MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı-karşı davalı gerçek kişi ve davalı-karşı davacı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Çekişmeli ... ili, ... ilçesi, ... köyünde bulunan 101 ada 49 parsel sayılı 9.000,00 m2 yüzölçümündeki taşınmaz tarla niteliğinde davacı- karşı davalıların murisi ... adına tapuda kayıtlıdır. Tapu kaydının beyanlar hanesinde “... olarak tahdit ve tescil edilmiştir” şerhi vardır.
Davacı-karşı davalı gerçek kişi 17/10/2014 havale tarihli dilekçesiyle taşınmazın ... vasfında olmadığını ileri sürerek tapu kaydındaki ... şerhinin kaldırılmasını; davalı-karşı davacı ... taşınmazın 3116 sayılı Kanun uyarınca yapılan ... tahdidinde ... sınırları içerisine alındığını iddia ederek tapusunun iptali ile ... niteliğinde ... adına tescilini, elatmanın önlenmesini istemiştir.
Mahkemece davanın kabulüne dava konusu taşınmaz üzerindeki " ... Genel Müdürlüğü Ormanı Olarak Tahdit ve Tescil Edilmiştir " şerhinin kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm gerçek kişi vekili tarafından vekalet ücretine yönelik olarak, ... tarafından tüm yönlerden temyiz edilmiştir.
Dava gerçek kişinin tapu kaydındaki ... şerhinin kaldırılması istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1949 yılında yapılan ilk ... kadastrosu ile 1977 yılında yapılıp kesinleşen 1744 sayılı Kanunun 2. madde uygulaması ve 2008 yılında yapılan ...B madde uygulaması vardır. Arazi kadastrosu 2004 yılında ilan edilerek kesinleşmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman bilirkişi raporundan dava konusu 101 ada 49 parsel sayılı taşınmazın yörede 1949 yılında 3116 sayılı Kanuna göre yapılan ... tahditinde P4-5-6 nolu iç parsel olarak ... sınırları dışında bırakıldığı anlaşıldığına göre, mahkemece davacı - karşı davalı gerçek kişinin davasının kabulü ile davalı-karşı davacı ... Yönetiminin davasının reddi yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; mahkemece iki ayrı davanın varlığı gözetilerek kendilerini vekille temsil ettiren taraflar yararına dava sonucuna göre her dava için ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi ve aynı zamanda keşif sonucu belirlenen taşınmaz değerine göre harç tamamlattırıldığından nispi harca tâbi olan ... Yönetiminin kesinleşmiş ... tahditine dayalı tapu iptali ve tescil davasının reddine karar verildiğinden davalı - karşı davacı gerçek kişi yararına nisbi vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken, hüküm yerinde sadece davacı gerçek
kişinin davasına ilişkin olmak üzere tek ve maktu vekalet ücreti hükmedilmesi doğru değildir, keza hüküm tarihinden sonra ....04.2018 tarihinde yürürlüğe giren 7139 sayılı Kanunun 6. maddesi ile ... ...7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununa göre alınan harçlardan muaf tutulmuştur. Açıklanan hususlar hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hüküm fıkrasının 3 numaralı bendine (a) ve (b) harfleri ile gösterilen bentlerinin hüküm yerinden çıkarılmasına, yerine “3-) Kendisini vekille temsil ettiren davacı - karşı davalı ... Demirel’in davasının kabulüne karar verilmekle, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan ....500,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı - karşı davacı ... Yönetiminden alınarak davacı- karşı davalıya verilmesine” cümlesinin yazılması; 5 numaralı bendin tamamıyla hüküm yerinden kaldırılarak bunun yerine ... numaralı bende a ve b harfleri ile gösterilen paragraflardan sonra gelmek üzere “c-) Davalı-karşı davacı ... Yönetiminin davasının reddine karar verilmekle, kendisini vekille temsil ettiren davacı - karşı davalı ... lehine olmak üzere, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.680,82-TL vekalet ücretinin davalı - karşı davacı ... Yönetiminden alınarak davacı - karşı davalıya verilmesine” paragrafının eklenmesi suretiyle düzeltilmesine ve 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 18/06/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.