Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/8610
Karar No: 2019/4808
Karar Tarihi: 09.04.2019

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2018/8610 Esas 2019/4808 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Ankara Sulh Ceza Hakimliği 16/03/2018 tarihli ve 2018/1079 değişik iş sayılı kararı incelenmiştir. Dosya kapsamına göre, şüpheli bir trafik kazası sonucu bir kişinin ölümüne sebep olmuştur. Başsavcılık tarafından yapılan soruşturmanın sonucunda şüpheli hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiştir. Ancak Yargıtay 12. Ceza Dairesi'nin kararı gereği, kusurluluk değerlendirmesi ancak mahkeme hakimi tarafından yapılabileceği için, Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi'nden sanığın kusurlu olup olmadığının belirlenmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle, kararın bozulmasına ve Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi'nden rapor alınarak müteakip işlemlerin yapılmasına karar verilmiştir.
Kanun maddeleri:
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 160. maddesi (Cumhuriyet savcısının soruşturma yapma yükümlülüğü)
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 67. maddesinin beşinci fıkrası (Adli Tıp Raporunun bildirilmesi)
- CMK'nın 309. maddesi (Bozma kararı)
12. Ceza Dairesi         2018/8610 E.  ,  2019/4808 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Sulh Ceza Hakimliği

    Taksirle öldürme suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma sonucunda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 16/01/2018 tarihli ve 2018/7263 soruşturma sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin Ankara 5. Sulh Ceza Hakimliğinin 16/03/2018 tarihli ve 2018/1079 değişik iş sayılı kararını kapsayan onaylı dosya incelendi:
    5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu,
    Dosya kapsamına göre, somut olayda şüphelinin sevk ve idaresinde bulunan araç ile seyir halindeyken, yaya olarak karşıya geçmeye çalışan ...’a çarpması sonucu ...’ın ölümüne neden olduğu, 15/01/2018 tarihli trafik bilirkişisi raporuna göre, meydana gelen olay nedeniyle şüphelinin kusurunun bulunmadığının tespit edildiği, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca, söz konusu rapora göre, şüphelinin kusurunun bulunmadığından bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 05/09/2013 tarihli ve 2012/19402 Esas, 2013/19286 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, taksirle işlenen suçlardan dolayı kusurluluk değerlendirmesinin ancak mahkeme hakimi tarafından yapılabileceği, kusurun belirlenmesi normatif bir değerlendirmeyle mümkün olmakla birlikte, konunun teknik bilgiyi gerektirmesi, hâkimin hukuk bilgisiyle sorunu çözemeyeceği durumlarda, bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiğinde dahi, bilirkişinin inceleme yetkisi kusurlulukla ilgili olmayıp, işin tekniği ve norma aykırı davranışın belirlenmesi ile sınırlı olacağı, bilirkişi raporlarının mahkemeyi bağlayıcı değil, delilleri değerlendirme vasıtalarından biri olduğu, mahkemelerin gerekçelerini açıklamak suretiyle bilirkişi raporlarına itibar edip etmeme hususunda takdir ve değerlendirme hakkına haiz bulunduğu, bilirkişi tarafından münhasıran hâkimin yetkisinde bulunan kusurluluk konusunda herhangi bir değerlendirme yapılmaması gerekmekle birlikte, bu yöndeki bir değerlendirmenin de hâkimi bağlayıcı bir yönünün bulunmadığı, somut olayda trafik bilirkişisinden alınan raporun uyuşmazlığa ışık tutacak nitelikte bulunmadığı, Adlî Tıp Genel Kurulu"ndan rapor alınması gerektiği gibi, 5271 sayılı Kanun"un 67. maddesinin beşinci fıkrası gereğince ilgililerin itirazlarının bildirilmesi için istemde bulunabilmelerini sağlamak üzere söz konusu Adli Tıp Raporunun tebliğ edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği, müteveffanın ölümü konusunda Yüksek Sağlık Şurası da dahil olmak üzere üniversitelerin tıp fakülteleri veya eğitim veren devlet hastanelerinden de görüş alınarak soruşturmanın buna göre sonuçlandırılması gerektiği gözetilmeden, yapılan eksik soruşturma sonucu verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yapılan itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle bozulması lüzumu Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 07/12/2018 tarih ve 94660652-105-06-11130-2018-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 17/12/2018 tarih ve 2018/101397 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;
    Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Olay günü şüphelinin idaresindeki araçla ışık kontrollü kavşakta seyrini sürdürdüğü sırada, gidişine göre solundan yaya olarak yolun karşına geçmeye çalışan ..."a çarparak ölümüne sebebiyet verdiği olayda, trafik kazası tespit tutanağı ve soruşturma kapsamında aldırılan bilirkişi raporunda, ölenin kural ihlali yaptığı ve asli kusurlu olduğu, sanığın kusursuz olduğu belirtilmiş ve bu nedenle sanık hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, kaza yerinde keşif yapılıp Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi"nden de sanığın olayda kusurlu olup olmadığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesinden sonra sonra karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi isabetsiz görüldüğünden,
    Kanun yararına bozma talebine atfen düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, Ankara 5. Sulh Ceza Hâkimliğinin 16/03/2018 tarihli ve 2018/1079 değişik iş sayılı kararının CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 09.04.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi