23. Hukuk Dairesi 2015/4784 E. , 2016/3296 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı, davacı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili Av. ... ile davacı vekili ..."un gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatif üyeliğinden 26.09.2012 tarihinde istifa ettiğini, 22.06.2013 tarihli genel kurulda istifanın kabulü ile çıkma payının 36 eşit taksitte ödenmesine karar verildiğini, alınan bu kararın 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"na aykırı olduğunu, zira yapılacak ödemenin kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürecek nitelikte olmadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 55.000,00 TL"nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacının, kooperatif üyeliğinden 26.09.2012 tarihinde istifa ettiği, istifanın gerçekleştiği 2012 yılı bilançosunun 22.06.2013 tarihli genel kurulda onaylandığı, bu durumda çıkma payı alacağının genel kuruldan 1 ay sonra 22.07.2013 tarihinde muaccel hale geldiği, bu tarih itibariyle, genel giderler düşüldükten sonra davacının çıkma payı alacağının toplam 51.633,99 TL olduğunun tespit edildiği, her ne kadar 22.06.2013 tarihli genel kurulda geri ödemenin 36 eşit taksitte yapılmasına karar verilmiş ise de, hesaplanan meblağın bir defada ödenmesinin kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürmeyeceği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 51.633,99 TL"nin 22.07.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2) Dava, çıkma payı alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Kooperatifler Kanunu"nun 17/1. ve tip anasözleşmenin 15/1. maddesi gereğince, devir dışında bir nedenle ortaklığı sona erenlerin sermaye ve diğer alacakları, o yılın bilançosunun genel kurulca kabulünden bir ay sonra muaccel olur. Davacıya iadesi gereken meblağ, ödediği aidatların toplamı kadar olmayıp, yapılan toplam ödemeden ayrıldığı yıl sonu bilançosunda yer alan genel giderlerden davacı payına isabet eden miktarın mahsubundan sonra kalan miktardır.
Kooperatif ortağı, istifasının noter ihtarı ile kooperatife ulaştığı ya da ihracın kesinleştiği tarihe kadar aidat borçlarından 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 16/son maddesi uyarınca sorumlu olup, üyelerin ödemeleri arasındaki eşitliğin istifanın ulaştığı ya da ihracın kesinleştiği tarih itibariyle bu şekilde sağlanması gerekir. Kural olarak ortak, üyesi olduğu davacı kooperatifin belirlediği inşaat finansmanı ve genel giderlere ilişkin aidat borçlarının, sonradan istifa etmiş ya da ihraç edilmiş olsa dahi istifanın ulaştığı ya da ihracın kesinleştiği tarihe kadar doğan kısmından sorumludur. Her üye, üye olurken, üyeliğinin istifanın ulaştığı ya da ihracın kesinleştiği tarihe kadar devam edeceğini bilmekte olup, aidat ödemelerini ihracın kesinleşmesine ya da noterden gönderdiği istifanın tebliğine kadar yapması ve kooperatifin hesabına aktarması tüm ortakların yararına olup, eşitlik ilkesinin de bir gereğidir.
Somut olayda, davalı kooperatifçe, 30.08.2012 tarihi itibariyle birikmiş 57.705,00 TL aidat ve 550,00 TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 58.255,00 TL"nin tahsili amacıyla, davacı hakkında 06.09.2012 tarihinde icra takibi başlatıldığı, takibin itiraz edilmeksizin kesinleştiği, davacının 26.09.2012 tarihli noter ihtarnemesi ile üyelikten istifa ettiğini bildirdiği, 2012 yılı bilançosunun 22.06.2013 tarihli genel kurulda kabul edildiği anlaşılmıştır.
Hükme esas alınan 26.11.2014 havale tarihli ek bilirkişi raporunda, davacının çıkma payı alacağının 22.07.2013 tarihi itibariyle kooperatif kayıtlarına göre 51.633,99 TL olduğu belirlenmiş ise de, bu hesabın nasıl yapıldığı denetlenememekle birlikte, sonuç itibariyle, davacının çıkma payı alacağından, davalı kooperatifin 06.09.2012 tarihinde başlattığı icra takibi nedeniyle, bu tarihten 22.07.2013 tarihine kadar oluşan işlemiş faiz ve icra takip masrafları ile genel gider payının mahsup edildiği anlaşılmaktadır.
Dosya kapsamında, davacının, kooperatife toplam 67.317,00 TL ödeme yaptığı hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. Bu durumda, mahkemece, kooperatifler konusunda uzman bir bilirkişiden gerekçeli, açıklamalı ve denetime elverişli rapor alınarak, ... 13. İcra Dairesi"nin 2012/8553 E. sayılı icra dosyasında davalı kooperatifçe başlatılan icra takibi kapsamında 06.09.2012 tarihinden istifanın gerçekleştiği 26.09.2012 tarihine kadarki işlemiş faiz ve icra takip masrafları ile genel gider payının, davacının ödemiş olduğu toplam aidat tutarından mahsubu suretiyle çıkma payı alacağının belirlenmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına 1.350,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, aşağıda yazılı onama harcının davalıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde davacıya iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.05.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.