Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/11026
Karar No: 2015/3545
Karar Tarihi: 05.03.2015

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/11026 Esas 2015/3545 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2014/11026 E.  ,  2015/3545 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
    TARİHİ : 24/12/2013
    NUMARASI : 2012/249-2013/350



    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili dava dilekçesinde; 01/02/2011 ila 31/02/2012 tarihleri arasında davalı şirkete gönderilen faturalarda, tahsil edilen kayıp-kaçak bedeli üzerinden ayrıca %2 TRT payı (3093 sayılı TRT gelirleri kanunu gereğince %1 Enerji Fonu (5784 sayılı kanunun 13. maddesi gereğince alınması gereken) ve %5 Belediye Tüketim Vergisinin (Belediye Gelirleri Kanunu uyarınca) alınmadığını, ancak kayıp-kaçak bedeli üzerinden hesaplanan bu bedellerin davacı tarafından ilgili kurumlara ödendiğini, 01/02/2011 ila 31/02/2012 tarihleri arasına tekabül eden miktarın aslının (KDV ile birlekte) 24.998,40 TL, faizinin ise 314,98 TL olduğunu, bedelin davalı tarafından ödenmemesi üzerine icra takibine geçtiklerini, davalının takibe itiraz ettiğini, icra takibine itirazın iptali ile %20 icra inkâr tazminatına karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının 01/02/2011 ila 31/02/2012 tarihleri arasında kayıp-kaçak bedeli üzerinden hesapladığı, TRT payı (%2), Enerji Fonu ve Belediye Tüketim Vergisi istemesinin (KDV ile birlikte) yersiz olduğunu, davacı tarafından düzenlenen tüm faturaları düzenli olarak ödediklerini, müvekkili şirketin davacıya hiçbir borcu da kalmadığını, faturalar incelendiğinde içeriğinde TRT fonu, enerji fonu Belediye
    Tüketim Vergisi olduğunun da görüleceğini, davacı taraf ile sözleşme sona erdikten epey bir süre sonra Danıştay 13. Dairesinin ve EPDK"nun kararlarını gerekçe göstererek sözleşme döneminde ödenen fatura bedellerinde enerji fonu, TRT payı ve Belediye Tüketim Vergisi"ni noksan tahakkuk ettirdiği iddiası ile haksız olarak dava konusu faturayı müvekkili şirkete tebliğ ettiğini, davacı tarafın kayıp-kaçak bedeli ve kayıp-kaçak bedeli üzerinden tahakkuk ettirdiği miktarları talep etme hakkını aynı zamanda sözleşmenin 4. maddesine dayandırmakta olduğunu, maddede davacı tarafın “Elektrik Piyasası Kanunu, ilgili mevzuat çerçevesinde ve EPDK tarafından uygulanması kararlaştırılan her türlü vergi resim harç v.b kalemleri aylık olarak faturaya ilave edecektir” hükmü bulunmakta olduğunu, kayıp-kaçak bedelinin; vergi resim ve harç v.b bir bedel olmayıp tamamen teknik ve ticarî bir kayıp olduğunu, oluşumunda ise müvekkili şirketin hiçbir kusurunun bulunmadığını, elektrik enerjisi tedariki ve tüketimine ilişkin sözleşmenin iki taraflı ve “sözleşme serbestisi” ilkeleri kapsamında düzenlenen bir akit türü olup, sözleşmeye bağlılık (ahde vefa) ilkesi gereğince her iki tarafın sözleşme hükümlerine bağlılığının esas olduğunu, kamu düzenine ve emredici hukuk kurallarına aykırı olmamak kaydıyla rekabet ortamında ticarî kazanç amacıyla hareket eden davacı şirketin sözleşmenin 5. maddesinde tespit edilen enerji birim fiyatının hesaplanmasında yeni bir girdi yaratmak imkânı bulunmaması gerektiğini, dağıtım şirketlerinin yasal olarak kendi sorumlu oldukları bedelleri (kayıp-kaçak v.s) tüketicilerden talep edemeyeceklerini, açıklanan nedenlerle haksız ve hukukî dayanaktan yoksun davanın reddine, dava konusu alacağının %20 sinden az olmamak üzere davacı tarafın tazminata (kötüniyet tazminatı) mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin de davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece; 24.998,40 TL asıl alacağa davalı yanca yapılan itirazın yerinde olmadığı, kayıp-kaçağın enerji kayıpları olarak kabul edilmesi gerektiğini ve davacı dağıtım şirketinin kayıp-kaçak ve kayıp-kaçak bedeli üzerinden hesap edilecek vergi, fon ve KDV tahsilinin yerinde olduğunu, bilirkişi tarafından hesap edilen alacağın (24.998,40 TL asıl alacak, 314,98 TL işlemiş faiz olmak üzere) 25.313,38 TL olduğunu, talep edilen miktarın, sözleşme hükümlerine ve Danıştay kararlarına da uygun olduğu gerekçesiyle davalının itirazının iptali ile 25.313,38 TL alacağın avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, asıl alacağın %20 oranına denk gelen miktar üzerinden icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
    Uyuşmazlık; kayıp-kaçak bedeli üzerinden, %2 TRT payı, %1 Enerji Fonu, %5 Belediye Tüketim Vergisi ve bu bedeller üzerinden KDV alınıp alınmayacağı noktasında toplanmaktadır. Kayıp-Kaçak bedelinin; elektrik dağıtım şirketleri tarafından abonelerden alınamayacağı yönündeki Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21/05/2014 tarih, 2013/7-2454 Esas, 2014/679 Karar sayılı kararından (17/12/2014 tarih, 2014/7-1884 Esas, 2014/1045 Karar sayılı kararla “Karar Düzeltme Kanun Yolundan da geçen) sonra; Dairemizin istikrar kazanmış uygulamasına göre; Elektrik abonelerinden alınmakta olan;
    Kayıp-kaçak bedelinin; elektrik sisteminde ortaya çıkan teknik ve teknik olmayan kaybın maliyetinin, kayıp-kaçak hedefi oranları ölçüsünde karşılanabilmesi amacıyla belirlenen bir bedel olduğu, 20/02/2001 tarihli 4628 Sayılı Kanunun 1/1., 4/1., 10/05/2006 tarihli 5496 Sayılı Kanunun 6., geçici 9., 14/03/2013 tarihli 6446 Sayılı Kanunun 1/1.,5/4., 17/1., 4., 27., geçici 1., maddeleri ve bu kanunların temel amaçları çerçevesinde çıkarılan yönetmelikler ve kanunun verdiği genel yetkiye dayanılarak alınan EPDK Kurul kararları ve tebliğleri çerçevesinde alınmakta olduğu,
    Kayıp-kaçak bedelinin EPDK tarafından çıkarılan Kurul kararları ve tebliğleri ile belirlendiği,
    Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının, Vergi Ödevi Başlıklı 73. maddesinde; “Vergi, resim, harç ve benzeri malî yükümlülüklerin kanunla konulacağı, değiştireleceği veya kaldırılacağı, Vergi, resim, harç ve benzeri malî yükümlülüklerin muaflık, istisnalar ve indirimleriyle oranlarına ilişkin hükümlerinde kanunun belirttiği yukarı ve aşağı sınırlar içinde değişiklik yapmak yetkisinin Bakanlar Kuruluna verilebileceği”,
    20/01/2001 tarih 4628 sayılı ve 14/03/2013 tarih 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunlarının; Amaç, Kapsam ve Tanımlar başlıklı 1. maddelerinin 1. fıkralarında; elektriğin yeterli, kaliteli, sürekli, düşük maliyetli ve çevreyle uyumlu bir şekilde tüketicilerin kullanımına sunulması için rekabet ortamında özel hukuk hükümlerine göre fâaliyet gösteren, mâli açıdan güçlü, istikrarlı ve şeffaf bir elektrik enerjisi piyasasının oluşturulması ve bu piyasada bağımsız bir düzenleme ve denetim yapılmasının sağlanmasının amaçlandığı,
    İlgili mevzuatta amaçlanan hususun; 1 kwh elektrik enerjisinin kullanıcılara ulaşıncaya kadarki maliyet ve kâr payı olup, yoksa Enerji Piyasası Düzenleme Kurumuna sınırsız bir fiyatlandırma ve tarife unsuru belirleme yetkisi ve görevi verilmediği,
    Elektrik dağıtım şirketlerinin EPDK Kurul kararları ve tebliğleri çerçevesinde, elektrik kullanan abonelerin faturalarına yansıtarak aldıkları kayıp-kaçak bedelinin elektrik enerjisi kullananlara (sanayî, ticarî ve mesken abonelerine) aktif tüketim bedeli dışında ek bir mâli yük ve külfet getirdiğini, oysaki; Türkiye Cumuriyeti Anayasasının 73. maddesi gereğince; vergi, resim, harç ve benzeri malî yükümlülüklerin kanunla konulacağı, değiştirileceği veya kaldırılacağı, nitekim elektrik faturalarına yansıtılan %2 TRT payınında kanunla getirildiği ve kanunun verdiği açık ve şeffaf yetkiye dayanarak tahsil edilmekte olduğu, Elektrik Piyasası Kanunun temel amaçları çerçevesinde getirilen ve EPDK Kurul kararları ve tebliğleri gereğince alınan; kayıp-kaçak, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim sistemi kullanım ve dağıtım bedellerinin; vergi, resim, harç ve benzeri malî yükümlülüklerin kanunla konulacağı, değiştirileceği veya kaldırılacağı, ayrıca Elektrik Piyasası Kanunun düşük maliyetli enerji temini ve şeffaf bir elektrik enerjisi piyasası oluşturulması ilkelerine uygun düşmediği,
    Gerekçeleriyle; kayıp-kaçak bedelini dağıtım şirketlerinin elektrik abonelerin faturalarına yansıtılamayacağına karar verilmiştir.
    Ayrıca; kayıp-kaçak bedeli hakkında verilen ve Dairece de benimsenen YHGK"nun 21/05/2014 günlü ve 2013/7-2454 Esas, 2014/679 Karar sayılı kararında da; elektrik enerjisinin nakli esnasında meydana gelen kayıp ile kaçak kullanılan elektrik bedellerinin abonelerden tahsili yoluna gitmenin, hukuk devleti ve adalet düşünceleri ile bağdaşmayacağı, öte yandan, nihai tüketici olan abonenin; kayıp-kaçak bedeli gibi dağıtım şirketi tarafından faturalara yansıtılan; dağıtım bedeli, perakende satış hizmeti bedeli ve iletim bedelinin hangi miktarda olduğunu apaçık denetleyebilmesi ve hangi hizmetin karşılığında ne bedel ödediğini bilmesi, eş söyleyişle şeffaf bir hukuk devletinin vazgeçilmez unsurları olduğu, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunca kanunun verdiği genel ve soyut yetkiye dayanarak çıkarılan yönetmelik, kurul kararları ve tebliğlerinin de, Elektrik Piyasası Kanununun temel amaçları ve ilkelerinden olan, şeffaflık ve düşük maliyetli enerji temini unsurlarını taşıdığının kabulünün mümkün olmadığı,
    Gerekçeleriyle; kayıp-kaçak bedelinin faturalara yansıtılamayacağına (nihaî şekilde) karar verilmiştir.
    Somut olayda ise; 31/01/2011 ve 30/06/2011 tarihleri arasındaki (24) adet faturada (davalıdan) tahsil edilen 264.813,73 TL kayıp-kaçak bedeli üzerinden, %2 TRT payı, %1 Enerji Fonu, %5 Belediye Tüketim Vergisi ve bu bedeller üzerinden hesaplanacak KDV"nin alınmadığı sabittir.
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun bahsi geçen kararına ve Dairenin istikrar kazanmış (21/05/2014 tarihinden sonra) uygulamasına göre aslının alınmamasına karar verilen bir bedelden (kayıp-kaçak), %2 TRT Payı, %1 Enerji Fonu, %5 Belediye Tüketim Vergisi ve bu bedeller üzerinden hesaplanacak KDV"nin alınması mümkün değildir.
    Hâl böyle olunca; mahkemece; yukarıda belirtilen ilke ve esaslar doğrultusunda inceleme yapılarak, aslının alınmamasına karar verilen bir bedel üzerinden hesaplanan dava konusu bedellerin tahsilinin mümkün olmadığı nazara alınarak, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, davalının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 05/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi