3. Hukuk Dairesi 2014/16701 E. , 2015/3205 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 6. AİLE MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/03/2014
NUMARASI : 2013/163-2014/203
Taraflar arasındaki yardım nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalıların babası M.. D.."un 22/02/2012 tarihinden itibaren Darülaceze Müdürlüğü"nde kaldığını, tüm ihtiyaçlarının karşılandığını, müdürlüğün asıl amacının bakmakla yükümlü yakınları olmayan kimsesiz ve muhtaç durumda bulunan kişilerin bakım ve korunması olduğunu, davalıların kurumda kalan Mehmet"in kendisine bakmakla yükümlü çocukları olduğunu belirterek, davalıların her birinden ayrı ayrı 500,00"er TL yardım nafakasının tahsiline ve nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar cevap dilekçelerinde; babalarının bu güne kadar kendileri ile hiç ilgilenmediğini, rızası ile kurumdan bakım talebinde bulunduğunu, ekonomik olarak zor şartlarda yaşadıklarını, nafaka hususu kabul edilecekse aylık 100,00"er TL ödeyebileceklerini beyan etmişler, yargılama sırasında alınan ifadelerinde, 100,00"er TL"yi ödemeyi kabul etmiş iseler de, bu meblağı bile ödeyebilecek durumda olmadıklarından bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Mahkemece; davalıların her ikisi yönünden kısmen kabulleri nedeni ile dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 100,00"er TL olmak üzere toplam 200,00 TL nafakanın kurum tarafından bakılmakta olan Mehmet Duygun"un bakım ve iaşesinde kullanılmak üzere davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, her yıl başı Ocak ayından geçerli olmak üzere nafakanın ÜFE oranında artırılmasına, davalılar ilk oturumdan önce davayı kısmen kabul ettikleri ve dava açılmasına sebebiyet vermediklerinden kendileri aleyhine yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
6100 sayılı HMK"nın 326/1 maddesine göre; kural olarak yargılama giderleri davada haksız çıkan yani aleyhine hüküm verilen tarafa yükletilir. Ancak feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilir. Feragat ve kabul talep sonucunun sadece bir kısmına ilişkin ise yargılama giderlerine mahkumiyet ona göre belirlenir. (HMK 312/1)
İlk oturumda davayı kabul eden davalı, hal ve durumu ile aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermiş ise bu hükümden yararlanamaz. Bu halde davalı davayı kaybetmiş gibi yargılama giderlerini ödemekle yükümlü olur.
Diğer taraftan, 2014 tarihli AAÜT"de, HMK"nın yukarıda zikrolunan hükümlerine paralel düzenleme cihedine gidilmiş ve anlaşmazlığın, davanın konusuz kalması, feragat, kabul, sulh veya herhangi bir nedenle; ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilmesi halinde, tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilmesi halinde tamamına hükmolunacağı düzenlenmiştir.
Yine 492 sayılı Harçlar Kanunu ile de yargı harcının alınma usul ve esasları ayrıntılı olarak düzenlenmiş olup, 22. maddesinde ise davadan feragat veya davayı kabul veya sulh mahkemenin ilk celsesinde vuku bulursa karar ve ilam harcının üçte biri daha sonra olursa üçte ikisinin alınacağı hüküm altına alınmıştır.
Somut olaya bakıldığında; davalıların süresinde ibraz ettikleri cevap dilekçesi ile 100,00"er TL yönünden davayı kısmen kabul ettikleri, duruşmada alınan beyanlarında ödemeyi kabul ettikleri 100,00"er TL "yi dahi ödeyemeyeceklerini beyan ettikleri, yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca mahkemece yapılan yargılama neticesinde, davalıların beyanlarının davayı tam kabul niteliğinde olmadığı gözetilerek, kabul ve red oranında göre harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmesi gerekirken, ilk oturumdan önce davayı kısmen kabul ettikleri ve dava açılmasına sebebiyet vermedikleri gerekçesi ile davalılar aleyhine harç, vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, hüküm fıkrasından 3. ve 4. paragraflarının çıkarılmasına, hüküm fıkrasının 2. paragrafından sonra gelmek üzere; ""Alınması gereken 163,92 TL karar ve ilam harcının davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına"", "davacı tarafça yapılan 80,00 TL tebligat gideri, 53,90 TL müzekkere masrafı olmak üzere toplam 133,90 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 26,78 TL"sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine," ""Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 1.500,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine" ibarelerinin yazılmasına ve hükmün bu şekli ile düzeltilerek ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 02.03.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.