3. Hukuk Dairesi 2014/17254 E. , 2015/3460 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : OSMANİYE AİLE MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/05/2014
NUMARASI : 2014/217-2014/475
Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının arttırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R
Davacı vekili dava dilekçesinde; boşanma kararı ile davacı lehine aylık 200,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, ilgili miktarın davacı ihtiyaçlarını karşılamaya yetmediğini belirterek nafakanın dava tarihinden itibaren aylık 600,00-TL"ye artırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde ve mahkemenin ilk celsesindeki beyanında; bakmakla yükümlü olduğu eşi ve çocuğunun bulunduğunu, davacı ile boşanmasından sonra ekonomik durumunda gerileme olduğunu, davacının dava öncesinde nafakanın artırımı hususunda herhangi talebinin bulunmadığı, en fazla 20-30 TL uygun miktarda artışı kabul edebileceğini, davaya sebebiyet vermediğini belirterek yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Mahkemece; tarafların sosyal ve ekonomik durumları nazara alınarak davanın kısmen kabülü ile dava tarihinden itibaren aylık 250,00 TL yoksulluk nafakasının davalıdan tahsiline, hükmedilen nafakaya sonraki yıllarda TEFE ve TÜFE oranında artış uygulanmasına; davacı tarafın sulhe yanaşmaması ve davalı tarafça ilk celsede hükmedilen nafaka miktarına yakın miktarda artışı ve nafakanın sonraki yıllar itibariyle artışını kabul etmesi ve ayrıca davacının ise adli yardımdan yararlanmaksızın vekille temsil edilmesi gerekçeleriyle yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davacı lehine vekalet ücretine hükmolunmamasına, fazlaya dair talebin reddine karar verilmiştir.
Hüküm, davacı vekili tarafından, hükmolunan nafaka miktarının azlığı ve mahkemece davanın açılmadan sulh yoluyla çözülebileceği gerekçesiyle yargılama giderinin davacı taraf üzerinde bırakılması ve lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi yönünden temyiz edilmiştir.
Dava, yoksulluk nafakası talebine ilişkindir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
24.04.1945 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararında ve 6100 sayılı HMK 326 maddesi uyarınca, "Yargılama giderleri, kural olarak, davada haksız çıkan yani aleyhine hüküm verilen tarafa yükletilir". Davayı kazanan taraf davasını bir vekil vasıtası ile takip etmiş ise, haksız çıkan (davayı kaybeden) taraf yargılama gideri olarak vekalet ücretine de mahkum edilir. (HMK 323 1/ğ). Ancak, feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilir. Feragat ve kabul talep sonucunun sadece bir kısmına ilişkin ise yargılama giderlerine mahkumiyet ona göre belirlenir. (HMK 312/1)
İlk oturumda davayı kabul eden davalı, hal ve durumu ile aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermiş ise bu hükümden yararlanamaz. Bu halde davalı davayı kaybetmiş gibi yargılama giderlerini ödemekle yükümlü olur.
Diğer taraftan, 2014 tarihli AAÜT 9/1 maddesinde, "...hükmolunan nafakanın bir yıllık tutarı üzerinden tarifenin 3. kısmı gereğince hesaplanacak miktarın tamamı vekalet ücreti olarak hükmolunur. Bu miktarlar, tarifenin 2.kısmının 2.bölümünde davanın görüldüğü mahkemeye göre belirlenmiş bulunan ücretten az olamaz." hükmü, 6.maddesinde "Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul, sulh veya herhangi bir nedenle; ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilmesi halinde tamamına hükmolunacağı" ve 12. maddesinin 2. Fıkrasında hükmedilen ücretin kabul veya red edilen miktarı geçemeyeceği düzenlemesi bulunmaktadır.
Yine, 492 sayılı Harçlar Kanunu ile de yargı harcının alınma usul ve esasları ayrıntılı olarak düzenlenmiş olup, 22. maddesinde ise davadan feragat veya davayı kabul veya sulh mahkemenin ilk celsesinde vuku bulursa karar ve ilam harcının üçte biri daha sonra olursa üçte ikisinin alınacağı hüküm altına alınmıştır.
Somut olaya bakıldığında; davalının, ön inceleme duruşmasında nafakanın ancak uygun miktarda 20-30 TL artışını kabul edebileceğini beyan ettiği, davacı vekili tarafından ise, anlaşma hususunda süre talep edildiği, sulhün sağlanamadığının tespiti ile tahkikat aşamasına geçildiği; bu halde taraflar arasında sulhün sağlanamadığı, davalı beyanının ise miktar yönünden açık olmamakla kabul olarak değerlendirilemeyeceği, netice itibariyle davanın kısmen kabulü cihetine gidilmişken, HMK 326 ve HMK 323 1/ğ maddesi hilafına davacı aleyhine yargılama giderine hükmedilmiş olması ve lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi isabetsiz olmuştur .
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, hüküm fıkrasının 5. paragrafında "davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, dolayısıyla davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına," paragrafının çıkarılarak yerine “Davacı tarafça yapılan 50,40 TL başvurma ve karar ilam harcı, 54,00 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 104,40 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine ve davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifelerinin 12/2.maddesi uyarınca 600,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,” ifadesinin yazılarak, hükümün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 2.50 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 04.03.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.