20. Hukuk Dairesi 2018/2630 E. , 2018/4868 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı ... vekili Av. ... tarafından istenilmekle, tayin olunan .../06/2018 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden ve duruşma talebinde bulunan davacı ... vekili Av.... Oral ve davalı ... vekili Av. ... geldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, .../08/2014 havale tarihli dava dilekçesi ile davacı adına tapuda kayıtlı, Deliyunus köyü 871 parsel sayılı taşınmazın, ... tarafından açılan dava sonucunda, ... .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1999/... E. - 2002/466 K. sayılı kararı ile tapu kaydının iptaline ve ... niteliğiyle ... adına tesciline karar verildiğini, Türk Medenî Kanununun 1007. maddesinde, tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlardan Devletin sorumlu olduğunun düzenlendiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile ....000 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, daha sonra 04/09/2015 tarihli harçlandırılmış dilekçesi ile dava değerini 250.800,00 TL olarak ıslah etmiş, mahkemece, davanın kabulü ile 250.800,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmekle bozulmuştur.
Hükmüne uyulan Yargıtay .... Hukuk Dairesinin .../02/2017 gün ve 2016/12942 - 2017/1368 sayılı bozma kararı özetle; "Mahkemece davanın kabulü ile 250.800 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş ise de; hüküm dosya kapsamına uygun değildir.
Şöyle ki; 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesinde düzenlenen objektif (kusursuz) sorumluluk halinin varlığının kabulünde; tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararların karşılanması amacını güden Devletin tazmini sorumluğu; mülkiyetin sona erdiği veya mülkten yararlanma hakkına açık ve kesin müdahalenin gerçekleştiği; somut olayda, taşınmazın ... sınırı içinde kalması nedeniyle tapu kaydının iptaline dair verilen kararın kesinleştiği tarihte başlar. Bu durumda, taşınmazın makul ve gerçek değerinin saptanmasında dava tarihi değil, mülkiyet hakkına müdahalenin gerçekleştiği ve zararın doğumuna yol açan kararın kesinleştiği 14/09/2004 tarihi esas alınmalıdır.
Tazminat miktarı belirlenirken önemli olan bir diğer konu, tapusu iptal edilen taşınmazın niteliğinin tespiti olup, arazi niteliğindeki taşınmazlarda; başka deyişle tarım alanlarında net gelir esas alınarak, arsa niteliğindeki taşınmazlarda ise emsal karşılaştırması yapılarak tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu sahibinin oluşan gerçek zararı hesaplanır. Gerçek zarar ne kadarsa, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar
verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 05.03.2003 gün ve 2003/19-152 E. - 2003/125 K.; ....09.2010 gün ve 2010/14-386 E. - 2010/427 K.; 15.12.2010 gün ve 2010/13-618 E. - 2010/668 K. sayılı kararı). Somut olayda, imar planı dışında kalan taşınmazın arazi olarak değerlendirilmesi doğru ise de; halen % 45 eğimli, çalılık kaplı, içme suyu havzasında olması nedeniyle tarım yapılamayan yer olduğu halde, buğday, kavun gelirine göre ve tablodaki en yüksek verim seviyesi baz alınarak - üstelik tablo da getirtilip denetlenmeden- bu değer üzerinden de % 50 objektif değer artışı uygulanmak suretiyle değer biçen bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle karar verilmiş olması doğru değildir.
Bundan ayrı, dava dilekçesinde "şimdilik" kaydıyla ....000 TL değer gösterilerek kısmi dava açıldıktan sonra, 04/09/2015 tarihli harçlandırılmış ıslah dilekçesi ile dava değeri 250.800 TL olarak ıslah edilmiş, böylece alacağın saklı tutulan diğer bölümü ıslah yolu ile asıl davaya dahil edilmiştir. Ancak; hükmün kesinleştiği 14/09/2004 tarihi ile ıslah tarihi arasında TMK"nın 1007. maddeden kaynaklanan tazminat davaları için uygulanan 10 yıllık zamanaşımı süresi dolmuş ve ...; ıslah dilekçesine karşı süresinde zamanaşımı definde bulunmuştur. Bu durumda mahkemece, ilk dava değeri ile bağlı kalınarak karar verilmesi gerekirken, süresi geçtikten sonra yapılan ıslaha değer verilerek hüküm kurulmuş olması da doğru değildir.
O halde mahkemece, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda, net gelir yöntemine göre ve tapu iptaline ilişkin mahkeme kararının kesinleştiği tarih itibarıyla taşınmazda meydana gelen gerçek zarar miktarı belirlenmeli, değerlendirme tarihi olan tapu iptal kararının kesinleştiği 2004 yılına ait ürün maliyet ve verim cetvelleri de ilçe tarım müdürlüğünden getirtilerek raporu denetleme imkanı sağlanmalı ve ilk dava değeri ile bağlı kalınarak karar verilmelidir.
Kabule göre de; hükmün 3. bendinde Hazinenin harçtan muaf olduğu açıklandığı halde; .... bentde ıslah harcının davalı Hazineden alınmasına karar verilmiş olması isabetsizdir." şeklindedir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kısmen kabulü ile;
73.324,80 TL tazminatın dava tarihi olan .../08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesine göre açılan tazminat istemine ilişkindir.
Hükmüne uyulan bozma ilamına, kararın dayandığı gerekçeye ve arazi niteliğindeki taşınmaza net gelir yöntemine göre ve tapu iptal kararının kesinleştiği tarih esas alınarak değer biçilmesinde ve taşınmazın gerçek bedelinin TMK"nın 1007. maddesi gereğince davalı Hazineden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı ve davalı ... vekillerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre ....630,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren davalı Hazineye verilmesine, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden ve davacı temyiz harcını peşin yatırdığından harç alınmasına yer olmadığına .../06/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.