3. Hukuk Dairesi 2014/10232 E. , 2015/3193 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BÜYÜKÇEKMECE 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/01/2014
NUMARASI : 2009/421-2014/29
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının kaçak elektrik kullandığı tespit edilerek, kaçak elektrik zabıt varakası düzenlendiğini ve 23.623,21 TL"lik fatura tanzim edildiğini, alacağın tahsili için girişilen icra takibine davacının itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, davacı lehine %40"dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davaya dayanak gösterilen tutanak ve faturaya ilişkin olarak Büyükçekmece 3. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2005/542 Esas sayılı dosyasında menfi tespit davası açtıklarını, dosyanın karara çıktığını; ancak, henüz kesinleşmediğini, derdestlik itirazlarının bulunduğunu, davalının 12.057,31 TL ödeme yaptığını, borcu olmadığını, davacı kurumun tutanağı düzenlerken yasalara aykırı hareket ettiğini, tutanakla ilgili usulüne uygun bildirim de yapılmadığını, bu nedenle temerrüt olgusunun da oluşmadığını bildirerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, 21.334,85 TL asıl alacak, 15.005,50 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 36.340,35 TL yönünden itirazın iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacak yönünden takip tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Somut olayda; dosyadaki bilgi ve belgelerden, 28.06.2004 tarihinde davalının işyerinde (su deposu) mühürlere müdahale edilerek elektrik kullanıldığının davacı şirket elemanlarınca tutulan tutanak ile tespit edildiği, devamında son ödeme tarihi 27.10.2004 olan, 21.334,900 TL bedelli Z/00192085 numaralı fatura düzenlendiği, davalının faturaya istinaden, 14.04.2005 tarihinde 7.167,00 YTL ve 172,56 YTL ve 14.06.2005 tarihinde 4.717,75 YTL olmak üzere 12.057,31 YTL ödeme yaptığı anlaşılmaktadır.
Yine, davalı tarafça aynı faturaya ilişkin olarak ( Z/00192085 nolu) Büyükçekmece 3. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2005/542 Esas, 2007/911 Karar sayılı dosyasında, 11/07/2005 tarihinde menfi tespit davası açıldığı, yapılan yargılama sonunda, kaçak elektrik kullanımı nedeni ile borcun faiz ve ferileri ile birlikte 15.983,68 TL olduğu, davacı (dosyamız davalısı) M.. E.. tarafından 12.057,31 TL ödeme yapıldığı belirtilerek, düzenlenen Z00192085 nolu fatura nedeni ile davacının bakiye 5.351,22 TL yönünden borçlu olmadığının tespitine karar verildiği anlaşılmıştır. İlgili karar, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi"nin 08.12.2011 tarih, 2011/11966 Esas, 2011/18457 karar sayılı ilamı ile onanmıştır.
Davaya konu fatura ile davalı tarafından açılan menfi tespit davasına konu faturanın aynı olduğu her türlü duraksamadan uzaktır. Davalının bu faturaya istinaden toplam 12.057,31 TL ödeme yaptığı kesinleşen Büyükçekmece 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/542 E-2007/911 Karar sayılı ilamı ile sabit olmuştur. Ne var ki; Elektrik Mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen rapor ve ek raporlarda, kesinleşmiş olan menfi tespit dosyası ile davalı tarafından yapılan ödemelerin dikkate alınmadığı görülmektedir.
Hal böyle olunca, mahkemece; dosyanın, önceki bilirkişi dışında oluşturulacak, içinde hesap uzmanı da bulunan üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilmesi, bilirkişi heyetinden davalı tarafça yapılan ödemeler ile, kesinleşen ve dava konusu faturaya ilişkin olan Büyükçekmece 3. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2005/542 Esas sayılı menfi tespit dosyası ve bu dosyadaki kesinleşmiş hususlar da nazara alınarak, davacı kurumun davalı taraftan isteyebileceği bedelin hesaplanması konusunda denetime elverişli bir rapor alınması, davacının varsa tahsilini istemekte haklı olduğu alacak miktarının bu şekilde belirlenmesi, daha sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 02.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.