Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/18089
Karar No: 2017/1464
Karar Tarihi: 27.02.2017

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/18089 Esas 2017/1464 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, davalının taşınmazlarını kendine ait olan taşınmaz aleyhine genişleterek kullandığını ve bu alanda davalıya ait enerji nakil direği ve tellerinin mevcut olduğunu iddia ederek elatmanın önlenmesine ve direk ile tellerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ise elektrik tesisinin davacının annesi ve babası ile yapılan anlaşma sonrasında yaptırıldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkeme, asıl davanın reddine karşı davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak Yargıtay bozma kararıyla taşınmazların sınırında yol bulunması nedeniyle elektrik hat ve kablolarının komşu parsellerden geçirilmeden, genel yoldan geçirilerek elektrik ihtiyacının karşılanması imkanının bulunup bulunmadığının incelenmediği için karar bozulmuştur. Yapılan yeni yargılama sonucunda asıl davanın kabulüne ve karşı davanın reddine karar verilmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 744. ve 743. maddeleri davalı ve karşı davacının iddiasının gerçekliğinin araştırılması gerektiğini belirtmektedir.
14. Hukuk Dairesi         2015/18089 E.  ,  2017/1464 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacı-karşı davalı vekili tarafından, davalı-karşı davacı aleyhine 06.08.2010 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal; davalı-karşı davacı vekili tarafından, davacı-karşı davalı aleyhine 13.09.2010 tarihinde verilen dilekçe ile mecra hakkı tesisi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen 18.05.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraflarca istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Asıl dava elatmanın önlenmesi ve kal, karşı dava Türk Medeni Kanununun 744. maddesine dayalı mecra hakkı tesisi isteğine ilişkindir.
    Davacı, 336 ada 64 parsel sayılı taşınmazına komşu 336 ada 65 ve 66 parsel sayılı taşınmazların maliki davalının taşınmazlarını kendisine ait taşınmaz aleyhine genişleterek kullandığını, ayrıca bu alan üzerinde davalıya ait enerji nakil direği ve tellerinin mevcut olduğunu ileri sürerek davalının elatmasının önlenmesine, direk ile tellerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı cevap ve karşı dava dilekçesinde, kal’i istenilen elektrik tesisinin davacının annesi ve babası ile yapılan anlaşma sonrasında yaptırıldığını, davanın reddine karar verilmesini, 336 ada 65 parsel sayılı taşınmazı lehine 336 ada 64 parsel aleyhine mevcut elektrik hattındaki teller ve gerekiyorsa direk için mecra hakkı tesisini talep etmiştir.
    Mahkemece, asıl davanın reddine karşı davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün davacı-karşı davalı vekilince temyizi üzerine Dairemizin 27.09.2013 günlü 2013/8742 Esas, 2013/12273 Karar sayılı ilamı ile özetle taşınmazların sınırında yol bulunması nedeniyle elektrik hat ve kablolarının komşu parsellerden geçirilmeden, genel yoldan geçirilerek elektrik ihtiyacının karşılanması imkanının bulunup bulunmadığının incelenmediği, bilirkişi raporlarında bu hususun değerlendirilmediği, Türk Medeni Kanununun 742. ve 743. maddeleri de göz önünde bulundurularak davalı ve karşı davacının iddiasının gerçekliğinin araştırılması gerektiğinden söz edilerek bozulmuştur.
    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, asıl davanın kabulü ile 336 ada 64 parsel sayılı taşınmazdaki bir direğin kaldırılmasına, davalı-karşı davacının 64 parsele tecavüzünün bulunması sebebi ile müdahalenin men’i talebinin daha önce mahkemece karar verilmiş olması sebebiyle reddine, karşı dava olan mecra irtifakı kurulması yönündeki talebin reddine karar verilmiş, karar davacı-karşı davalı vekili ve davalı- karşı davacı vekilince temyizi üzerine Dairemizin 22.01.2015 günlü, 2014/17075 Esas, 2015/834 Karar sayılı ilamı ile özetle bozma kararından sonra bozmaya uyularak verilen hükmün yeni bir hüküm olduğundan tüm istekleri karşılar şekilde yeniden yazılması gerektiği belirtilerek, fen bilirkişi tarafından hazırlanan 19.02.2014 tarihli krokide “A” ile gösterilen bölüm bakımından da elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne karar verilmesi gerekirken daha önce karar verildiğinden söz edilerek bu konudaki talebin reddine şeklinde karar verilmesi doğru görülmediğinden bozulmuştur.
    Mahkemece bozmaya uyularak asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı-karşı davalı vekili ve davalı-karşı davacı vekili temyiz etmişlerdir.
    Usulune uygun davet edilmiş olan taraflar duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde, dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir (HMK.150/1).
    Taraf vekillerinin duruşmaya katıldıkları 05.05.2015 tarihli duruşmada bir sonraki duruşma tarihinin 12.05.2015 saat 14:00 olarak bildirildiği halde o tarihteki duruşmaya mazeret bildiren davacı-karşı davalı vekili Av. ...’nin 14.05.2015 tarihli dilekçesine karşı ve dilekçesi nedeniyle herhangibir karar verilmediği gibi duruşma zaptına gelenlerin isimleri de yazılmamıştır. Takip eden 15.05.2015 tarihli duruşmada da taraf vekilleri duruşmaya katılmadıkları halde HMK’nın 150/1. maddesine aykırı olarak duruşmaya devam olunarak dava ve karşı dava hakkında karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 27.02.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi