Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/955
Karar No: 2015/3577
Karar Tarihi: 05.03.2015

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/955 Esas 2015/3577 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2015/955 E.  ,  2015/3577 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : SAKARYA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 04/06/2013
    NUMARASI : 2012/378-2013/183


    Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı arasında, 25.08.2005 tarihinde adi yazılı bir sözleşme imzalandığını, sözleşmeye konu inşaatın tamamlaması için müvekkilinin davalıya 180.000,00 TL ödeme yaptığını, tamamlanacak 8 daireden 1 tanesinin arsa sahibine verileceği, 1 tanesinin satılarak parasının yarı yarıya paylaşılacağı, kalan 6 dairenin de taraflar arasında eşit paylaşılacağı hususunda tarafların anlaştıklarını, davalının inşaatı tamamladığını, 8 daireden birini arsa sahibine verdiğini, kalan 7 daireden, bir tanesini sattığını ancak yarı parasını müvekkiline vermediğini, müvekkiline teslim ettiği 3 dairenin değerinin, davalıda kalan dairelerin değerinden düşük olduğunu, çatı katının yarısının müvekkiline verilmediğini, müvekkiline 3 garaj verilmesi gerektiği halde 2 garaj verildiğini belirterek; binanın teras katının tapusunun iptal edilerek, yarısının müvekkili adına tesciline, dava dışı 3. kişiye satılan 6 numaralı dairenin satışından elde edilen paranın yarısı ile, 1 garaj bedelinin ve taraflar arasında paylaştırılan dairelerin değerleri arasındaki farkın 1/2"sinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin inşaatı tamamlayarak, sözleşmeye konu daireleri 2008 yılında davacıya teslim ettiğini, davacının daireleri 2008 yılında kiraya verip, kira geliri elde ettiğini, müvekkilinin sattığı 6 nolu dairenin parasını, inşaatı tamamlamak için kullandığını, davacı tarafın iddiasının aksine, davacıya verilen dairelerin, müvekkilinin aldığı dairelerden daha değerli olduğunu, binanın maliyet masrafları hesaplandığında, aslında müvekkilinin davacıdan alacaklı olduğunu savunarak; davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
    Mahkemece; davalının, inşaatı tamamlamak için davacıdan 180.000,00 TL aldığı, inşaatı tamamladıktan sonra 6 numaralı daireyi 3. bir kişiye sattığı, 6 numaralı dairenin satış parasının eşit olarak paylaşılması gerektiği, davalının sahiplendiği dairelerin değerlerinin, davacıya verdiği dairelerin değerinden fazla olduğunun bilirkişi raporlarıyla tespit edildiği, davacıya 2 garaj verildiği, çatı katının ortak yerlerden olup tapusunun bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, daireler arası değer farkının yarısı olarak 18.563,00 TL, 1 adet garaj bedeli olarak 3.825,36 TL ve 6 nolu dairenin satışından elde edilen paranın yarısı olarak 59.415,00 TL olmak üzere toplam 81.803,36 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava; yarım inşaatın tamamlanması hususunda taraflar arasında akdedilen sözleşmeden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
    Davacı, dava dışı kooperatiften kaba inşaatı tamamlanmamış bina satın almış, inşaatın tamamlanması için davalıyla anlaşma yapmış, davalı inşaatı tamamlamış, davacıya 3 daireyi 2008 yılında teslim etmiş, davacı, davalının 25.08.2005 tarihli sözleşme hükümlerine aykırı hareket ettiği gerekçesiyle eldeki davayı açmıştır.
    Bu bağlamda temyize konu uyuşmazlık; davalının sözleşme hükümlerine aykırı hareket edip etmediği, davacının, davalıdan alacaklı olup olmadığı, davalının 3. kişiye sattığı dairenin parasını inşaatı tamamlamak için harcayıp harcamadığı, inşaatın tamamlanması için harcamışsa, bunun, davalıyı, ödeme yükümlülüğünden kurtarıp kurtarmayacağı noktalarında toplanmaktadır.
    Taraflar arasında 25.08.2005 tarihinde akdedilen adi yazılı sözleşme metni tetkik edildiğinde; ".. Yapı Kooperatifine ait binanın yapım karşılığı 180.000 YTL aldım. Yapılacak binadaki 7 daireden 1 dairenin satılabileceği düşünülerek, kalan 6 daire eşit olarak bölüşülecektir.Taraflar Allahın huzurunda karşılıklı olarak anlaşmışlardır." şeklinde sözleşme düzenledikleri görülmektedir.
    Taraflar arasında, davalının, davacının hissesine düşen 3 daireyi, 2008 yılında davacıya teslim ettiği hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
    Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda; 3. kişiye satılan 6 nolu dairenin dava tarihi olan 2012 yılındaki değeri, 118.829,00 TL, 2008 yılı değeri 84.130,93 TL, garajın 2012 yılı değeri 3.825,36 TL, 2008 yılı değeri 2.708,35 TL olarak hesaplanmıştır. Bilirkişi, davalıya düşen dairelerin, davacıya teslim edilen dairelerden daha değerli konumda olduklarını belirleyerek, daireler arası farkın 2012 yılı verilerine göre 22.387,96 TL, 2008 yılı verilerine göre 15.883,93 TL olduğunu rapor etmiştir. Mahkemece, dairelerin teslim tarihi olan 2008 yılı değerleri değil, dava tarihi olan 2012 yılına ait değerleri esas alınarak hüküm tesis edilmiştir.
    O halde mahkemece, davaya konu dairelerin, davacıya, 2008 yılında teslim edildiği göz önünde bulundurularak, bilirkişi tarafından belirlenen 2008 değerlerine göre hüküm tesis edilmesi gerekirken, aksi düşünceyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
    Diğer taraftan, davacı, davaya konu dairelerden birini davalının satıp, yarı parasını kendisine vermediğini iddia etmiş, davalı, satılan dairenin parasını, inşaatı tamamlamak için harcadığını savunmuştur. Mahkemece, davalının, müteahhit olarak sözleşmeden önce maliyet bedelini öngörebilecek durumda olduğu, sözleşmenin sadece yapılacak olan dairelere münhasır olduğu, binanın tüm masrafıyla ilgili bir hüküm bulunmadığı, davalının bu tip taleplerini ancak ayrı bir dava konusu yapabileceği gerekçesiyle bu savunmaya itibar etmemiş ve dava dışı 3. kişiye satılan 6 nolu dairenin yarı parasının, davacıya iadesi yönünde karar vermiştir.
    Taraflar arasında akdedilen sözleşmede altı dairenin eşit paylaşılacağı, yedinci dairenin ise satılabileceği hükme bağlanmış olmasına rağmen, satıştan elde edilen paranın ne şekilde kullanılacağı hususunda bir belirleme yapılmamıştır.
    Hakim, açıklama (aydınlatma) ödevi gereğince, müphem veya çelişik gördüğü iddia ve sebepler hakkında taraflardan açıklama isteyebilir. Eldeki davada; dava dışı 3. kişiye satışı yapılan dairenin parasının inşaatın tamamlanması için kullanılıp, kullanılmadığı hususu belirsiz olup, bu hususta tarafların isticvabına karar verilebilir.
    Hal böyle olunca mahkemece; davalının, satışı yapılan dairenin parasını inşaatın tamamlanması için kullandığına dair savunması üzerinde durularak, göstereceği tüm deliller toplanıp, gerekirse bu hususta taraflar isticvap edilmek suretiyle, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus da hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 05.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi