Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/15116
Karar No: 2016/7709
Karar Tarihi: 28.04.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/15116 Esas 2016/7709 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davanın konusu, menfi tespit davasıdır. Davacı şirket, davalıya borcu olmadığının tespitini ve kötü niyet tazminatı istemiştir. Davalı ise bononun verilen borç karşılığı düzenlendiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiş ve icra takip dosyasına konu bono sebebiyle davacı şirketin davalıya borçlu olmadığını tespit etmiştir. Davalıdan, dava sırasında tahsil edilen para davacıya iade edilmiştir. %40 kötü niyet tazminatı da davalıdan tahsil edilmiştir. Kararda, senede karşı ileri sürülen her türlü iddianın yazılı delille kanıtlanması gerektiği belirtilmiş, söz konusu senedin \"nakden\" düzenlenmiş olması karşısında somut olayda talil bulunmadığının kabul edilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Bononun kaydedilmemiş olmasının ise senedi hükümden düşürmediği ifade edilmiştir. Kanun maddeleri olarak da İİK'nın 72. maddesi, 6102 sayılı TTK'nın 520., 629/2., 778/a ve 687. maddeleri, 818 sayılı BK'nın 53. maddesi belirtilmiştir.
19. Hukuk Dairesi         2015/15116 E.  ,  2016/7709 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi, davacı vekilince temyize cevap dilekçesinde temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasını talep etmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı şirket yetkilisi ... ve vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... gelmiş oldukları görülmekle duruşmaya başlanarak hazır bulunan taraf vekillerinin ve davacı şirket yetkilisinin sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    -K A R A R-

    Davacı vekili, davacı ...Ltd. Şti. nin 25.07.2011 tarihinde şirket adına kayıtlı bir araçla birlikte müvekkilleri ... ile ..."ya satıldığını, icra takibine konu senet sebebiyle davalıya borcu bulunmadığını, şirketin devrinden sonra müvekkili şirkete ait kaşenin kullanıldığını, senet tanzim ve vade tarihinin de şirket devrinden öncesine ait olduğunu, “nakden” kaydı bulunan senet meblağı kadar borç paranın davalının ekonomik gücünün olmaması dikkate alındığında müvekkili şirkete verilmesinin mümkün olmadığını, şirket devredilirken şirketin mali kayıtlarında ödenmesi gereken senetli borç kaydının söz konusu olmadığını, senedin takibe konulmasının ahlaka ve adaba aykırı olduğunu ileri sürerek, müvekkilinin icra takip dosyasında borçlu olmadığının tespitine, %40 kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin davacı şirket ortaklarından değil şirketten alacaklı olduğunu, iş bu bononun davacı şirkete alınacak tır için verilen borç para karşılığı verildiğini, söz konusu tır alınmadığı gibi müvekkilinin de şirkete ortak edilmediğini ileri sürerek, davanın reddi ile %20 kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece yapılan yargılamada toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; dava konusu bononun davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarında yer almadığı, davalı-alacaklı ile davacı arasında herhangi bir ticari ilişki tespit edilemediği, davalıya herhangi bir borç bulunmadığı, Konya 4. Ağır Ceza Mahkemesinde sanık sıfatıyla yargılanan davalının ve davacı şirketin eski ortakları ... ve Metehan Kanbolat"ın birlikte resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçunu işledikleri gerekçesiyle cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, yapılan itirazın Konya 5. Ağır Ceza Mahkemesinin kararı ile reddedildiği, ceza mahkemesinin maddi olaya ilişkin cezai sorumluluğunu tespit eden kararının hukuk mahkemesinde HMK"nın 303. maddesi anlamında kesin delil teşkil edeceği, bono tanzim tarihi 15.05.2011 tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK"nın 520. maddesi uyarınca limited şirket ortaklık payının devrinin yazılı olarak ve imzası noter onaylı olarak yapılmasının geçerlilik koşulu olduğu ve pay devri karşılığı şirket ortaklarına verildiği belirtilen ödemeden davacı şirketin sorumluluğunun hukuken mümkün olmadığı, dava ve takip konusu bonoyu tanzim eden ortaklık payını devreden eski şirket müdürü ...ile lehtar alacaklı davalı ..."ın ceza mahkemesi kararı uyarınca kötü niyetli oldukları, bononun bedelsiz olduğu, 6102 sayılı TTK"nın 629/2. 778/a , 687. maddeleri hükmü uyarınca davacı şirketin bononun bedelsizliğine ilişkin şahsi def"isini davalı kötü niyetli hamile karşı da ileri sürebileceği gerekçesiyle davanın kabulü ile icra takip dosyasına konu bono sebebiyle davacı şirketin davalıya borçlu olmadığının tespitine, dava sırasında davalı tarafından tahsil olunan 45.000 TL" nin davalı-alacaklıdan istirdatı ile davacıya ödenmesine, %40 kötü niyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dava, İİK"nın 72. maddesine dayalı “nakden” kaydı bulunan bonodan dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkin menfi tespit davasıdır.
    Davacı taraf, dava konusu bononun bedelsiz olduğunu iddia etmiş, davalı ise bononun verilen borç karşılığı düzenlendiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    6100 sayılı HMK"nın 201. maddesine göre senede karşı ileri sürülen her türlü iddia ve def"inin yazılı delille kanıtlanması zorunludur. Somut olayda ispat külfeti davacıda olup davacının senede karşı ileri sürdüğü iddiaları yazılı delille kanıtlaması gerekmektedir. Her ne kadar mahkemece davalının savcılıktaki ifadesinde senet metnini talil ettiği belirtilmekte ise de davalının bu ifadesinde davacıya borç para verildiğinden söz edilmiş olup senedin “nakden” düzenlenmiş olması karşısında somut olayda talil bulunmadığının kabulü gerekir.
    Öte yandan ceza mahkemesince hükmün açıklanmasının geri bırakılması yönünde karar tesis edilmiş olup bu şekildeki ceza mahkemesi kararları, dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK"nın 53. maddesi kapsamında hukuk hakimini bağlayıcı nitelikte bir karar olarak kabul edilemez.
    Ayrıca, kambiyo senedinin ticari defterlere kaydedilmemiş olması da senedi hükümden düşürmez.
    Mahkemece bu yönler gözetilmeksizin somut olaya uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 1350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 28/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi