3. Hukuk Dairesi 2015/2440 E. , 2015/3171 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : MALATYA 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/03/2014
NUMARASI : 2012/352-2014/281
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davalı hazineye yönünden davanın reddine, davalı T.. Y.. yönünden davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davalı T.. Y.. vekili tarafından istenilmekle daha önceden belirtilen 17.02.2015 tarihinde temyiz eden davalı T.. Y.. vekili Av. S.. S.. ile davalı Hazine vekili Av. S.. S.. geldi. Aleyhine temyiz olunan davacı vekili Av. A.. A.. geldi. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin daha derinlemesine incelenmesi ve bu konuda bir araştırma yapılması gerektiği heyetçe zorunlu görüldüğünden, Yargıtay Kanununun 24/1 ve Yargıtay İç Yönetmeliğinin 21/3 maddeleri uyarınca görüşmenin 02.03.2015 günü saat 14.00’e bırakılması uygun görüldü.
Belli gün ve saatte dosyadaki bütün kâğıtlar okunarak, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesinde; tapulama harici bırakılan dava konusu taşınmazın müvekkili tarafından imar ve ihya edilerek kayısı bahçesi haline getirildiğini, ancak taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında davalı hazine adına tescil edildiğini, müvekkilinin bu nedenle davalı hazineye ecrimisil bedeli ödediğini, sonrasında davalı T.. Y.."ın müvekkili aleyhine açtığı el atmanın önlenmesi davası ile taşınmazın bu şahsa satıldığının öğrenildiğini, yargılama sonucunda ise el atmanın önlenmesi davasının kabul edildiğini, oysa taşınmaz üzerine dikilen ağaçlar ile sulamada kullanılan sondaj kuyusunun değerinin taşınmazın değerinden fazla olduğunu ileri sürerek; TMK. nun 724 ve devam maddeleri uyarınca arzın bedeli karşılığında taşınmazın tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescilini, olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak üzere, taşınmazdaki değer artışından kaynaklanan alacağın şimdilik 12.000 TL sinin yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiş, 07.05.2010 tarihli ıslah dilekçesi ile de alacak istemi yönünden talebini 104.965,50 TL ye yükseltmiştir.
Davalı T.. Y.. vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin Yeşilyurt Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı dava sonucunda davacının dava konusu taşınmaza el atmasının önlenmesine karar verildiğini, hükmün temyiz incelemesi için Yargıtay"a gönderildiğini, kesin hüküm ve derdestlik nedeniyle davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı hazine vekili cevap dilekçesinde; davacıya, işgal ettiği taşınmazın satılacağının süresinde tebliğ edildiğini, ancak davacının satışa ilişkin ihaleye katılmadığını, sonrasında taşınmazın diğer davalı T.. Y.."a satıldığını, taşınmazın davalı T.. Y.."a satışı esnasında yalnızca taşınmazın çıplak mülkiyetinin satışa konu edildiğini, bu yönüyle de tazminat talebinin yersiz olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; tescil istemi ile ilgili yasal koşulların oluşmadığı, ancak iyiniyetli olmayan davacı tarafından dikilen ağaçlar nedeniyle taşınmaz maliki olan davalı T.. Y.."ın sebepsiz zenginleştiği, bu nedenle davalı T.. Y.."ın ağaçların kendisi için arzettiği subjektif değeri davacıya ödemesi gerektiği gerekçesiyle tapu iptali ve tescil isteminin reddine, tazminat isteminin ise davalı hazine yönünden reddine, davalı T.. Y.. yönünden kısmen kabulüne, 102.643,54 TL alacağın 12.000 TL sinin dava tarihinden, geriye kalan kısmının ise ıslah tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalı T.. Y.."dan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı T.. Y.. vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle ıslah ile arttırılan alacak kesimi için, davalının ıslah tarihinde temerrüde düşeceği ve faize de ıslah tarihinden itibaren hükmedilmesi gerektiğinin belirlenmiş olmasına göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak, ıslah dilekçesi 07.05.2010 tarihinde verilmiş olmasına rağmen, ıslah harcı 01.12.2012 tarihinde yatırılmıştır. Bu durumda, harcın yatırıldığı tarihte ıslahın yapıldığı ve temerrüdün oluştuğu kabul edilerek hüküm tesis edilmesi gerekirken, bu durum gözetilmeksizin ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmiş olması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, bu yöne ilişen temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 2. bendinden “… ıslah tarihinden..." ifadesi çıkartılarak yerine “ıslahın yapıldığı 01.12.2012 tarihinden” ifadesinin yazılması suretiyle hükmün HUMK. nun 438. maddesinin 7. bendi uyarınca düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilenler için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 1.100"er TL vekâlet ücretinin; davalı T.. Y.."dan alınarak davacı tarafa, davacı taraftan alınarak davalı T.. Y.."a verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 02.03.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.