Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suçlar : Şantaj, özel hayatın gizliliğini ihlal
Hükümler : 1-Şantaj suçundan dolayı TCK"nın 107/1-2, 43/1, 52/2-4, 53/1-2-3. maddeleri gereğince mahkumiyet,
2-Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan dolayı TCK"nın 134/2, 53/1-2-3. maddeleri gereğince mahkumiyet

Şantaj ve özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dairemizin 28.02.2018 tarihli ilamı ile “…Hükümleri sanık müdafii olarak temyiz eden ve soruşturma evresinde baro tarafından sanık müdafii olarak görevlendirilen Avukat ... ile hükümlerin tefhim edildiği 24.01.2017 tarihli duruşmada sanık müdafii olarak hazır bulunan Avukat ..."in, sanığın hazır bulunduğu herhangi bir duruşmaya müdafii sıfatıyla sanık ile birlikte katılmadıkları ve sanık adına düzenlenmiş vekaletnameleri veya yetki belgeleri dosyada bulunmadığı gibi, sanığın 23.09.2013 ve 13.05.2016 tarihli sorgu ve savunmalarından önce müdafii istemediğini beyan etmesi karşısında, adı geçen avukatların sanık adına temyiz tarihini de kapsayan vekaletnamelerinin veya yetki belgelerinin olup olmadığı araştırılarak, tespiti halinde dosya içerisine konulması, tespit edilememesi halinde sanığa hükümleri temyiz etmesi için Avukat ..."a sözlü muvafakat verip vermediğinin ve yapılan temyize rızasının olup olmadığının sorularak muvafakat etmesi halinde temyiz talebiyle ilgili inceleme yapılmak üzere dosyanın geri gönderilmesi, sanığın temyize muvafakat etmemesi ve müdafiinin olmadığının belirlenmesi halinde ise yokluğunda verilen 24.01.2017 tarihli kararın başvurulabilecek kanun yolu, süresi, mercii ve şekli de belirtilmek suretiyle yöntemine uygun olarak sanığa tebliği sağlanarak tebellüğ belgesi ile sanık tarafından sunulması halinde temyiz dilekçesinin dosyaya eklenmesi ve sanığın temyiz istemi ile ilgili ek tebliğname düzenlenmesinden sonra gönderilmek üzere dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine...” karar verilmiş olup, incelenen dosyada; hükümleri sanık müdafii olarak temyiz eden ve soruşturma evresinde baro tarafından sanık müdafii olarak görevlendirilen Avukat ... tarafından verilen 25.05.2018 tarihli dilekçede, adı geçen avukat baro tarafından görevlendirildiğine dair görev yazısını dilekçe ekinde sunduğunu belirtilmesine rağmen görev yazısına dosyada rastlanılmadığı gibi mernis adresi bulunan sanığın 13.05.2016 tarihli sorgu ve savunmasından önce bildirdiği adresine Tebligat Kanunu"nun 35. maddesi gereğince yapılan tebliğin de usulsüz olması karşısında, Dairemizin 28.02.2018 tarihli ilamında açıklanan eksikliklerin usulüne uygun olarak giderilmesinin temini amacıyla dosyanın mahalline tekrar gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 10.04.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.