Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/8139
Karar No: 2015/3781
Karar Tarihi: 09.03.2015

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/8139 Esas 2015/3781 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2014/8139 E.  ,  2015/3781 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BOLU 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 17/04/2012
    NUMARASI : 2010/195-2012/75



    Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil-tazminat-menfi tesbit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davalılar N.. B.. ve E.. B.. hakkında açılan davanın husumet nedeniyle reddine, davalı S.. B.. hakkında açılan tapu iptali tescil davasının reddine, davalı S.. B.. hakkında açılan tazminat davasının kısmen kabulüne; birleşen dosyada davacının menfi tespit davasının kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili dilekçesinde; davalılardan S.. B.."ın babasından mirasen intikal eden 768 parselde kayıtlı taşınmazı müvekkili davacıya satarak, vekaletname verdiğini; sonradan mirasçılar arasında ihtilaf çıkınca, devir işleminin yapılmadığını ve müvekkilinin haberi olmadan 3. kişiye devredildiğini; bu durumda, müvekkili davacının ödediği bedelin iadesi gerektiğini ileri sürerek; öncelikle, davalı Sinan hissesinin tapusunun iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini; olmadığı takdirde, ödediği satış bedeli ve yapılan masrafların tutarı olan 55.000 TL"nin sözleşme ve vekalet tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili, cevap dilekçesinde; iştirak halinde mülkiyete tabi olduğundan, taşınmaz satışına ilişkin sözleşmenin geçersiz olduğunu; taşınmazın, dava tarihinde mirasçılar adına kayıtlı bulunmadığını; bu nedenle, tapu iptali-tescil istenemeyeceğini; dayanak sözleşmede 12.500.00 TL bedel mukabili satıştan sözedilmesine göre, koşulları varsa, davacının, S.. B.."dan ancak bu meblağı talep edebileceğini savunarak; davanın reddini istemiştir.
    Birleşen Bolu 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/609 Esas sayılı dava dosyasında ise, davacı S.. B.. vekili; müvekkilinin, davalıya 05.05.2008 tarihli adi sözleşmeyle Sandallar köyünde kain ve tapunun 768 parsel sayısında kayıtlı taşınmazdaki miras payının devrini taahhüt ettiğini; davalının, teminat olarak bono aldığını, sonradan doldurup müvekkili aleyhinde 55.000 TL üzerinden icra takibi yaptığını; oysa, taşınmaz için ödediği bedelin 12.500 TL olduğunu, sözleşmeye aykırı doldurulan bononun 42.500 TL"lik kısmı kadar borçlu olmadığını ileri sürerek; belirtilen miktar borçlu olmadığının tespiti ile %40 tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
    Mahkemece; "... taşınmaz satış sözleşmesinin geçerli olabilmesi için Tapu Sicil Müdürlüğünde düzenlenmesi gerektiği, taraflar arasındaki harici satış sözleşmesinin geçersiz olduğu; geçersiz satış sözleşmelerinde, herkesin aldığını iade etmesi gerektiği; davacı M.. T.., 15.03.2012 tarihli duruşmada davalı S.. B.."a toplam 20.000.00 TL ödediğini beyan ettiği, bu itibarla davacı M.. T.."ın davalı S.. B.."dan sadece 20.000 TL talep edebileceği; karşı davacı S.. B.."ın açmış olduğu menfi tespit davasında 12.500 TL borçlu olduğunu kabul ettiği, 42.500 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istediği; bu talebin yerinde olduğu dikkate alınarak, karşı davacı S.. B.."ın açtığı menfi tespit davasının kabulüne, 12.500 TL haricinde davacı M.. T.."ın 7500 TL daha ödediği anlaşıldığından, davacı M.. T.."ın açtığı tapu iptali tescil davasının reddine, S.. B.. hakkında açtığı tazminat davasının kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir, gerekçesiyle" Davacı M.. T.. tarafından davalılar N.. B.. ve E.. B.. hakkında açılan davanın husumet nedeniyle reddine; davacı M.. T.. tarafından davalı S.. B.. hakkında açılan tapu iptali tescil davasının reddine; tazminat davasının ise kısmen kabulü ile, 7500 TL maddi tazminatın 10.05.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı S.. B.."dan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin maddi tazminat talebinin reddine; Birleşen davada; davacının menfi tespit davasının kabulüne karar verilmiş; hüküm davacı – karşı davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
    Asıl davada; harici satış sözleşmesi ile satın alınan taşınmazla ilgili ödenen bedelin, taşınmazın devrinin yapılamaması nedeniyle, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili; birleşen davada ise; icra takibine konu bonodan dolayı, 42.500 TL borçlu bulunmadığının tespiti talep edilmektedir.
    Taraflar arasında, taşınmazın haricen satıldığına ilişkin bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, bu satım nedeniyle davacının ödediği miktara ve teminat olarak verilen bonoya ilişkindir. Mahkeme gerekçesinde; davacının, duruşmadaki beyanında, davalı S.. B.."a toplam 20.000 TL ödediğini beyan ettiği, bu miktardan davalının menfi tespit davasında kabul ettiği 12.500 TL düşülerek, kalan 7500 TL için davanın kabulüne karar verildiği ifade edilmektedir. Oysa, menfi tespit davasına dayanak teşkil eden Bolu 3. İcra Müdürlüğü"nün 2010/3733 Esas sayılı takip dosyasında; Borçlu S.. B.."ın, İcra Müdürlüğüne gelerek "Borca bir itirazım yoktur, kabul ediyorum." şeklinde beyanda bulunduğu ve bu beyanını imzası ile tasdik ettiği anlaşılmaktadır. Davalının, İcra Dairesindeki (kabule ilişkin) bu beyanı kendisini bağlar.
    Mahkemece; davalının, icra dosyasındaki borca ilişkin beyanı değerlendirilip, tartışılmadan; yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    Kabule göre de; birleşen davada, davacının takip yapmakta kötüniyetli olduğu ispatlanmadan, yazılı şekilde asıl alacağın %40 oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesi de doğru değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 09.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi