Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/2639
Karar No: 2015/3895
Karar Tarihi: 11.03.2015

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/2639 Esas 2015/3895 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2015/2639 E.  ,  2015/3895 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : KADİRLİ 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 24/04/2014
    NUMARASI : 2011/312-2014/310




    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili dilekçesinde; davacı birliğin hizmet sahası içinde bulunan 476 ve 697 nolu tarla vasfındaki parsellerin davalı tarafından ekilip biçilmek suretiyle kullanıldığını, bu parsellerde mısır, yerfıstığı, pamuk vs. ekiminin yapılmakta olduğunu, kullanılan bu parseller ve üzerindeki bitkilerin Sulama Birliğinde çalışan görevlilerce tespit edilip belgelendirildiğini, mesaha cetvellerinin düzenlenerek ilan yapıldığını, ayrıca müteaddit defalar birlik tarafından tahakkuk eden sulama borcuna müstenit ödeme emirleri düzenlenip gönderildiğini, davalı tarafından hiçbir itiraz sözkonusu olmayıp kesinleştiğini, davalının borcunu ödememesi üzerine davalı hakkında 9.514,94 TL alacak üzerinden icra takibi başlatıldığını ve borçlunun haksız itiraz ettiğini ileri sürerek, davalının takibe itirazının iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece; hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kısmen kabulü ile davalının takip dosyasında 5.835,00 TL asıl alacak ve 3.679,94 TL işlemiş faiz yönünden ferileri ile birlikte yapmş olduğu itirazın iptaline ve asıl alacak miktarı üzerinden hesap edilecek %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, davalının 1996,1998,1999,2000,2008 ve 2009 yıllarına ait tahakkuk edilen sulama borcunun ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
    HMK"nın 266 ve devamı maddeleri uyarınca hakim; çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Hakim, kendisinin sahip olmadığı özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişiye başvurur. Bu nedenle, bilirkişinin kendisinden sorulan husus hakkında, özel ve teknik bir bilgiye sahip olması, başka bir deyişle o konuda uzmanlaşmış olması gerekir.
    Hükme esas alınan rapor, dava konusu sulama borcu bedelinin tespiti yönünden Emekli Başkontrolör-Emekli Muhasebe Müdürü bilirkişiden alınmıştır. Söz konusu bilirkişi, dava konusu sulama borcu hesabı konusunda rapor hazırlamaya ehil ve yeterli olmadığından, söz konusu bilirkişinin raporuna dayanılarak hüküm tesisi mümkün değildir. Uzman bilirkişi tarafından, dava konusu bedelin denetime elverişli bir şekilde hesaplanması gerekir.
    Bu durumda mahkemece; yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilerek, dava dosyasının önceki bilirkişi dışında ve su tüketim hesabı konusunda uzman mühendis bir bilirkişiye verilerek, gerekirse keşif yapılarak ve tanık dinlenerek, davalı adına olan tapu kayıtları ve mesaha cetvelleri de incelenmek suretiyle, davaya konu parsellerin davalı tarafından kullanılıp kullanılmadığı, kullanılıyorsa hangi oranda kullanıldığı kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalı, dava konusu sulama borcu hakkında yürürlükte bulunan ilgili mevzuat hükümleri de dikkate alınarak, davacı tarafından istenebilecek bedelin hesaplattırılması suretiyle, denetime elverişli bir rapor alınarak, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, konusunda uzman olmayan bilirkişi raporuna dayanılarak, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı geretirmiştir.
    Bundan ayrı olarak , İİK. 67/2.maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının dava ederek haklı çıkması zorunludur. Borçlunun kötüniyetle itiraz etmiş olması yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı alacağın likit ve belli olması gerekir. Borçlu, yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve belli olduğunun kabulü gerekir. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir.
    Somut olayda alacağın likit ve belirli olmadığı, yargılamayı gerektirdiği, dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak davanın aydınlatılmış olmasına göre, icra inkar tazminatına hükmedilmemesi gerektiği anlaşılmaktadır. Mahkemece bu husus gözardı edilerek yazılı şekilde icra inkar tazminatına hükmedilmesi de usul ve yasaya aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi