22. Hukuk Dairesi 2017/10960 E. , 2018/4883 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVACI (BİRLEŞEN
DAVADA DAVALI) : ... ADINA VEKİLİ
AVUKAT ...
DAVALI (BİRLEŞEN
DAVADA DAVACI) : ... ADINA VEKİLİ
AVUKAT ...
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili davacının, beyaz eşya servis elemanı olarak çalıştığını, özellikle yaz aylarında olmak üzere fazla mesai yaptığını ancak çalışmasına rağmen davacıya fazla mesai ücretlerinin ödenmediğini, dini ve milli bayramlarda da çalıştığını, yıllık izinlerini kullanmadığını ve kullandırılmayan bu izinlerine karşılık ücretlerinin de ödenmediğini, iddia ederek iş bu yasal haklarının ödenmesi için işten ayrıldığını belirtmiş, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, resmi ve dini bayram çalışma ücreti alacaklarının yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalının Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacının kendisinin istifa ettiğini, bu dilekçe ile çalışma süresi içerisinde doğan tüm kanuni ve akdi haklarını aldığını beyan ettiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davalı dava açıldıktan sonra davacının haklı bir sebep olmadan istifa ettiği belirtilerek İskenderun İş Mahkemesi 2011/329 esas sayılı dosyası ile dava açarak, ihbar tazminatı ve sözleşme tazminatı talep etmiş, mahkemece bu davanın iş bu dava ile birleşmesine karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, kanuni süresi içinde taraflar vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshi ile buna bağlı olarak ihbar tazminatı konusunda uyuşmazlık mevcuttur.
Genel olarak iş sözleşmesini fesih hakkı, karşı tarafa yöneltilmesi gereken tek taraflı bir irade beyanı ile iş sözleşmesini derhal veya belirli bir sürenin geçmesiyle ortadan kaldırabilme yetkisi veren, bozucu yenilik doğuran bir haktır.
İşçinin haklı bir nedene dayanmadan ve bildirim öneli tanımaksızın iş sözleşmesini feshi, istifa olarak değerlendirilmelidir. İşçinin istifa dilekçesindeki iradesinin fesada uğratılması da sıkça karşılaşılan bir durumdur. İşverence tazminatların derhal ödenmesi ve benzeri baskılarla işçiden yazılı istifa dilekçesi vermesini talep etmesi ve işçinin buna uyması halinde, gerçek bir istifa iradesinden söz edilemez. Bu halde feshin işverence gerçekleştirildiği kabul edilmelidir.
Dosya içeriğinden, davacının 15.9.2010 tarihli ve “ şahsi gerekçelerimle kendi istek ve rızamla herhangi bir baskı olmadan 30.9.2010 tarihinde ayrılmak istiyorum.” şeklindeki el yazılı dilekçesi ile iş sözleşmesini feshettiği anlaşılmaktadır. Dava dilekçesinde ise, fazla mesai yaptığını ancak fazla mesai yapmasına rağmen fazla mesai ücretlerinin ödenmediğini, dini ve milli bayramlarda da çalıştığını, yıllık izinlerini kullanmadığını ve izinlerine karşılık ücretlerinin de ödenmediğini, yasal haklarının ödenmesi için işten ayrıldığını iddia etmiştir.
Somut olayda, davacı “şahsi gerekçelerimle” şeklindeki açıklama ile iş sözleşmesini feshetmiş olduğundan, fesih gerekçesi ile bağlı olduğu gözetilerek haklı sebebi kanıtlaması gerekmektedir. Fesih bildiriminde belirtilen “ şahsi gerekçe” ibaresinin eksik ya da hiç ödenmeyen işçilik alacaklarını durumunu kapsadığı düşünülemez. Diğer taraftan, istifa dilekçesinin iradesi fesada uğratılarak düzenlendiği de ispatlanamamıştır. Hal böyle olunca, açık fesih gerekçesi karşısında, mahkeme kararında ifade edilen ödenmeyen yıllık izin, fazla mesai ve işçilik alacakları bulunduğu gerekçesiyle feshin haklı olduğu kabul edilemez.
Açıklanan maddi ve hukuki olgular karşısında, davacının haklı bir neden olmaksızın iş akdini feshettiği anlaşıldığından, davalının birleşen dava ile talep etmiş olduğu ihbar tazminatı isteminin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde reddi yönünde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine 27.02.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
H.Y.D.