3. Hukuk Dairesi 2014/10366 E. , 2015/3333 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ÇEŞME ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/04/2013
NUMARASI : 2010/76-2013/221
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dava dilekçesinde, 03.12.2009 tarihinde davacının evinin önünde park halinde duran aracına davalı kuruma ait elektrik direğinin devrilmesi ile aracının hasar gördüğünü belirterek 10.200 TL hasar bedelinin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevabında, elektrik direğinin aşırı yağmur ve rüzgarın etkisi ile yıkıldığını, toprak kayması olduğunu, olayda kusurunun bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile elektrik direğinin dikilmesinden sonra çevresinde kazı çalışması yapıldığı ve bu kazının kimin yaptığı belli olmadığı anlaşılmadığından davalının %35 kusuru oranında 3.570 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Dosya kapsamından, 03.12.2009 olay tarihinde davacının park halindeki aracının üzerine elektrik direğinin düşmesi sonucunda bilirkişi raporlarına göre 10.200 TL hasar meydana geldiği, davalının direğin periyodik bakımlarını yapmadığı için olayda %35 kusurlu olduğu, kalan % 65 kusurun ise direk altında kazı yapılmasına bağlı olduğu, Belediyeden gelen yazıya göre direğin dikilmesinden sonra çevresinde sokak çalışması yapılmadığı, kazı izninin verilmediğinin açıklandığı, davacının ise olayda kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır.
Davada, TBK" nun 69.(BK"nun 58.) maddesi gereğince kusursuz sorumluluk hükümlerine göre maddi tazminat talep edilmektedir.
TBK"nun 69. (BK"nun 58.) maddesinde; "Bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür.
TBK" nun 61. (BK"nun 50 ve 51.) maddesine göre; birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları taktirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır". Aynı kanunun 62/2. maddesinde "Tazminatın kendi payına düşeninden fazlasını ödeyen kişi, bu fazla ödemesi için, diğer müteselsil sorumlulara karşı rücu hakkına sahip ve zarar görenin haklarına halef olur"
Müteselsil borçluluk, bir irade açıklaması veya kanun hükmü dolayısıyla bölünebilir bir edimin birden fazla borçlulardan her birinin edimin tamamını ifa etmekle yükümlü olduğu; alacaklının ise tamamını ancak bir defa elde etmek üzere edimi borçlulardan herhangi birisinin ifası veya ifa yerini tutan fiili ile diğerlerini bu oranda alacaklıya karşı borçtan kurtaracakları bir birlikte borçluluk halidir.
Ancak, 03.12.2009 tarihinde meydana gelen olayda dava konusu direğin etrafında kazı şeklinde sokak çalışması yapıldığına ve davacının da kusuru bulunmadığına göre, TBK"nun 61 ve 62/2. (BK"nun 50 ve 51.) maddelerinde açıklanan müteselsil sorumluluk gereği, davacının karşılanmayan zararının tamamını davalıdan isteme hakkı olduğu düşünülmeden, mahkemece; davalının kusuru oranında tazminata karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 03.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.