20. Hukuk Dairesi 2016/10814 E. , 2018/4696 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekilinin 17/02/2015 havale tarihli dilekçesinde özetle; davacı müvekkillerin murisi ... hissedarı bulunduğu ... ili, ... ilçesi, ... mah., 6817 ada 9, 797 ve 839, 6818 ada ..., 15 ve 843 parsel sayılı taşınmazların kısmen veya tamamen ... sınırlarında kaldığı gerekçesiyle mahkeme kararıyla müvekkillerinin murisi ... Karabel adına olan tapu kaydının iptali ile ... vasfı ile ... adına tesciline karar verildiğini, dava konusu 6818 ada ... parsel sayılı taşınmazla ilgili ... .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/56 Esas, 6818 ada 15 parsel sayılı taşınmazla ilgili ise ... .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/43 Esas sayılı dosyaları ile karar verilmiş olup, diğer parsellerle ilgili mahkeme ve dosya numaralarının taraflarınca bilinmemekte olduğunu, müvekkillerinin murisi ... Karabel adına tapuya kayıtlı olan bu taşınmazların tapu kaydının kısmen veya tamamen iptal edilerek ... vasfıyla ... adına tescil edilmesinden dolayı müvekkillerinin uğramış olduğu zarardan dolayı şimdilik ....000,00.-TL tazminatın iptaline ilişkin mahkeme kararlarının kesinleştiği tarihten itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davacılar vekili, 18/5/2016 tarihli harçalandırılmış ıslah dilekçesiyle, 839 sayılı parsel, 6818 ada ... ve 15 parsel sayılı taşınmazlar yönünden talebini 158.966,50.-TL"ye yükselterek, kesinleşme tarihinden itibaren faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiş ve diğer taşınmazlar yönünden ise davasını atiye bırakmıştır.
Mahkemece;...) Davacı tarafından ... ili, ... ilçesi, ... köyü, 6818 ada 839,...,15 nolu parseller yönünden açılan davanın kabulü ile davacı tarafın talep arttırım ıslah talebi ile birlikte toplam 159.966,50.-TL tazminatın kesinleşen tapu iptali ve tescil davasına göre, ... ili, ... ilçesi, ... köyü, 6818 ada 839 sayılı parsel için 15.511,50.-TL"sinin .../02/2005 tarihli kesinleşme tarihinden itibaren, 14.664,00.-TL"sinin de 13/03/2012 tarihli kesinleşme tarihinden itibaren, ... ili, ... ilçesi, ... köyü, 6818 ada ... sayılı parsel için 71.419,00.-TL"si ile ... ili, ... ilçesi, ... köyü, 6818 ada 15 sayılı parsel için 58.372,00.-TL"sinin .../03/2010 tarihli kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak bilirkişilerin raporunda belirttiği hisse oranlarında davacılara ödenmesine,
2) Davacı tarafından ... ili, ... ilçesi, ... köyü, 6818 ada, 797 ve 843 sayılı parseller ile 6817 ada 9 sayılı parsel yönünden açılan davanın davacılar tarafından atiye bırakılmış olduğundan bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya kapsamından 839 sayılı parselin 1986 tarihinde hükmen davacıların murisi ... Karabel ve dava dışı gerçek kişiler adına tescil edildiği, ... tarafından açılan kadastro mahkemesinin 2002/294 sayılı .../02/2005 tarihinde kesinleşen kararıyla tapusunun 2827,50 m²"lik kısmının tahdit sınırları içine alınmasına karar verildiği, yine ... tarafından açılan 13/03/2012 tarihinde kesinleşen ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/303 E. sayılı kararında da taşınmazın 1527,50 m²"lik kısmının da tapusunun iptal edilerek ... olarak tesciline karar verildiği, 15 sayılı parselin ise 803 sayılı parselden geldiği, 803 sayılı parselin tapulama da 1976 da kişiler adına tescil edilmişken imar uygulaması ile 2001 tarihinde muris ... Karabel adına tescil
edildiği, 2007 tarihinde taşınmazın tapusuna ... şerhi konulduğu, ... tarafından açılan dava sonucu .../03/2010 tarihinde kesinleşen ... .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/43 E. - 2009/251 K. sayılı kararıyla da 583,72 m²"lik kısmının tapusunun iptal edilerek ... niteliğiyle ... adına tescil edildiği, ... sayılı parselin de 803 sayılı parselden gelmekte olup, imar uygulaması ile 2001 tarihinde muris ... Karabel adına tescil edilmişken ... tarafından açılan dava sonucu .../03/2010 tarihinde kesinleşen ... .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/56 E. - 2009/255 K. sayılı kararıyla 714,19 m²"lik kısmının tapusun iptal edilerek ... niteliğiyle ... adına tescil edildiği, eldeki davanın ise 17/02/2015 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 05.03.2003 gün ve 2003/19-152 E. - 2003/125 K.; ....09.2010 gün ve 2010/14-386 E. - 2010/427 K.; 15.12.2010 gün ve 2010/13-618 E. - 2010/668 K. sayılı kararı). Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. 4721 sayılı TMK’nın 705/2. maddesi uyarınca tapu iptali ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktırZararın meydana geldiği tarihe göre de tapusu iptal edilen gayrimenkulün niteliği ve değeri belirlenmelidir. Değerlendirme tarihi itibariyle taşınmazın niteliği arazi ise net gelir metodu yöntemi ile, arsa vasfında ise değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması suretiyle gerçek değer belirlenmelidir.
Bakanlar Kurulunun Yargıtay tarafından benimsenen ....02.1983 gün ve 1983/6122 sayılı kararı uyarınca, belediye veya mücavir alan sınırları içinde kalan taşınmazın arsa niteliğinde olduğunun kabulü için uygulamalı imar planı ile iskan sahası olarak ayrılmış olması esastır. Aynı karar uyarınca imar planında yer almayan bir taşınmazın, arsa sayılabilmesi için değerlendirme tarihi itibariyle, belediye veya mücavir alan sınırları içinde olmakla beraber, belediye hizmetlerinden (Belediyece meskun olduğu için veya meskun hale getirileceği için sunulan yol, su, elektrik, ulaşım, çöp toplama, kanalizasyon, aydınlatma vs.) yararlanması ve meskun yerler arasında yer alması gerekir.
Taşınmaz değerlendirme tarihi itibariyle belediye nazım imar planı içinde ise, Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 17.04.1998 gün ve 1996/3 E. - 1998/... K. sayılı kararı uyarınca, bu plan kapsamına alındığı tarih ve plandaki konumu, altyapı hizmetlerinden yararlanma ve ulaşım olanakları, belediye merkezine uzaklığı, kullanım biçimi itibariyle iskan amacına yönelik yapılaşma olasılıkları da değerlendirilmek üzere araştırılmalıdır.
Bu hususlar belediye başkanlığından ve su ve elektrik idarelerinden ve diğer ilgili merciilerden sorulup alınacak cevap yazılarına göre taşınmazın değerlendirme tarihinde (tapu iptali ve tescil davalarının kesinleştiği tarihte) arsa niteliğinde olup olmadığı saptanmalıdır.
Mahkemece taşınmazın arsa olarak belirlenmesi halinde, emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak, taşınmazdan ... payının düşülmesinin gerekip gerekmediği belirtilmek, üzerinde bina var ise ... Bakanlığı resmi birim fiyatları esas alınarak yıpranma payı düşülmek suretiyle gerçek zararın belirlenmesi gerektiğinden, taraflara, dava konusu taşınmaz ile aynı bölgeden bulunamaması halinde yakın bölgelerden ve değerlendirme tarihinden önce ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer nitelikli ve yüzölçümlü satışları bildirmeleri için olanak tanınması, gerekli görülürse re"sen emsal getirtme yoluna gidilmesi ve bu emsallere göre değer biçilmesi için konunun uzmanı bilirkişilerden oluşturulacak bilirkişi kurulu vasıtasıyla keşif yapılarak, denetlemeye olanak veren bilimsel verileri içeren rapor alınması, emsal alınan taşınmazlara ilişkin resmi satış akit tablolarının
tapu müdürlüğünden getirtilmesi, emsal taşınmazlar ile çekişmeli taşınmaza ait .. Komisyonu tarafından belirlenen emlak vergisine esas olan m² değerleri, ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Vergi Dairesinden istenip, dava konusu taşınmazın, emsal taşınmazlara göre üstünlük oranı yönünden bilirkişi kurulu raporununda denetlenmesi, dava konusu taşınmazın ve emsal alınan taşınmaz/taşınmazların değerlendirme tarihi itibariyle imar düzenlemesi sonucu oluşmuş imar parselleri olup olmadıkları, imar parseli iseler düzenleme ortaklık payının düşülüp düşülmediğinin, düşülmüş ise oranının belediye başkanlığı imar ve tapu müdürlüklerinden sorulup, emsalin İmar Kanunu uyarınca imar parseli, dava konusu taşınmazın ise imar uygulaması yapılmamış arsa parseli olduğunun belirlenmesi halinde çekişmeli taşınmazın emsalle karşılaştırma sonucu bulunan değerinden düzenleme ortaklık payına karşılık gelecek oranda indirim yapılması gerektiğinin gözetilmesi, tapusu iptal edilen taşınmazın niteliği arazi olarak belirlenir ise, arazi niteliğinde bulunan dava konusu taşınmaza yönelik olarak, sulu olup olmadığı, yerleşim alanlarına uzaklığı iklim şartları, arazinin toprak ve topoğrafik yapısı ve bölgesindeki konumu gözetilerek oluşturulacak bilirkişi kurulu yardımıyla çevrede yetiştirilen ürünlerin münavebesi, dekar başına ortalama verim, toptan satış fiyatı ve üretim maliyeti resmî verileri ilçe tarım müdürlüğünden getirtilmek suretiyle, taşınmaz üzerinde meyve ağaçları varsa ağaçların cinsleri de dikkate alınmak suretiyle elde edilen verilere uygun biçimde değerlendirme yapılarak tapu kapsamındaki taşınmazların değeri, tapu iptali ve tescil kararının kesinleştiği tarihe göre hesaplanmalı, taşınmazın varsa mütemmim cüzleri, muhdesat ve sökülemeyen teferruatlarının değerleri bayındırlık birim fiyatları ve yıpranma oranları gözetilerek değerleme tarihine göre tespit ettirilmeli, bu şekilde tapusu iptal edilen taşınmazların zemin değeri, üzerindeki mütemmim cüz, muhdesat ve sökülemeyen teferruatları esas alınarak, tapu sahiplerinin oluşan gerçek zararlarının saptanması gerekmektedir
Somut olaya gelince; ormanlar özel mülkiyete konu olamayacak ise de; tapu kütüğünün gerçek kişiler adına oluşturulduğu,bu şekilde tapu sicili hatalı olarak tutulduğundan, TMK"nın 1007. maddesi kapsamında Devletin kusursuz sorumluluğunun bulunduğu ve davacıların gerçek zararının karşılanması gerektiği kuşkusuzdur. Mahkemece değerlendirme tarihi olarak taşınmazların tapu kayıtlarının iptaline iişkin mahkme kararlarının kesinleştiği tarihlerin alınmasında da bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak mahkemece taşınmazların arsa olduğu kabul edilerek emsal metoduna göre değerleri belirlenmişse de, yapılan emsal araştırması yetreli değildir, belediyeden gelen yazı cevabında taşınmazların .../1000 ölçekli imar uygulaması içinde oldukları belirtilmişse de, imar uygulamasının hangi tarihte yapıldığı araştırılmadan, değerlendirme tarihinde 839 parselin imar planı içinde bulunup bulunmadığı ve değerlendirme tarihi itibariyle arsa ya da arazi vasfında bulunup bulunmadığı araştırılmamıştır. Ayrıca emsal alınan taşınmazın satış akit tablosu dosya getirtilmeden, bilirkişi raporu denetlenmeksizin hüküm kurulması da doğru değildir. Dairemizden geçen benzer dosyalarda da emsal alındığı anlaşılan 240 ada 11 parselin, bilirkişi raporlarında belirtilen satış tarihlerindeki bilgiler ile tapu bilgilerinin örtüşmediği de anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davaya konu taşınmazların niteliğinin ve değerinin yöntemine uygun şekilde tespit edildiği söylenemez.
Hal böyle olunca, çekişmeli taşınmazın yukarıda açıklanan Bakanlar Kurulu kararı ve Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kurulu kararı çerçevesinde arsa yada arazi vasfında olup olmadığı yeniden araştırılmalı, taşınmazın bu ilkelere göre arsa niteliğinde olduğunun belirlenmesi halinde emsal incelemesi ve kıyaslaması yöntemiyle, arazi niteliğinde olduğunun saptanması halinde ise tarımsal gelir metoduna göre değerlendirme tarihindeki gerçek değeri, 6754 sayılı Bilirkişilik Kanununun 11. maddesine uygun olarak yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle tespit edilmeli, varsa üzerinde bulunan yapıların Bayındırlık Bakanlığı resmi birim fiyatları esas alınarak yıpranma payı düşülmek suretiyle gerçek değeri tespit edildikten sonra ulaşılacak sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA .../06/2018 günü oy birliği ile karar verildi.