20. Hukuk Dairesi 2019/4519 E. , 2020/921 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili 01/09/2014 havale tarihli dava dilekçesinde; müvekkilinin ... ili ... ilçesi Yeni ... mahallesi 185 ada 21 parsel sayılı taşınmazda 9 nolu bağımsız bölümün maliki olduğu, bu bağımsız bölümün ortak alanında bulunan merdiven boşluğuna davalıların müdahale ettiği ve inşaat faaliyetine başladıkları, müdahale edilen alanın taşınmazın ortak alanı olduğu, diğer maliklerin rızası dışında hiçbir inşaat faaliyetinde bulunulamayacağı, bu durumun hem Kat Mülkiyeti Kanununa hem de İmar Kanununa aykırı olduğu, bu müdahalenin men"ini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece; her ne kadar davacı taraf davalının dükkanının kendilerine ait bağımsız bölüm bulunan ve Kat Mülkiyeti Kanununa tabi yer olan Yeni ... mahallesi 185 ada 21 parsel sayılı taşınmaza tecavüzünün olduğunu iddia ederek bu davayı açmış iseler de mahalinde yapılan keşif, alınan bilirkişi raporları dikkate alındığında dava konusu dükkanın 185 ada 21 parsel sayılı taşınmaz 9 nolu bağımsız bölüme veya ortak alanına tecavüz etmediği, aksine 185 ada 20 parsel sayılı taşınmaza tecavüzlü olduğu; bu taşınmazın ise davacıya ait olmadığı, dolayısıyla davacının bu davayı açmakta hukuki yararının olmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 11/12/2017 tarih 2017/7078 – 2017/10333 E.-K. sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmiştir.
Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle; “Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; Kat Mülkiyeti Kanunu açısından mimari projenin yerinde uygulanarak davacı vekilinin talebindeki müdahale edildiği iddia edilen alanın taşınmazın ortak alanı olup olmadığı açıklığa kavuşturulduktan sonra mimari projeye yönelik varsa ortak alanlara müdahalenin tespit edilerek buna göre hüküm kurulması gerekirken genel hükümlere dayalı farklı parselin tecavüz edildiği gerekçesiyle davanın reddi doğru olmayıp mahkemece dava konusu anataşınmaza ait tapu kaydı ve mimari proje celp edilerek davalıların davada husumet ehliyetine sahip olup olmadıkları da tespit edilerek ayrıca dosya içerisinde mevcut olan bilirkişi raporları arasındaki çelişkide giderilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.” gereğine değinilmiştir.
Bozma ilamına uyulduktan sonra yapılan yargılama sonucu mahkemece ... ili, ... ilçesi, ... mah., ... cad., 185 ada 21 parsel sayılı yerde bulunan ve davalılar tarafından asma kat yapılmak suretiyle 20/11/2018 havale tarihli ek raporda tespit edilen ortak alana müdahalenin önlenmesine, müdahalenin önlenmesi için davalılara 3 iş günü süre verilmesine karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava ortak alana yapılan müdahalenin men’i istemine ilişkindir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak davanın kabulüne karar verilmişse de bozma ilamının gerekleri yerine getirilmemiştir. Şöyle ki;
1- Mahkemece ortak alana müdahale edildiği ve bu nedenle de eski hale iadesi istenilen bağımsız bölümün numarası ve hangi ada parselde bulunduğunun belirlenmemiş bulunması,
2- Ortak alana müdahale edilerek genişletilen ve asma kat yapılan anataşınmazda davacının bağımsız bölüm maliki olup olmadığının belirlenerek davacının husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığının tespit edilmemiş olması,
3- Ortak alana müdahale edilerek genişletilen ve asma kat yapılan bağımsız bölümde davalının bağımsız bölüm maliki olup olmadığının belirlenerek, malik olmaması durumunda ise verilecek karar eski hale iadesi istenilen bağımsız bölümün malikinin hukukunu da etkileyeceğinden son tapu kayıtları getirtilerek bu kayıtlara göre bağımsız bölüm maliki olanların davaya dahil edilerek oluşacak sonuç doğrultusunda karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
4- Kabule göre de; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297/2. (1086 sayılı HUMK"nın 388. ve 389. maddeleri) maddesine göre; hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Bu hükmün gereği olarak davalının projeye aykırı olarak ortak alana ne şekilde müdahale ettiği ve ne yapılarak eski hale iadesi gerektiği konusunda infazda tereddüt yaratmayacak şekilde tek tek maddeler halinde açıkça belirtilmesi gerekirken infazda tereddüt yaratacak biçimde eksik inceleme ve yetersiz araştırmaya dayanan rapora itibarla karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 24/02/2020 günü oy birliğiyle karar verildi.