerektiren bir ilişki bulunmadığı gibi, eylemlerin birden fazla kişi tarafından gerçekleştirildiğinin oluşa uygun düştüğü, sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ..."ın TCK.nun 37/1 maddesi uyarınca kasten öldürme, nitelikli hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından ayrı ayrı mahkumiyetleri gerektiği gözetilmeden oluşa uygun düşmeyen yetersiz gerekçeler ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde beraatlerine hükmedilmesi,
2- Sanık ... tarafından maktulün oğlunun evinden gerçekleştirilen hırsızlık olayı sonrasında maktulün evinin yakınlarına gelen ve uzaklaşmayı kabul etmeyen bu sanık ile yanındakilere hakaret ettiği kabul edilse bile, haksız tahrikte dengenin lehine bozul madığı, ilk haksız hareketin kendisinden kaynaklandığı gözetilmeden oluşa uygun düşmeyen gerekçelerle TCK’nun 29. maddesinin uygulanması suretiyle Savaş hakkında eksik ceza tayini,
3- Nitelikli hırsızlık suçunun maktulün ölmesinden faydalanılarak işlendiği anlaşılmasına rağmen TCK’nun 142/2-a maddesi yerine sanık ... hakkında aynı Kanunun 142/1 -b maddesinin uygulanması,
4- Sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ... hakkında beraat kararları verilmesine rağmen sanık ..."la ilgili olarak konut dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükümde TCK"nun 119/1-c maddesinin uygulanması suretiyle çelişki oluşturulması,
5- 24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri yönünden sanık ..."ın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık ... müdafii, katılanlar vekili ve Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, hükümlerin tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak BOZULMASINA, 09/03/2016 gününde oybirliği ile karar verildi.