20. Hukuk Dairesi 2017/8176 E. , 2020/913 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi dahili davalı Hazine vekili ve davalı ...Ş. vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... mahallesinde kain 887 parsel sayılı taşınmaz 8.384,59 m2 yüzölçümü ve tarla vasfı ile davacı kişiler ve davalı şirket adına kayıtlıdır.
Davacılar vekili; dava konusu taşınmazların kendi müvekkillerinin zilyetliğinde olduğunu, ancak davalı ..."in taşınmazın 96,06 m2"lik kısmı için Maliyeye başvurarak taşınmazı satın aldığını fakat davalının bu taşınmazın satın alma hakkının bulunmadığını beyan ederek bu kısım için tapu iptali ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Yargılama sonunda mahkemece; taşınmazın malik sıfatıyla zilyetlik sıfatına haiz olunmaksızın davalı tarafça satın alınması nedeniyle davanın kabulü ile ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi 887 parsel sayılı taşınmazın ... Gayrimenkul Hizmetleri A.Ş. adına kayıtlı olan 9606/838459 payına karşılık gelen 96,06 m2"lik tapu kaydının iptali ile davacı ve dahili davacılar adına 1/5 oranında hisselerine ilave edilecek şekilde tapuya kayıt ve tesciline, davalı tarafından bu taşınmazın satın alınma işlemi haricinde Maliye Hazinesine ödenen 47,07 TL"nin davacılardan eşit oranda alınarak davalı ..."e verilmesine karar verilmiş, hüküm dahili davalı Hazine vekili ve davalı ...Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 6292 sayılı Kanundan kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde; 3116 sayılı Kanun uyarınca 1948 yılında kesinleşen orman kadastrosu ile 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 02/06/1987 tarihinde ilân edilen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması ile 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunla eklenen Ek-4. maddesi gereğince yapılıp 17/11/2012 ilâ 17/12/2012 tarihleri arasında ilân edilen kullanım kadastro çalışması bulunmaktadır.
1) Dahili davalı Hazinenin temyiz itirazları yönünden:
Çekişmeli 887 parsel sayılı taşınmaz dava tarihinden önce 31/10/2014 tarihinde dahili davalı Hazine tarafından davalıya satılmış olmakla dava tarihinde tapu maliki olmayan ve eldeki davada davalı sıfatı bulunmayan Hazinenin hükmü temyiz hakkının bulunmadığı anlaşılmakla dahili davalı Hazinenin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2) Davalı ...Ş. vekilinin temyiz itirazları yönünden;
31/08/1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanununun 2. maddesi gereğince, Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin değerlendirilmesi, yeni orman alanlarının oluşturulması, nakline karar verilen Devlet ormanları içinde veya bitişiğinde bulunan köyler halkının yerleştirilmesi ve orman köylülerinin kalkındırılmasının desteklenmesi ile Hazineye ait tarım arazilerinin satışına ilişkin usul ve esasların belirlenmesi amacıyla kabul edilerek 26.04.2012 gün ve 28275 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6292 sayılı Kanunun 7. maddesinin 1/a bendinde “Tapu ve kadastro veya imar mevzuatına göre ilgilileri adına oluşturulan ve tapuda halen kişiler adına kayıtlı olan taşınmazlardan Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine 2/A veya 2/B belirtmesi bulunan veya konulan taşınmazların tapu kayıtları bedel alınmaksızın geçerli kabul edilir ve tapu kütüklerindeki 2/A veya 2/B belirtmeleri terkin edilerek tescilleri aynen devam eder, aynı gerekçeyle bu nitelikteki taşınmazlar hakkında dava açılmaz, açılan davalardan vazgeçilir, açılan davalar sonucunda tapularının iptaliyle Hazine adına tesciline karar verilen, kesinleşen ve tapuda henüz infaz edilmeyen taşınmazlar hakkında da aynı şekilde işlem yapılır. Ancak bu kararlardan infaz edilerek tapuda Hazine adına tescil edilen taşınmazlar ise ilgilileri tarafından bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde idareye başvurulması hâlinde, bedelsiz olarak önceki kayıt maliklerine veya kanuni mirasçılarına iade edilir.” hükmü ile, 7/1-b maddesinde “Özel kanunları gereğince Devlet tarafından kişilere satılan, dağıtılan, trampa edilen, bedelli veya bedelsiz olarak devredilen veya iskânen verilen ya da özelleştirme suretiyle satılanlar ile hisseleri devredilen özel hukuk tüzel kişileri adına kayıtlı olan ancak daha sonra Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine 2/A veya 2/B belirtmesi konulan taşınmazların tapu kayıtları geçerli kabul edilir, aynı gerekçeyle bu nitelikteki taşınmazlar hakkında dava açılmaz, açılan davalardan vazgeçilir, açılan davalar sonucunda Hazine adına tescil edilenler ise, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde ilgilileri tarafından idareye başvurulması hâlinde önceki maliklerine veya kanuni ya da akdî haleflerine bedelsiz olarak iade edilir. Ancak, bu kişilerden taşınmazlarına karşılık daha önce yer verilenlere veya bedeli ödenenlere iade işlemi yapılmaz” hükmü düzenlenmiştir.
Bu yasal düzenlemeler ile tapu ve kadastro veya imar mevzuatına göre oluşan ve ilgilileri adına tapuya kaydedilen taşınmazlardan nitelik yitirdiği gerekçesiyle orman sınırı dışına çıkartılan taşınmazlar hakkında verilen tapu iptali ve tescil kararı kesinleşmiş ve infaz edilerek Hazine adına tescil edilmiş olan taşınmazlar, ilgililerinin 2 yıl içinde başvurusu halinde aynı maddenin dördüncü fıkrasındaki şartları taşımamaları halinde yalnızca önceki kayıt maliklerine veya kanunî mirasçılarına iade edilecektir. Şayet, iptaline karar verilip Hazine adına tapuya tescil edilen taşınmaz, özel kanunları gereğince Devlet tarafından kişilere satılan, dağıtılan, trampa edilen, bedelli veya bedelsiz olarak devredilen veya iskânen verilen ya da özelleştirme suretiyle satılanlar ile hisseleri devredilen özel hukuk tüzel kişileri adına oluşmuş tapu kayıtlarından ise, 6292 sayılı Kanunun 7/1-b maddesi uyarınca önceki maliklerine veya kanuni ya da akdî haleflerine bedelsiz olarak iade edilebilecektir.
6292 sayılı Kanunun uygulanma esas ve usullerini göstermek üzere çıkarılan 345 sayılı Milli Emlak Genel Tebliğinin 5. maddesinde "(1) 2/B alanları kullanıcılarının hak sahibi olabilmesi için;
a) Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 3402 sayılı Kanun hükümleri uyarınca düzenlenen güncelleme listeleri veya kadastro tutanaklarına göre oluşturulan ya da Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra 3402 sayılı Kanun hükümleri uyarınca düzenlenecek güncelleme listeleri veya kadastro tutanaklarına göre oluşturulacak tapu kütüklerinin beyanlar hanesinde isimlerinin yer alması ve bu kişilerin 31/12/2011 tarihinden önce kullanıcı ve/veya muhdesat sahibi olduklarının belirtilmesi,
(2) Kesinleşmiş mahkeme kararlarına göre 31/12/2011 tarihinden önce kullanıcı ve/veya muhdesat sahibi oldukları tapu kütüğünün beyanlar hanesinde belirtilenler de idarece tebliğ edilen satış bedelini itiraz ve dava konusu etmemeleri halinde hak sahibi olarak kabul edilecektir." hükümleri bulunmaktadır
Çekişme konusu 887 parsel sayılı taşınmaz hakkında düzenlenen kadastro tutanağında; 887 parselin 2003"ten beri ... tarafından, sınırlandırma ve ölçü krokisinde (A) harfi ile belirtilen 96,06 m2"lik verici istasyonu yapıldığını, kullanım ve muhtesatlara ait belirtmeler tutanağın beyanlar hanesinde gösterilmek sureti ile tarla vasfı ile Hazine adına 07.11.2012 tarihinde tespiti yapılmış, kadastro tespit tutanağı askı ilana çıkarılmış ve itiraz edilmediğinden 18/12/2012 tarihinde kesinleşmiştir ve taşınmaz Hazine adına tescil edilmiştir.
6292 sayılı Kanun uyarınca dava tarihinden önceki bir tarihte, kullanım kadastrosu sırasında hak sahibi oldukları belirlenen davacı gerçek kişiler ve davalı ...Ş"ye ( 25.07.2014 tarihinde) satılarak tapuya tescil edildiğine, kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazın beyanlar hanesindeki şerhe yönelik davanın dinlenebilmesi için davanın, 6292 sayılı Kanun uyarınca taşınmazın satış işleminden önceki bir tarihte ve Hazineye yöneltilerek açılması gerektiğine, taşınmazı satın alan kişi adına tapuya tescil edilip mülkiyet belirlendikten sonra, şahsi hak niteliğindeki şerhe yönelik olarak açılacak davaların dinlenme olanağı bulunmadığı dikkate alınarak davanın tümden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle, dahili davalı Hazinenin temyiz dilekçesinin REDDİNE,
2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle, davalı ...Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 20/02/2020 günü oy birliğiyle karar verildi.