17. Ceza Dairesi 2020/12533 E. , 2020/4682 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanık hakkında hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü:
1-Mala zarar verme suçu açısından yapılan incelemede;
Mala zarar verme suçundan doğrudan hükmolunan adli para cezasının miktar ve türüne göre; 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Yasa"nın 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanuna eklenen geçici 2. maddesi gereğince doğrudan hükmolunan 3.000,00 TL dahil adli para cezasına mahkumiyet hükümlerinin temyizi mümkün olmadığından, sanık ... (...) müdafiinin temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2-Hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçları açısından yapılan incelemede;
1-T.C. Develi Asliye Ceza Mahkemesi’nin 06.06.2012 tarih, 2011/35 Esas ve 2012/71 Karar sayılı ilamında, sanık hakkında, 5271 sayılı CMK’nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının, sanığın yokluğunda verildiği, her ne kadar bu kararın 04.09.2012 tarihinde kesinleştiğine ilişkin kesinleştirme şerhi düzenlenilmişse de, dosya içerisinde aslı gibidir yapılmak suretiyle bulunan kovuşturma ve soruşturma evrakları arasında bulunan tebligat evraklarına göre sanığın savunması alınırken bildirdiği en son adresine gerekçeli kararın tebliğe çıkarıldığı ve bu tebligat kağıdında gerekçeli karar olduğunun belirtildiği ayrıca 27.07.2012 tarihinin belirtildiği ancak bu tebligatın sonucuna ilişkin tebligat parçasının dosya arasında bulunmadığı, ayrıca sanık müdafii olarak soruşturma aşamasında dinlenilen avukata gerekçeli kararın tebliğ edildiği ,en son olarak sanığa Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre tebliğ yapılması karşısında, sanığın en son bildirdiği adrese çıkarılan gerekçeli kararın tebliğ edilip edilmediği, 27.07.2012 tarihinde verilen kararın içeriğinin ne olduğu, ayrıca sanığın MERNİS Adresinin araştırılıp araştırlmadığı hususları açıklığa kavuşturularak ve dosyanın aslından tebligat parçaları kontrol edilerek, sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının usulüne uygun kesinleştirilip kesinleştirilmediğinin tespit edilmesi gerektiği gözetilmeden, hükmün açıklanmasına karar verilmesi,
Kabul ve uygulamaya göre de;
2-T.C. Anayasa"nın 141 ve 5271 sayılı CMK"nın 34, 230 ve 289. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının denetimine imkan verecek şekilde açık ve gerekçeli olması, gerekçe bölümünde mevcut delillerin tartışılması, değerlendirilmesi, reddedilen ve kanıtlama yönünden üstün tutulan delillerin neler olduğu ve nedenlerinin gösterilmesi, delillerle sonuç arasında bağ kurulması, bir başka deyişle eldeki delillerle neden bu sonuca varıldığının anlatılması gerektiği, tüm bunların ışığında ulaşılan kanaat, sanığın suç oluşturduğu kabul edilen eylemi, bunun yasal unsurları ve nitelendirmesi, uygulanacak kanun maddesi ve CMK"nun 230. maddesinde belirtilen diğer unsurların bulunması gerektiği gözetilmeden hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına dair karara atıfta bulunularak gerekçesiz hüküm kurulması,
3-Sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının, yeni kasıtlı suç işlendiğinden bahisle açıklanması konusuna sahip incelemeye konu dosyada, her ne kadar hüküm açıklanmadan önce sanığın en son savunması alınırken bildirdiği adres yerine bir başka adrese tebligat çıkarılması suretiyle sanık haberdar edilmeye çalışılmışsa da, çıkarılan adresten tebligatın iade edildiği, sonrasında sanığın hem bildirdiği en son adresine tebligat çıkarılmadan hem de adres araştırılması yapılmadan, sonuç olarak, hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının açıklanacağından, usulüne uygun haberdar edilmeden hüküm açıklanması suretiyle sanığın savunma hakkının kısıtlanması,
4-Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik T.C. Develi Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/35 Esas ve 2012/71 Karar sayılı dosyasının UYAP üzerinden yapılan incelemesinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yönelik gerekçeli kararda, katip imzasının ve 2.3.4.5. celselerde hakim imzalarının elektronik olarak imzalanmadığı anlaşıldığından anılan eksikliklerin giderilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, ... (...) müdafiinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 03.06.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.