3. Hukuk Dairesi 2014/16842 E. , 2015/3181 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : SİVAS 1. AİLE MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/05/2014
NUMARASI : 2013/178-2014/208
Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması veya azaltılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı dava dilekçesinde; davalı ile boşandıklarını, Sivas Aile mahkemesinin 2011/5 Esas-634 Karar sayılı 31/05/2011 tarihli kararında davalı lehine 425 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, ancak davalının babası Yusuf Kılıç"dan dolayı yetimlik maaşı almaya hak kazandığını, yoksulluk nafakasının dava tarihi itibariyle kaldırılmasını veya aylık nafakanın 50,00 TL ye indirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde; Çiftçi Bağ-Kur sigortalısı olarak vefat eden babasından dolayı alacağı maaş ile geçinmesinin mümkün olmayacağını,talepte bulunmasına değmeyecek kadar cüzi bir miktar bağlanacağını açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davalının babasından yetim maaşı hak ettiği halde talepte bulunmadığına ilişkin SGK yazı cevabı ile davalının yoksulluktan kurtulma imkanın bulunduğu, davacının ise yeniden evlenmesi, çocuğuna ve eşine nafaka ödemesi, kredi borçları nedeniyle ekonomik durumunun zayıfladığı,TMK"nun 176/2 maddesi gereğince yoksulluk nafakasının kaldırılmasındaki şartlar tam oluşmadığından nafakanın aylık 225,00 TL ye indirilmesine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bendlerin dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmeyerek reddedilmiştir.
TMK.176/3.maddesinde yoksulluğun ortadan kalkması halinde mahkeme kararıyla nafakanın kaldırılacağı, 176/4.maddesinde ise tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde irad biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın artırılması ya da azaltılmasına karar verilebileceği düzenlenmiştir.
Davacı; yukarıdaki yasa hükmü gereğince; davalının yoksulluğunun zail olduğu iddiasıyla yoksulluk nafakasının kaldırılması olmadığı takdirde indirilmesini istemektedir. Bu durumda, öncelikle yoksulluk kavramı üzerinde durmak gerekir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.10.1998 tarih ve 1998/2–656–688 sayılı kararında da kabul edildiği gibi yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanları yoksul kabul etmek gerekir.
Hemen belirtmek gerekir ki; Hukuk Genel Kurulu"nun yerleşik kararlarında "asgari ücret seviyesinde gelire sahip olunması" yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu kabul edilmediği gibi asgari ücretin üzerinde gelire sahip olunması da yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu olarak kabul edilmemiştir. (HGK.07.10.1998 gün, 1998/2–656 E, 1998/688 K. 26.12.2001 gün 2001/2–1158–1185 sayılı ve 01.05.2002 gün 2002/2–397–339 sayılı kararları).Bu durumda ancak nafakanın miktarını tayinde etken olarak dikkate alınmalıdır.
Somut olayda,Sivas Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü"nün 12.02.2014 tarihli yazısında davalı S.. K.."ın 12.07.2012 tarihinde boşanması nedeniyle yetim aylığı alma şartını sağladığı ancak hak sahibinin herhangi bir aylık talebinin olmadığı bildirilmiştir.Davalının alabileceği yetim aylığı miktarı belirtilmemiştir.
O halde mahkemece;davalının alabileceği yetim aylığı miktarı tespit edilerek yukarıdaki ilkeler de gözönünde tutularak varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
Kabul şekline göre de;yoksulluk nafkasının indirilmesine dava tarihinden itibaren karar verilmesi gerekirken karar tarihinden itibaren karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 02.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.