10. Hukuk Dairesi 2019/1600 E. , 2019/2865 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi
Dava, yaşamlarını yitiren sigortalı eş ve baba üzerinden hak sahibi sıfatıyla çift ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti ile aksine kurum işleminin iptali, kesintinin durdurulması ile yapılan kesintilerin iadesi istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı avukatınca istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince istinaf isteminin reddine dair karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince verilen kararın temyizen incelenmesi davalı avukatı tarafından istenmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Davacı, eşinden ölüm aylığı aldığını, babası üzerinden de bağlanan ölüm aylığının daha sonra davalı Kurum tarafından kesildiğini belirterek, kurum işleminin iptali, çift ölüm aylığı alabileceğinin tespitini, kesintinin durdurulması ile yapılan kesintilerin iadesini talep etmiştir.
II-CEVAP:
Davalı Kurum vekili, kurum işlemi yerinde olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI:
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
“Davanın KABULÜ ile;
Davacı ..."ten (TC Kimlik No: ...) yersiz ödeme altında talep edilen borcun İPTALİNE, almakta olduğu maaştaki kesintinin DURDURULMASINA, kesilen maaşın kesildiği tarihten itibaren ödenmesinin DEVAMINA. Aylıklarından kesilen miktarların davacıya İADESİNE. Kurum kararının İPTALİNE..” dair hüküm kurulmuştur.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Mahkeme kararında hukuka aykırılık bulunmadığından bahisle, istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı vekili, yürürlükteki mevzuata göre, davacıya babası üzerinden bağlanan aylığın kesilmesi işleminin hukuka uygun olduğunu belirterek söz konusu mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Dosya kapsamı incelendiğinde, 26.11.2013 tarihinde yaşamını yitiren sigortalı eşi üzerinden 5434 sayılı Kanun hükümleri gereğince kendisine ölüm aylığı bağlanan davacının, 26.01.1990 günü ölen 2926 sayılı Kanuna tabi sigortalı babası üzerinden de 01.08.2014 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlandığı ve daha sonra, 2926 sayılı Yasanın 27. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendine göre, 01.01.1984-03.10.2000 ile 08.08.2001-02.08.2003 tarihleri arasında ölen 2926 sayılı Kanuna tabi sigortalıların hak sahibi kız çocuklarına aylık bağlanabilmesi için gelir unsuru yerine 3 tam yıl sigortalı olma ve sadece herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna tabi işte çalışıp çalışmadıkları ile buralardan gelir ve aylık alıp almadıkları şartını yerine getirmediğinden bahisle aylığın iptal edildiği ve davacıya yersiz aylık nedeniyle borç tahakkuk ettirildiği anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren ve “Ölüm aylığının hak sahiplerine paylaştırılması” başlığını taşıyan 34. maddesinde, sigortalının evli olmayan, boşanan, dul kalan kızlarına ölüm aylığı bağlanabilmesi, bu Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmama veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olma koşullarına bağlanmış, “Aylık ve gelirlerin birleşmesi” başlıklı 54. maddede ise bu Kanuna göre bağlanacak aylık ve gelirlerin birleşmesi durumunda, hem eşinden, hem de ana ve/veya babasından ölüm aylığına hak kazananlara, tercihine göre eşinden ya da ana ve/veya babasından bağlanacak aylığının bağlanacağı hüküm altına alınmıştır.
Belirtilen açıklamalar ışığında dava dosyası incelendiğinde, babası üzerinden aylık alma açısından hakkı doğuran olay eşinin vefat ettiği tarih olacağından, söz konusu tarihteki ilgili mevzuatın yukarıda belirtilen maddeleri uyarınca davacının çift aylığa hak kazanamadığı belirgindir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi kararının, HMK"nın 373/1 maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine ve kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 27.03.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.