10. Hukuk Dairesi 2016/18841 E. , 2019/3166 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
KARAR
Dava hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacının, davalı işverenlere ait bahçelerde, 01.02.2000-30.09.2008 tarihleri arasında çalıştığının tespitini talep ettiği davada, Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; davacının 01/03/2000-31/10/2000 arası, 01/03/2001-31/10/2001 arası, 01/03/2002-31/10/2002 arası, 01/03/2003-31/10/2003 arası, 01/03/2004-31/10/2004 arası, 01/03/2005-31/10/2005 arası, 01/03/2006-31/10/2006 arası, 01/03/2007-31/10/2007 arası ve 01/03/2008 -30/09/2008 arası davalılara ait iş yerinde hizmet akdine dayalı olarak mevsimlik işçi olarak çalıştığının tespitine, fazlaya ilişkin talebinin reddine, davacının ... sicil nolu iş yeri tarafından çalışması bildirilen 25/09/2007-01/05/2008 arasındaki çakışan kayıtların infaz aşamasında kurum tarafından nazara alınmasına, karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasa’nın 79. maddesi ile 5510 sayılı Yasa’nın 86. maddesidir. Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
İnceleme konusu davada, davacının, davalılara ait hangi taşınmazlarda, ne iş yaptığı hususunda somut beyanı alınmalı, çalışma olgusunun hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde ispatlanabilmesi açısından, davacı ile davalılar arasındaki hizmet akdinin varlığı irdelenerek, varlığı halinde tapu kayıtlarına göre komşu parsel malikleri belirlenip dinlenmeli, ayrıca muhtar ve ihtiyar heyeti üyelerinin de, tanık olarak bilgi ve görgülerine başvurulmak suretiyle, davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınıp araştırma genişletilerek, toplanan kanıtlar değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerinin incelenmesinde, davacının 25.09.2007-01.05.2008 tarihleri arasında, dava dışı 1019670 sicil sayılı, ... ’e ait işverenlikte, tam gün üzerinde 217 gün sigortalı bildirimlerinin olduğu anlaşılmakla, Mahkemece anılan iş yerinden dinlenen bordro tanıklarının beyanlarına itibarla, ve anılan işveren tarafından davacı adına, düzenlenen işe giriş bildirgesindeki imzanın bilirkişi tarafından incelenmesi sonucunda, davacıya ait olmadığının belirtilmesinden dolayı, davacının dava dışı ... nezdinde kayden geçen çalışmalarının gerçek ve fiili bir çalışma olmadığı değerlendirilmiş ise de, uyuşmazlık konusu dönemle, dava dışı ... nezdinde geçen sigortalı çalışmalarının çakışması karşısında, dava dışı ... unvanlı işverenin, HMK 124. madde kapsamında katılımı sağlanıp, anılan iş yerine husumet yöneltilmelidir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 08.04.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.