Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/16270
Karar No: 2019/2846
Karar Tarihi: 27.03.2019

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/16270 Esas 2019/2846 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2016/16270 E.  ,  2019/2846 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi

    Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı Kurum avukatı ve davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Dosyadaki yazılara toplanan delillere göre, davacı Kurumun tüm, davalı ..."nın sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    5510 sayılı Yasanın 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 21. maddesi 1. fıkrası ile “iş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir.” düzenlemesi getirilmiş olup, 21. maddenin 4. fıkrası ise 3. kişilerin sorumluluğu" İş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücû edilir." şeklinde düzenlenmiştir.
    Ayrıca 5510 sayılı yasanın 21/son maddesinde "....Ayrıca iş kazası veya meslek hastalığı sonucu ölümlerde , bu kanun uyarınca hak sahiplerine bağlanacak gelir ve verilecek ödenekler için , iş kazası veya meslek hastalığının meydana gelmesinde kusuru bulunan hak sahiplerine veya iş kazası sonucu ölen kusurlu sigortalının hak sahiplerine , Kurumca rücu edilmez" hükmü yer almaktadır.
    İnceleme konusu davada; 11.07.2011 tarihinde geçirdiği trafık- iş kazası sonucu vefat eden sigortalı ..."in hak sahiplerine ödenen gelirin tahsilinin talep edildiği, mahkemece davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Somut dosyada kaza olayı,davalı ... Oto Gıda...Ltd.Şti."de çalışmakta olan sigortalılar ... ve ... birlikte işverene ait tavuk çiftliğinden evrak almaya giderken, ... yönetimindeki aracın ..."nın sevk ve idaresindeki araçla çarpışması ve sigortalı ... ile sigortalı sürücü ... vefat etmesi şeklinde meydana geldiği, dosyada alınan 10.12.2015 tarihli kusur raporunda dava dışı sürücü ... %75, davalı diğer sürücü ..."nın %25 oranında kusurlu, sigortalının kusursuz bulunduğu mahkemece kusur raporu esas alınarak, davalıların gelirin yarısından sorumlu oldukları yönünde hüküm kurulduğu görülmektedir.
    5510 sayılı Yasanın 21/1. maddesinde işverenin, 21/4. maddesinde üçüncü kişinin rücu alacağından sorumlulukları düzenlenmiş olup bu maddelere göre açılan rücuan tazminat davalarında sorumlular arasında müteselsil borçluluk ilişkisi bulunmaktadır.
    5510 sayılı Yasanın 21. maddesinde düzenlendiği üzere, iş kazasının meydana gelmesinde kusuru bulunan işveren ve 3. kişiler kurum zararının ödenmesinden müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları halde iş kazasında vefat eden kusurlu sigortalının hak sahiplerine Kurumca rücu edilemeyeceği yönündeki düzenlemeyle bir istisna getirilmiş ve kusurlu ancak vefat etmiş sigortalının hak sahiplerinin sorumluluğu yasa ile kaldırılmıştır. Bu durumda rücu imkansızlığı yasadan kaynaklanmaktadır ve diğer müteselsil borçluların durumu ağırlaştırılmamalıdır. Yasa koyucu kusurlu olan sigortalının hak sahiplerini borçtan sorumlu tutmamayı amaçlamış ve bilinçli olarak bu alacak miktarının talebinden vazgeçmiştir.
    Yukarıda belirtilen maddi ve hukuki açıklamalar uyarınca dava konusu uyuşmazlıkda TBK 166 ve 168. maddeler kıyas yoluyla uygulanmalı ve bu kapsamda değerlendirilme yapılmalıdır. 5510 sayılı Yasanın 21/son maddesinde yer alan düzenleme ile hem Kurumun, kusurlu olan ve aynı kazada vefat eden sigortalıya rücu etme imkanı kaldırılmış hem de diğer borçluların iç ilişkide bu borçluya rücu etmeleri engellenmiştir. Dolayısıyla kusurlu olan sigortalının hak sahipleri borçtan sorumlu olmayacağından, bu durum diğer müteselsil borçlulara da sirayet edecek ve onlar da rücu edilemeyen borçlunun hissesi oranında borçtan kurtulacaklardır.
    Somut dosyada alınan kusur raporunda sürücü ... kazanın meydana gelmesinde %75 oranında kusurlu bulunmuştur. ... vefat eden diğer sigortalı ile aynı işverene bağlı olarak çalışmaktadır ve aynı kazada vefat etmiştir. 5510 sayılı Yasanın 21/son maddesi gereğince ..."in hak sahiplerine Kurumca rücu edilmesi mümkün olmadığı gibi diğer müteselsil borçlular da vefat eden sigortalının kusuru oranında borçtan sorumlu olmayacaklardır.
    Bu itibarla davalı ..."nın kurum zararından sorumluluğu 5510 sayılı Yasanın 21/4 ve son maddeleri uyarınca %25 kusur karşılığıyla sınırlı olarak belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davacı Kurum vekili ve davalı ..."nın bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ..."ya iadesine, 27.03.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi