3. Hukuk Dairesi 2014/10893 E. , 2015/3482 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL 47. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/09/2013
NUMARASI : 2011/333-2013/196
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin Eyüp adresinde bulunan işyerini 14/10/2003 tarihinde açarak plastik işi ile uğraştığını, işyerinde bulunan 4009423 tesisat nolu elektrik sayacına davalı şirket elemanları tarafından Kaçak Elektrik Tutanağı düzenlenerek 12.340,03 TL bedelli fatura tahakkuk ettirildiğini, müvekkilinin itirazı üzerine faturanın 6447,69 TLye düşürüldüğünü, dava konusu iş bu faturanın 234 günlük olarak düzenlendiğini, müvekkilinin işyerinde çalışmaya 14.10.2003 tarihinde başladığını, dava konusu faturada ise hesaplanmasında başlangıç tarihinin 28.02.2003 olarak alındığını, faturaya dayanak tutanağın ise 20.10.2003 tarihinde düzenlendiğini, bu nedenle dava konusu faturanın usul ve yasalara aykırı olarak tahakkuk ettirildiğini, dava konusu diğer 6931,26 TL tutarındaki faturanın dayanağı olan tutanak ise 21/11/2003 tarihinde tutulduğunu ve hesaplamada başlangıç tarihinin 23/08/2003 olarak alındığını, halbuki yürürlükte yasa gereği bir önceki yasa gereği bir önceki tutanak tarihinin 20/10/2003 başlangıç tarihi olarak alınması gerektiğini, tutanakta bahsedildiği gibi kofre ve devre kesenden direk bağlama yapmak suretiyle enerji kullanılmadığını, ayrıca düzenlenen A/8971 nolu tutanakta tespit edilen güç değerlerinin müvekkilinin kullandığı güç değerlerinden fazla olduğundan işbu faturaya itiraz edildiğini ve fatura değerinde kısmi düzeltme yapılarak 47.787,88 TL"den 6931,26 TL"ye indirildiğini, davalı şirket tarafından usul ve yasalara aykırı olarak düzenlenen tutanaklar neticesinde tahakkuk ettirilen fatura bedellerinin son derece fahiş ve hukuki dayanaktan yoksun olduğundan bahisle söz konusu 2 adet faturadan dolayı borçlu bulunmadığının tespiti ile faturaların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili dilekçesinde, davacının kullandığı kaçak elektrik bedeli hesabının Enerji Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğine istinaden EPDK kararına göre yapıldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece; ""...kurum tarafından yapılan hesaplamaların müşteri hizmetleri yönetmeliğinin 13.14. ve 15.maddelerine göre yapıldığı, kaçak elektrik tüketim tahakkukunun elektrik tarifeleri yönetmeliğinin 43.maddesine uygun olarak tekrarlanan kaçak kullanımının tarife bedelinin iki katı göz önüne alınarak hesaplama yapıldığının tespit edildiği, davacının kaçak kullanımda bulunarak olaya sebebiyet verdiği, yaptığı itirazda kaçak kullanıma ilişkin 09.10.2003 tarihli tutanağın iptal edildiği ve komisyonca itirazlar dikkate alınarak hesaplar yapılıp, sorumlu olduğu gerçek miktarların belirlendiği ve bu hesaplamaların doğru olduğu, dolayısıyla davalının davacıya yönelik olarak haksız ve usul ve yasaya aykırı tahakkuk ettirdiği bir fatura bedelinin olmadığı, aksine davacının tesisatta kaçak elektrik kullanmak suretiyle haksız kullanımla kaçak elektrik bedellerinden sorumlu olduğu"" gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Mahkemece itibar edilen bilikişi raporunda; hesap edilen kaçak enerji bedeline, ne kadar kayıp-kaçak, iletim, dağıtım ve perakende satış hizmeti bedelinin ilave edildiği hususunda bir açıklık yoktur.
Bu durumda; kayıp-kaçak, iletim, dağıtım ve perakende satış hizmeti bedellerinin, kaçak tahakkuk bedeline ilave edilip edilmeyeceği hususlarının tartışılıp, değerlendirilmesi gerekmektedir.
Elektrik abonelerinden alınmakta olan;
Kayıp-kaçak bedelinin; elektrik sisteminde ortaya çıkan teknik ve teknik olmayan kaybın maliyetinin, kayıp-kaçak hedefi oranları ölçüsünde karşılanabilmesi amacıyla belirlenen bir bedel olduğu, 20/02/2001 tarihli 4628 Sayılı Kanunun 1/1., 4/1., 10/05/2006 tarihli 5496 Sayılı Kanunun 6., geçici 9., 14/03/2013 tarihli 6446 Sayılı Kanunun 1/1.,5/4., 17/1., 4., 27., geçici 1., maddeleri ve bu kanunların temel amaçları çerçevesinde çıkarılan yönetmelikler ve kanunun verdiği yetkiye dayanılarak alınan EPDK kurul kararları ve tebliğleri çerçevesinde alınmakta olduğu,
Dağıtım bedelinin; dağıtım sistem kullanım fiyatını kapsamakta olup, dağıtım hizmeti sunabilmek için dağıtım sistemine ilişkin yatırım harcamaları, işletme ve bakım giderleri dikkate alınarak hesaplanan bedel olduğu, 4628 Sayılı Kanunun 13/1-b-4. bendi, 6446 Sayılı Kanunun 17/6-ç bendi, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliğinin 9., Dağıtım Sistemi Gelirinin Düzenlenmesi Hakkında çıkarılan EPDK tebliğleri gereğince alındığı,
İletim bedelinin; elektrik enerjisinin tüketici sayaçlarına kadar ulaştırılmasında, üreticilerle dağıtım sistemi arasında yer alan iletim sisteminin kullanılmasından kaynaklanan maliyetlerin karşılanması için alındığı, 4628 Sayılı Kanunun 13/1-b-2. bendi, 6446 Sayılı Kanunun 17/6-b bendi, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliğinin 8.maddesi ile EPDK kurul kararları ve tebliğlerine göre tüketicilere yansıtıldığı,
Perakende satış hizmeti bedelinin ise; perakende satış hizmeti maliyetini (söz konusu fâaliyete ilişkin düzenlemeye esas net yatırım harcamasının itfa tutarı, faturalama ve tahsilat giderleri, tanıtım ve pazarlama giderleri, müşteri hizmetlerine ilişkin giderler, perakende satış ve hizmete ilişkin diğer işletme giderleri, düzenleme giderleri payı, fâaliyet giderleri payı, olağan ve olağan dışı giderler payından fâaliyet ile ilgili diğer gelirler payı ve olağan dışı gelirler payının düşülmesi suretiyle bulunan esas net işletme gideri ve amortisman itfa süresi farkı vergi tutarını) yansıtan bedel olduğu, 4628 Sayılı Kanunun 1/1., 13/1-b-5. bendi, 6446 Sayılı Kanunun 17/6-d bendi, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliğinin 4/36. bendi, 5/e bendi ve 10.maddesine göre alındığı,
Kayıp-kaçak, perakende satış hizmeti, iletim sistemi kullanım, dağıtım ve sayaç okuma bedellerinin, EPDK tarafından çıkarılan kurul kararları ve tebliğleri ile belirlendiği anlaşılmaktadır.
Ancak; kayıp-kaçak bedeli hakkında verilen ve Dairece de benimsenen HGK"nun 21/05/2014 günlü ve 2013/7-2454 Esas, 2014/679 Karar sayılı kararında; elektrik enerjisinin nakli esnasında meydana gelen kayıp ile kaçak kullanılan elektrik bedellerinin abonelerden tahsili yoluna gitmenin, hukuk devleti ve adalet düşünceleri ile bağdaşmayacağı; öte yandan, nihai tüketici olan abonenin; kayıp-kaçak bedeli gibi dağıtım şirketi tarafından faturalara yansıtılan; dağıtım bedeli, perakende satış hizmeti bedeli ve iletim bedelinin hangi miktarda olduğunu apaçık denetleyebilmesi ve hangi hizmetin karşılığında ne bedel ödediğini bilmesi, eş söyleyişle şeffaflığın; hukuk devletinin vazgeçilmez unsurları olduğu; Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunca kanunun verdiği genel ve soyut yetkiye dayanarak çıkarılan yönetmelik, kurul kararları ve tebliğlerinin de, Elektrik Piyasası Kanununun temel amaçları ve ilkelerinden olan, şeffaflık ve düşük maliyetli enerji temini unsurlarını taşıdığının kabulünün mümkün olmadığı,
Gerekçeleriyle; kayıp-kaçak bedelinin faturalara yansıtılmasının hukuka uygun olmadığına karar verilmiştir.
Somut olayda; mahkemece, davacının elektrik enerjisini kaçak olarak kullandığı saptanmıştır. Ne var ki, yukarıda bahsedilen Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı ile; elektrik enerjisini kaçak kullanmayan abonelerden kayıp-kaçak bedeli alınamayacağı içtihadında bulunulmuştur. Dairemiz de, Genel Kurul kararındaki ilkeleride benimseyerek, kayıp-kaçak bedeli yanında, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim sistemi kullanım ve dağıtım bedellerinin de dağıtım şirketleri tarafından elektrik abonelerinden alınamayacağına karar vermiştir.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun 21/03/2003 tarih 122 sayılı ve 29/12/2005 tarih 622 kurul kararlarına göre; kaçak elektrik enerjisi kullananlara, (kaçak bedeli tahakkukunun) dahil olduğu abone grubu üzerinden aktif enerji bedelinin (1,5) katı olarak, tekerrürü hâlinde ise (2) katı gözönüne alınarak hesaplanacağı hüküm altına alınmıştır. EPDK"nun bu kararından da anlaşıldığı üzere kaçak kullanımlarda kaçak tahakkuku normal kullanım bedelinin (1,5) katı, kaçak kullanımın tekrarı hâlinde ise (2) katı olarak hesaplanmaktadır.
Elektriği kaçak kullananlar kurul kararı gereğince, kaçak bedelini cezalı bedel üzerinden ödemektedirler. Bu durumda; elektriği kaçak olarak kullanmayan abonelerin ödemediği bedelleri, daha yüksek (cezalı) tarife üzerinden ödeyen kaçak kullanıcılardan tahsil etmek; hak ve nesafet, eşitlik ve genel hukuk ilkeleri ile bağdaşmaz. Söz konusu bedellerin, elektriği kaçak kullananlardan alınmaması, kaçak kullanımı teşvik veya kaçak elektrik kullananları koruma gibi de algılanamaz. Zira, kaçak kullananlar, zaten, daha yüksek tarife üzerinden elektrik tüketim bedeli ödemektedirler.
Hâl böyle olunca; mahkemece, yukarıda açıklanan ilke ve esaslar gözetilerek, kaçak elektrik kullanan tüketiciden de, kayıp-kaçak, dağıtım, iletim ve perakende satış hizmeti bedellerinin tahsil edilemeyeceği kabul edilip, hesaplanan kaçak enerji bedeli içinde yukarıda anılan bedellerin ilave edilip edilmediği, ilave edilmiş ise ne kadar ilave edildiği hususunda bilirkişiden yeniden ek rapor düzenlemesinin sağlanması ve oluşacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.