3. Hukuk Dairesi 2014/10069 E. , 2015/3209 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ADANA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/03/2011
NUMARASI : 2010/49-2011/166
Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, dava dilekçesi ile; davacının, Belediye başkanı olduğu dönemde, Nebi Şahin"i geçici işçi olarak Belediye hizmetinde çalıştırdığını, bu işçiye ödenen ücretlerin, denetim raporu gereği, davacı tarafından, davalı Belediye Başkanlığına ödendiğini; davacının, Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanıp beraat ettiğini; davalının, sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek; 17.333.09.- TL " nin 18/08/2008 tarihinden yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, cevap dilekçesi ile; dava açma süresinin geçtiğini, davacının, İçişleri Bakanlığından izin almaksızın geçiçi işçi çalıştırdığını; davacının aleyhine kişi borcu çıkartıldığını, davacının borcu ödediğini belirterek; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dava; sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak istemine ilişkindir.
Sebepsiz zenginleşme için, bir taraf zenginleşirken diğer tarafın fakirleşmesi, zenginleşme ile fakirleşme arasında nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir.
Sebepsiz zenginleşmeden söz edebilmek, için öncelikle, davalının mal varlığında bir çoğalmanın meydana gelmesi gerekir. Bu zenginleşme, mal varlığının artması şeklinde olabileceği gibi, azalmasının önlenmesi şeklinde de olabilir. Zenginleşmenin miktarı istenebilecek alacağın da üst sınırını oluşturur.
Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan, tahakkuk etmemiş veya varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hata sonucu verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır.
Somut olayda; mahkemece benimsenip hükme dayanak yapılan Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavir bilirkişinin hazırladığı bilirkişi raporunda; davacının, Belediye Başkanlığı yaptığı dönemde, İçişleri Bakanlığından izin almaksızın geçici işçi çalıştırdığı, bunun 5393 sayılı yasanın 49. maddesine aykırı olduğu; işçiye ödenen ücretten dolayı, davalının zarara uğradığı belirtilmiştir. Oysa, davaya konu işçi alımı yasal olmasa da, bu kişi, belediye hizmetinde çalışmış, karşılığında ücretini almış, davalı Belediye de, bu nedenle herhangi bir zarara uğramamıştır. Ancak, davalı Belediyenin denetlenmesinden sonra düzenlenen denetim raporu gereği, geçici işçiye ödenen ücreti Belediyeye ödemek zorunda kalan davacının zararına olmak üzere davalı Belediye zenginleşmiştir. Diğer bir deyiş ile davalı Belediye hem geçici işçinin hizmetinden yararlanmış, hem de geçici işçiye ödediği ücreti davacıdan geri almıştır. Bu durumda, davalı Belediyenin davacı zararına zenginleştiğinin kabulü gerekir, Dairemizin görüşü bu yöndedir. ( 3.H.D. 2013/19294 E/18066 K sayılı ve 17/12/2013 tarihli kararı ) .
Mahkemece, açıklanan nedenlerle, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yasal olmayan gerekçeler ile davanın reddedilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir .
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 02.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.