16. Hukuk Dairesi 2016/7882 E. , 2018/4333 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen gün ve saatte temyiz eden ... geldi. Aleyhine temyiz istenilen taraftan gelen olmadı. Gelenin yüzüne karşı duruşmaya başlandı. Sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ... Merkez, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 184 ada 1 parsel sayılı 1.087,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydı, ifraz nedeniyle ve park vasfıyla ve 2613 sayılı Yasa uyarınca parkların tescile tabi olmadığı belirtilerek 22.03.1988 tarihinde kesinleşen komisyon kararı ile sınırlandırılmış, 183 ada 1 parsel sayılı 4.106,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz da aynı nedenle ve aynı vasfla davalı ... Belediyesi adına tespit ve hükmen 08.11.1991 tarihinde tescil edilmiştir. Davacılar ... ve müşterekleri ile ... tapu kaydına dayalı olarak adlarına tescili istemiyle dava açmışlar, ... 27.05.1996 tarihli, ... 25.09.2006 tarihli, ... 07.12.2006 tarihli, ... 16.04.2010 tarihli harçlandırılmış dilekçeleri ile tapu kaydına ve harici satış senetlerine dayalı olarak müdahil olmuşlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacılar ... ve müştereklerinin davasının açılmamış sayılmasına, diğer davacı ve müdahillerin davalarının esastan ayrı ayrı reddine karar verilmiş; hüküm, müdahil ... vekili, müdahil ... vekili, müdahil ... ve davacı ... vekili ile yargılama sırasında ölen müdahil ..."nın mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre müdahil ..."nın mirasçılarının yerinde olmayan temyiz itirazlarının esastan REDDİNE,
2- Müdahil ... vekili, müdahil ... vekili, müdahil ... ve davacı ... vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Çekişmeli taşınmazların tespitine esas alınan ve dava dışı komşu bir kısım taşınmazlarla birlikte kök 326 tarih 11 sayılı tapu kaydının tedavülleri olan Temmuz 1981 tarih 12 ve Aralık 1984 tarih 14 ila 43 sayılı tapu kayıtları kapsamında kaldığı, malikleri arasında yapılan taksim, ifrazlar sonucunda park alanı olarak ayrıldığı gerekçesiyle davalı ... adına tespitleri yapılmıştır. Davacılar ... ve müşterekleri ile davacı ... taşınmazların kök Mayıs 326 tarih 5 nolu kayıttan gelen Mayıs 1989 tarih 14 ve Mart 2003 tarih 4 nolu tapu kaydı kapsamında kaldığını öne sürerek adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. ..., ... ve müştereklerinin bir kısım paylarını 18.02.1986 tarihli noterden verilen muvafakatname ile kendisine devredildiğini, yine bir kısım hissenin 03.04.1984 ve 27.04.2005 tarihli satış senetleri ve satış vaadi sözleşmeleri ile satın aldığını öne sürerek, ... aynı tapu kaydının diğer 1/4 hissesini 30.11.2006 tarihli noter satış vaadi sözleşmesi ile devraldığını öne sürerek, ..."da ..."ın tapu maliklerinden satın aldığı hisseleri bu kez kendisinin ..."dan satış yoluyla devraldığını belirterek davaya katılmışlardır. Mahkemece davacı ve müdahillerin dayandığı tapu kaydının taşınmazlara uyduğunun ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme karar vermeye yeterli değildir. Davacıların dayandığı tapu kaydının batı sınırında okunan "..." sınırının (aynı zamanda dayanak tapu kaydının da batı sınırını oluşturduğu) kuzey batısında bulunan 22 parselin evvelki maliki olduğu yerel bilirkişi tarafından belirtilmesine rağmen söz konusu 130 ada 22 ve komşu aynı ada 26 parsel sayılı taşınmazlar hakkında tespite itiraz davası sonucunda verilen hükmün, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2006/2186 Esas sayılı dosyası ile onandığı halde bu dosyanın getirtilerek dayanağı olan tapu kayıtları eldeki dosyanın keşfinde uygulanmamıştır. Yine davacıların dayandığı tapu kaydının kuzey ve batı sınırı "..." okumakta olup yerel bilirkişi ... yerlerinin daha uzakta bulunduğu belirtilmiş ise de tespite esas alınan kök 326 tarih 11 sayılı tapu kaydının edinme sebebinde "... ait iken ölümüyle çocuklarına kaldığı" belirtilerek ... mirasçıları adına tapu kaydının oluştuğu dikkate alınmamıştır. Eksik inceleme ve araştırma ile karar verilemez.
O halde öncelikle; komşu 130 ada 22 ve 26 parsel sayılı taşınmazlar hakkında görülen ... Kadastro Mahkemesi"nin 1988/49 Esas sayılı dava dosyası getirtilmeli, çekişmeli taşınmazların evveliyatını bilebilecek olabildiğince yaşlı yerel bilirkişiler tespit edilmeli, bundan sonra 3 kişilik yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları ve fen bilirkişisi ile birlikte taşınmazlar başında keşif yapılarak tespite esas alınan, davacı ve müdahillerin dayandıkları tapu kayıtları ile komşu taşınmazların tespitlerine esas alınan tapu kayıtları kök kayıtlardan itibaren yöntemine uygun şekilde okunup kapsamları belirlenmeye çalışılmalı, taşınmazların evveliyatından beri kim ya da kimler tarafından nasıl kullanıldığı olaylara dayalı olarak sorulup saptanmalı, yerel bilirkişilerce bilinemeyen sınırlar taraf tanıklarına da sorulmalı, alınan beyanlar arasında çelişki doğması halinde çelişki usulüne uygun şekilde giderilmeye çalışılmalı, alınan beyanlar komşu taşınmazlara uygulanan kayıtlarla denetlenmeli, fen bilirkişisinden keşfi izlemeye elverişli, uygulanan kayıtların sınırların gösterir şekilde rapor alınmalı, özellikle davacıları dayandığı tapu kaydının sınırında okunan "..." yerinin tespite esas alınan kök kapu kaydının ilk maliki olan "..." olup olmadığı üzerinde durulmalı, "..." yerinin neresi olduğu saptanmalı, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle davacıların dayandığı tapu kaydının çekişmeli taşınmazların tamamını ya da bir bölümünü kapsayıp kapsamadığı tereddütsüz olarak belirlenmeli, tapu kaydının uyduğunun anlaşılması halinde dayanılan satış vaadi sözleşmelerine ya da satış senetlerine değer verilip verilemeyeceği tartışılmalı bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle bir hüküm kurulmalıdır. Hal böyle olunca; mahkemece eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazlarının bu nedenlerle kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün BOZULMASINA, Yargıtay duruşması için belirlenen 1.630,00 TL vekalet ücretinin aleyhine temyiz olunandan alınarak, duruşmada kendisini vekil ile temsil ettiren davacı tarafa verilmesine,
peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacı ..., müdahiller ..., ... ve ..."a ayrı ayrı iadesine, 26.06.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.