Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/9768
Karar No: 2015/3522
Karar Tarihi: 04.03.2015

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/9768 Esas 2015/3522 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2014/9768 E.  ,  2015/3522 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İSTANBUL(KAPATILAN) 44. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
    TARİHİ : 20/02/2014
    NUMARASI : 2013/183-2014/44



    Taraflar arasındaki kayıp kaçak bedelinin iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirketin davacıya ait Yeniköy Başiskele adresinde kurulu Um Tersanesine tahakkuk ettirdiği 2011/Nisan ile 2012/Mart dönemi elektrik faturalarında toplam 34.137,64 TL kayıp ve kaçak elektrik bedeli olarak tahsilat yaptığını, tahsil edilen bu kaçak elektrik bedelinin iade edilmesi gerektiğini, kötü niyetli 3.kişi kullanıcıların kaçak kullanımı ve davalı firmanın ağır ihmal ve kusurları ile alt yapısının eksikliğinden kaynaklanan kayıp ve kaçak tüketiminden davacı şirketin sorumlu tutulmasının yasaya aykırı olduğunu, anılan nedenle kayıp ve kaçak bedeli olarak tahsil edilen 34.137,64 TL"nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı SEDAŞ vekili cevap dilekçesinde; davalı aleyhine yöneltilen işbu davadaki iddia ve talep sonucunun açıkça hukuka aykırı olduğunu, kanunla yahut kanunun verdiği yetki ile getirilen bedellerin yine kanunla iptalinin mümkün olduğunu, davalıdan kanun, yönetmelik, tebliğ ve kurul kararları ile getirilen düzenlemelere aykırı işlem yapmasının beklenemeyeceği, anılan nedenlerle öncelikle yetki, görev ve husumet yönünden davanın reddi ile davanın esasına girildiği takdirde esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir. .
    Yerel Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş ; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir .
    Uyuşmazlık; davalı dağıtım şirketlerinin abonelerinden, kayıp-kaçak bedeli isteyip isteyemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
    Uyuşmazlığın çözümü için, davaya konu edilen kayıp kaçak bedelinin incelenmesinde ve yasal dayanaklarının açıklanmasında yarar vardır.
    Kayıp-kaçak bedeli; elektrik sisteminde ortaya çıkan teknik ve teknik olmayan kaybın maliyetinin, kayıp/kaçak hedefi oranları ölçüsünde karşılanabilmesi amacıyla belirlenen bir bedeldir.
    Kayıp-kaçak bedeli; 20/02/2001 tarihli 4628 Sayılı Kanunun 1/1., 4/1., 10/05/2006 tarihli 5496 Sayılı Kanunun 6., geçici 9., 14/03/2013 tarihli 6446 Sayılı Kanunun 1/1.,5/4., 17/1., 4., 27., geçici 1., maddeleri ve bu kanunların temel amaçlarına uygun şekilde çıkarılan yönetmelikler ve kanunun verdiği yetkiye dayanılarak alınan EPDK kurul kararları ve tebliğleri çerçevesinde alınmaktadır.
    Yukarıda yasal dayanakları açıklanarak, izah kılındığı üzere kayıp-kaçak bedelinin, kanunun temel ve genel amaçları gözönünde bulundurularak EPDK tarafından çıkarılan kurul kararları ve tebliğleri ile belirlendiği anlaşılmaktadır.
    Herşeyden önce; Türkiye Cumhuriyeti Anayasının, Vergi Ödevi Başlıklı 73. maddesine göre; “Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, malî gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür.
    Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı, maliye politikasının sosyal amacıdır.
    Vergi, resim, harç ve benzeri malî yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır.
    Vergi, resim, harç ve benzeri malî yükümlülüklerin muaflık, istisnalar ve indirimleriyle oranlarına ilişkin hükümlerinde kanunun belirttiği yukarı ve aşağı sınırlar içinde değişiklik yapmak yetkisi Bakanlar Kuruluna verilebilir."
    Ayrıca ; 20/01/2001 tarih 4628 sayılı ve 14/03/2013 tarih 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunlarının; Amaç, Kapsam ve Tanımlar başlıklı 1. maddelerinin 1. fıkralarında; "Bu Kanunun amacı; elektriğin yeterli, kaliteli, sürekli, düşük maliyetli ve çevreyle uyumlu bir şekilde tüketicilerin kullanımına sunulması için rekabet ortamında özel hukuk hükümlerine göre fâaliyet gösteren, mâli açıdan güçlü, istikrarlı ve şeffaf bir elektrik enerjisi piyasasının oluşturulması ve bu piyasada bağımsız bir düzenleme ve denetim yapılmasının sağlanmasıdır".Hükümleri yer almaktadır.
    Yine ; 22/09/2002 tarihli resmî gazetede yayımlanan, Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin; 31. maddesinde "müşterilerin yeterli, verimli, güvenli, sürekli ve ekonomik hizmet almalarını ve hizmet seçeneklerini öğrenmelerini teminen her türlü bilgilendirme fâaliyeti, ilgili tüzel kişiler tarafından ilgili mevzuata uygun olarak yerine getirilir".
    Aynı yönetmeliğin 33. maddesinde; "bu yönetmelik hükümleri uyarınca elektrik enerjisi hizmeti alan müşterilerin hakları ve zararlarının tasmini konusunda, Kanunun 11. maddesi ve 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümleri ile buna ilişkin diğer mevzuat hükümleri uygulanır".
    08/05/2014 tarih 28994 sayılı resmî gazetede yayımlanan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin, Tüketicilerin bilgilendirilmesi ile tüketici hakları ve zararların tazmini başlıklı 19. maddesinin 6. bendinde; "Bu Yönetmelik hükümleri uyarınca elektrik enerjisi hizmeti alan tüketicilerin hakları ve zararlarının tazmini konusunda, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümleri ile ilgili diğer mevzuat hükümleri uygulanır”.
    Hükümlerine yer verilmiştir.
    Ancak; ilgili mevzuatta amaçlanan husus 1 kwh elektrik enerjisinin kullanıcılara ulaşıncaya kadar ki mâliyet ve kâr payı olup, yoksa Enerji Piyasası Düzenleme Kurumuna sınırsız bir fiyatlandırma ve tarife unsuru belirleme yetkisi ve görevi verilmediği açıktır.
    Bu itibarla, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu, kanunla verilen yetkiye dayanarak; 11/08/2002 gün ve 24843 sayılı Resmî Gazetede; “Perakende Satış Hizmet Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ”, “Dağıtım Sistemi Gelirinin Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ” ve “Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği” ni yayımlamış, sonrasında ise yönetmeliklerin uygulanması için çıkardığı kurul kararları, tebliği ve ikincil mevzuat uyarınca lisans sahibi şirketler elektriği kullananlardan davaya konu edilen bedelleri tahsil etmişlerdir.
    Ancak, yukarıda açıklandığı üzere tebliğler ve yönetmeliğin dayanağı olan 4628 ve 6446 sayılı Kanunlarda, Elektrik Piyasası Düzenleme Kurumu’na sınırsız bir tarife ve fiyat belirleme hak ve yetkisi verilmemiştir.
    Elektrik dağıtım şirketlerinin EPDK kurul kararları ve tebliğleri çerçevesinde, elektrik kullanan abonelerin faturalarına yansıtarak aldıkları, kayıp-kaçak bedelinin elektrik enerjisi kullananlara (sanayî, ticarî mesken ve diğer elektrik abonelerine) aktif tüketim bedeli dışında ek bir mâli yük ve külfet getirdiği izahtan varestedir.
    Oysaki; Türkiye Cumuriyeti Anayasasının 73. maddesi gereğince; vergi, resim, harç ve benzeri malî yükümlülüklerin kanunla konulacağı, değiştirileceği veya kaldırılacağı da ortadadır. Nitekim elektrik faturalarına yansıtılan %2 TRT payıda kanunla getirilmiş ve kanunun verdiği açık ve şeffaf yetkiye dayanarak tahsil edilmektedir.
    Elektrik Piyasası Kanunun temel amaçları çerçevesinde getirildiği ve EPDK kurul kararları ve tebliğleri gereğince alındığı iddia olunan; kayıp-kaçak bedelinin; vergi, resim, harç ve benzeri malî yükümlülüklerin kanunla konulacağı, değiştirileceği veya kaldırılacağı, ayrıca Elektrik Piyasası Kanunun düşük maliyetli enerji temini ve şeffaf bir elektrik enerjisi piyasası oluşturulması ilkelerine uygun düşmemektedir.
    Nitekim; kayıp-kaçak bedeli hakkında verilen ve Dairecede benimsenen HGK"nun 21/05/2014 günlü ve 2013/7-2454 Esas, 2014/679 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere (YHGK"nun 17/12/2014 tarih, 2014/7-1884 Esas, 2014/1045 Karar sayılı ilâmı ile karar düzeltme kanun yolundan da geçen); Elektrik enerjisinin nakli esnasında meydana gelen kayıp ile başka kişiler tarafından kaçak kullanmak (hırsızlanmak) suretiyle kullanılan elektrik bedellerinin, kurallara uyan abonelerden tahsili yoluna gitmek hukuk devleti ve adalet düşünceleri ile bağdaştığıda söylenemez.
    Ayrıca; elektrik kaybını önleme ve hırsızlıkları engelleme veya hırsızı takip edip, bedeli ondan tahsil etme görevi de bizzat enerjinin sahibi bulunan dağıtım şirketlerine aittir.
    Öte yandan, nihaî tüketici olan abonenin; kayıp-kaçak bedeli gibi davacı dağıtım şirketi tarafından faturalara yansıtılan; bedellerin hangi miktarda olduğunu apaçık denetleyebilmesi ve hangi hizmetin karşılığında ne bedel ödediğini bilmesi, eş söyleyişle şeffaf bir hukuk devletinin vazgeçilmez unsurlarındandır. Ne var ki, davaya konu bedeller ile ilgili olarak Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunca kanunun verdiği genel ve soyut yetkiye dayanarak çıkarılan yönetmelik, kurul kararları ve tebliğlerininde, Elektrik Piyasası Kanununun temel amaçları ve ilkelerinden olan, şeffaflık ve düşük maliyetli enerji temini unsurlarını taşıdığının kabulüde mümkün değildir, gerekçeleriyle, elektrik abonelerinden kayıp-kaçak bedelinin alınmaması gerektiğine karar verilmiştir.
    Hâl böyle olunca; mahkemece, yukarıda açıklanan ilke, esas ve yargı kararlarıda gözetilerek; davaya konu, kayıp-kaçak ve perakende bedellerinin elektrik abonelerinden tahsil edilemeyeceği kabul edilip, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, aksine gerekçelerle davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi