16. Hukuk Dairesi 2016/2229 E. , 2018/4359 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "Mahallinde iki arkeolog ve bir fen bilirkişisinden oluşan kurul aracılığı ile yeniden keşif yapılarak, sit haritası ve kadastro paftasının çakıştırılması, bilirkişilerden çekişmeli taşınmazın sit alanı içinde kalıp kalmadığına dair rapor alınması" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 105 ada 69 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 5.486,79 metrekare yüzölçümündeki bölümün tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu 105 ada 69 parsel sayılı taşınmaz, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması nedeniyle hali arazi vasfı ile Hazine adına tespit ve tescil edilmiş, 27.01.2015 tarihinde ise mera parseline dönüştürülmüştür. Mera vasfıyla sınırlandırılan yerler için açılan tescil davalarında Hazine ve ilgili kamu tüzel kişileri yasal hasımdır. Somut olayda; dava konusu taşınmazın ... Köyü"nde bulunması nedeniyle Köy Tüzel Kişiliği"ne de husumet yöneltilmesi gerekirken yalnızca Hazine"ye yöneltilen davada taraf teşkili sağlanmadan işin esasına girilmesi doğru değildir. O halde öncelikle dava, ... Köyü Tüzel Kişiliğine de yöneltilmek suretiyle taraf teşkili sağlanmalı, bundan sonra, iddia ve savunma doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılmalıdır. Öte yandan tescili talep edilen taşınmaz bölümü içinde doğal göl bulunduğunun belirtilmesine rağmen jeolog bilirkişisinden rapor alınmamış, soyut nitelikteki yerel bilirkişi ve tanık anlatımları ile taşınmaz bölümünün kullanım durumlarını ve toprak yapılarını açıklama bakımından yetersiz, denetime elverişli olmayan zirai bilirkişi raporuna dayanarak karar verilmiştir. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, 3 kişilik ziraat mühendisi ve 1 jeoloji mühendisinden oluşacak bilirkişi heyeti aracılığıyla yapılacak keşifte; usulünce zilyetlik araştırması yapılmalı, bu kapsamda, yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın kime ait olduğu, öncesinde kim tarafından kullanıldığı, kimden kime ne şekilde intikal ettiği, öncesinin ne olduğu, taşınmaz üzerindeki zilyetliğin başlangıcı, sürdürülüş biçimi, öncesinde tarla olarak kullanılıp kullanılmadığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanlar arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmelidir. Jeolog ve ziraatçi bilirkişi kurulundan da, tescili istenilen taşınmaz bölümü içinde bulunan göletin hangi tarihte, nasıl oluştuğu, doğal göl mü suni göl mü olduğu, taşınmazın toprak yapısı, bitki örtüsü, kullanım durumu, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı, imar-ihyaya muhtaç olup olmadığı, zilyetliğine ne zaman başlanıldığı ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü ile ilgili komşu taşınmazlarla mukayeseli olarak ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, taşınmazın değişik yönlerden fotoğrafları çektirilerek rapora eklenmeli, teknik bilirkişiye keşfi takibe imkan verir ayrıntılı rapor düzenlettirilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece açıklanan hususlar göz önüne alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 27.06.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.