Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/17103
Karar No: 2015/3389
Karar Tarihi: 03.03.2015

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/17103 Esas 2015/3389 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2014/17103 E.  ,  2015/3389 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BALIKESİR 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 28/11/2013
    NUMARASI : 2012/337-2013/339



    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davacı tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen 03.03.2015 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; temyiz eden vekili Av. K.. K.. geldi. Karşı taraftan davalı vekili Av. E.. G.. geldi. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli gün ve saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

    YA R G I T A Y K A R A R I


    Davacı vekili dilekçesinde; müvekkilleri olan davacıların, davalının ölen oğlunun eş ve çocukları olduğunu; davacıların murisinin tavuk yetiştirme işine giriştiğini, işi öğrendikten sonra, tavuk çiftliği kurmak üzere bir taşınmaz satın aldığını; bu yerin parasının büyük çoğunluğunu murisin vermesine rağmen, aralarındaki baba oğul ilişkisi nedeni ile, bu yerin davalı üzerine yapıldığını; tavuk çiftliğinin faaliyete geçtiğini, diğer yandan murisin LPG işi ile uğraşıp, buradan elde ettiği kazancı da tavuk çiftliğine aktardığını; muris öldükten sonra, davacının yeniden evleneceği endişesi ve davalının diğer oğlunun baskısı ile davacıya işletmeden sermaye ve kar verilmediğini iddia ederek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, murisin payına isabet eden 50.000,00 TL sermaye payının, ticari reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, 2008–2009–2010–2011 ve 2012 yılının dava tarihine kadar olan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davacılara verilmeyen 100.000,00 TL kâr payının, ödenmesi gereken her yılın sonundan itibaren işleyecek ticari reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı cevap dilekçesinde; dava konusu edilen tavuk çiftliğinin kendisine ait olduğunu, davacıların murisinin yanında çalıştığını, sermayeyi kendisinin koyduğunu savunarak; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece; davacıların murisi H.. C.."in Balıkesir Sanayi Sitesinde Muhacir Usta adı ile bilinen davalının sanayideki işyerinde maaş karşılığı çalıştığı, davalı LPG işine girdikten sonra işlerinin iyiye gittiği, davalının kendi kazancı ile tavuk çiftliği kurduğu, çiftlik kurulduktan sonra sanayideki işin fiilen davalının oğlu olan müteveffa H.. C.."e bırakıldığı, baba oğul ilişkisi sebebiyle ve tavuk çiftliğindeki bir kısım alanın depo olarak kullanılması sebebiyle, H.. C.."in de davalıya ait tavuk çiftliğinde zaman zaman bulunduğu ve çalıştığı; ancak, bu ilişkinin tüm dosya kapsamına göre, adi ortaklık olarak değerlendirilemeyeceği gerekçesi ile; davanın reddine karar verilmiştir.
    Hüküm, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
    Dava konusu uyuşmazlık; taraflar arasında, adi ortaklık ilişkisinin bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
    Adi ortaklık sözleşmesi, geçerlilik yönünden herhangibir şekle tabi olmayıp, sözlü yapılan adi ortaklık sözleşmesi geçerli ise de; inkarı halinde, bu ortaklığın var olduğunu ileri süren kişinin bu ortaklığı, uygulanması gerekli HUMK"nun 287-288 ve 290 maddeleri gereğince (yasal sınır aşıldığından) ispat etmesi gerekir.
    Türk Medeni Kanunu"nun 6.maddesi gereğince; Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.
    Dava konusu olayda; davalı, aralarındaki ortaklık ilişkisini reddettiğine göre, ispat yükü, bunu ileri süren davacı tarafa ait olacaktır.
    Davacı, davalı ile ortaklık kurduklarına ilişkin iddiasını usulüne uygun yasal delillerle kanıtlayamamıştır.
    Bununla birlikte davacı, dava dilekçesinde; "yemin" deliline de dayanmış olduğundan, davacıya iddiasını ispat zımnında, davalıya yemin teklif etme hakkının bulunduğu hatırlatılarak, yaptırılacak yeminin sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken; mahkemece, bu yön gözardı edilerek, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacı taraf için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 1.100 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 03.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi