3. Hukuk Dairesi 2014/21715 E. , 2015/3261 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : TERME 1. ASLİYE HUKUK (AİLE)MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/10/2014
NUMARASI : 2013/609-2014/239
Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili ile davalı vasisi tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesinde; müvekkili ile davalının 27.02.2009 tarihinde kesinleşen karar ile boşandıklarını, boşanma kararı ile müvekkili lehine aylık 1.000 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, ancak aradan geçen sürede paranın satım alım gücünün düştüğünü, müvekkilinin ise geçimini zorlukla sağladığını ileri sürerek; yoksulluk nafakasının 2.000 TL ye yükseltilmesini talep etmiştir.
Davalı vasisi cevap dilekçesinde; yetkili mahkemenin, davalının yerleşim yeri olan Kocaeli Mahkemesi olduğunu, esas yönünden ise; rahatsızlığı nedeniyle kısıtlanmış olan davalının bankada bulunan tazminat gelirinin bir bölümüne davacı tarafından başlatılan icra takibi nedeniyle haciz konulduğunu, haciz konulan miktar gözetildiğinde davacının nafakanın artırılmasına ihtiyacının bulunmadığını, ayrıca almakta olduğu maaşın, davalının bakım, sağlık ve diğer giderlerini karşılamaya yetmediğini, giderlerin bir bölümünün bankada bulunan tazminat gelirinden karşılandığını, bu nedenle davalının gelirinin giderek azaldığını savunarak; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davalının yerleşim yerinin Kocaeli olması nedeniyle dava dilekçesinin yetki yönünden reddine dair verilen hüküm, davacı tarafın temyizi üzerine dairemizin 10.10.2013 günlü ve 2013/11451 E. sayılı ilamı ile bozulmuştur.
Bozma ilamına uyan mahkemece; davanın kısmen kabulüne, yoksulluk nafakasının 1.300 TL ye yükseltilmesine ve ileriki yıllarda nafakanın TÜİK"in yayımladığı TÜFE oranında artırılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalı vasisi tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacı tarafın temyiz itirazları yerinde değildir.
Dava, yoksuluk nafakasının yetersiz hale geldiği iddiasıyla yükseltilmesi istemine ilişkindir
TMK. nun 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.
Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir.
Somut olayda; davalının memur iken geçirdiği kaza sonrasında bitkisel hayata girdiği, bu nedenle kısıtlanan ve vasi tayin edilen davalıya tazminat ödenip aylık bağlandığı, bu olaydan sonra taraflar arasında görülen boşanma davasında davacı lehine 1.000 TL yoksulluk nafakası ile 300.000 TL maddi tazminata hükmedildiği, davacının başlattığı takip nedeniyle davalının bankadaki gelirinin 440.078 TL sine haciz konulduğu ve vesayet makamının izni ile bu tutarın dava tarihinden önce icra dosyasına aktarıldığı, boşanma sonrasında ise davalının bankada bulunan gelirinin 1.900.000 TL den 1.266.007 TL ye indiği, zira davalının elde ettiği aylık 2.000 TL maaş ve faiz gelirinden ibaret olan gelirinin, vasilik ücreti, bakıcı ve tedavi giderleri, yoksulluk ve (aylık 1.250 TL) iştirak nafakası ödemelerinden oluşan giderlerini karşılamaya yetmediği, dolayısıyla boşanma davasının kesinleştiği tarih ile dava tarihi arasındaki dönemde davacının mali durumunun olumlu yönde değişmesine rağmen, davalının mali durumunun olumsuz yönde değiştiği anlaşılmıştır.
Bu durumda, mahkemece; yoksulluk nafakasının yükseltilmesi için gerekli koşulların oluşmadığı gözetilerek, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile istemin kısmen kabul edilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, davalı tarafın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalı tarafa iadesine, 02.03.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.