17. Ceza Dairesi 2020/6814 E. , 2020/4684 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Konut dokunulmazlığını ihlali, tehdit
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlali ve tehdit suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihlerine göre dosya görüşüldü:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Katılanlar ..., ...’nun beyanları ve kolluk memurlarınca düzenlenen tutanak içeriğine göre, konut dokunulmazlığının ihlali suçunun, 5237 sayılı TCK"nın 6. maddesine göre, gece sayılan zaman dilimi saat 21.30 sıralarında gerçekleştiğinin anlaşılması karşısında, sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nun 116/4. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Katılan ...’nun 08.08.2014 tarihinde sanığın ikametlerine geldiğini beyan etmesi, katılan ...’nun da beyanında 07.08.2014 tarihinde sanığın ikametlerine geldikten sonra tekrar ikametlerine geldiğinden bahsetmesi ayrıca katılan ...’nun 07.08.2014 tarihli konut dokunulmazlığının ihlali sonrası gece vaktinde saat 02.00 sıralarında yine tekrar ikametlerine geldiğini ve polis çağırdıklarını babası ve abisinin polis merkezine gittiğini, kendisinin bu olay sebebiyle ifadesi alınmadığını belirtmesi karşısında, sanığın 07.08.2014 tarihinde konut dokunulmazlığının ihlali suçunu gerçekleştirdikten sonra katılan ...’nun beyanına göre 08.08.2014 tarihinde gece vaktinde saat 02.00 sıraları sanığın bir kez daha geldiğini beyan ettiği olay sebebiyle gerçekleştirilen soruşturmanın durumu, dava açılıp açılmadığının araştırılması dava açılmışsa gerekiyorsa davaların birleştirilmesi hususları değerlendirilerek, ayrıca 08.08.2014 tarihinde sabah saat 08.30 sıraları sanığın, katılanların ikametine gittiği ve polisler tarafından yakalandığı olayda, ikamete girip girmediği konusunda oluşan tereddüt giderilerek, sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nun 43. maddesinin konut dokunulmazlığının ihlali suçu açısından uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
3-Mahkemenin sanığın eylemlerinin 5237 sayılı TCK"nun 106/1-1. cümle ve 116/1. maddeleri uyarınca tehdit ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarını oluşturduğuna yönelik kabulü karşısında; sanık hakkında tehdit ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından kamu davası açıldığı, her ne kadar sanığın konut dokunulmazlığının ihlali eylemi uzlaşma kapsamında olsa da, bu tarihte atılı 5237 sayılı TCK’nun 106. maddesinin 1. fıkrasının 1. cümlesinde düzenlenmiş olan tehdit suçunun uzlaşma kapsamında olmaması ve CMK’nun 253/3. fıkrasının ikinci cümlesi dikkate alındığında uzlaşma teklifinin yapılmadığının anlaşılması karşısında, hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 34. maddesi ile değişik CMK’nın 253/1. madde hükmü uyarınca TCK’nun 106. maddesinin 1. fıkrasının 1. cümlesinde düzenlenen tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alınmış olması nedeniyle somut olayda 5271 sayılı CMK’nın 253/3. madde ve fıkrasının ikinci cümlesinin uygulanma imkanının ortadan kalktığı, bu nedenle de sanık hakkında atılı tüm suçlara ilişkin 6763 sayılı Kanun"un 35. maddesi ile değişik CMK"nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanun"un 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
4-T.C. Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı iptal kararı ile TCK"nın 53. maddesindeki bazı düzenlemelerin iptal edilmiş olması nedeniyle bu karar doğrultusunda hükümler kurulmasında zorunluluk bulunması,
5-Sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nun 58. maddesinde düzenlenen tekerrür hükmü uygulanırken, esas alınan ilamda hapis cezasından çevrilen 500 TL adli para cezasının belirtilmesi yerine, hapis cezasından çevrilen adli para cezası ile doğrudan verilen adli para cezasının toplamının belirtilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ın temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından yeniden hükümler kurulurken 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının gözetilmesine, 03/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.