9. Hukuk Dairesi 2014/28845 E. , 2016/1900 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, sendikal tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A)Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalıya ait işyerinde 01.12.2010 tarihinden itibaren ramayöz bölümünde makinacı olarak çalışmaya başladığını, çalışma süresinde işine gerekli özeni gösteren bir çalışan olduğunu, aylık net 1.575,00 TL ücret aldığını, ücretinin SGK"ya eksik bildirildiğini, kendisi ve diğer sendika üyesi işçilerin işyerinde sendikal faaliyet yürütmeleri, sendikaya üye olmaları ve işten çıkarma tehditlerine rağmen sendika üyeliğinden istifa etmemeleri nedeniyle ayrımcılığa ve işsiz bırakılma tehdidine maruz kaldıklarını, davalı işveren yetkilisinin tüm işçileri işten çıkarmakla tehdit ettiğini, davalı işveren yetkililerinin sendika üyesi olduğundan şüphe ettikleri işçileri notere götürerek sendika üyeliğinden istifa ettirdiklerini, davalıya ait işyerinde sendikalı - sendikasız işçi ayrımı yapılarak sendika üyesi işçilere zam verilmediğini, sendika üyesi işçilerin elden ödenmesi gereken ücretlerinin de ödenmediğini beyan ederek, 10.000,00 TL sendikal tazminatın işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının mümkün olmadığını, açılan davanın dava şartı yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesi gerektiğini, firma nezdinde davacıya sendikal ayrımcılık yapıldığı iddiasının doğru olmadığını, iddiaların gerçeği yansıtmaktan uzak, soyut, haksız ve asılsız iddialar olduğunu, hiçbir çalışana karşı sendikal ayrımcılık yapılmadığını, sendikal faaliyetleri engelleyici herhangi bir girişimde bulunulmadığını, işyerinde sendikaya üye olması nedeni ile tek bir işçinin iş akdinin dahi feshedilmediğini, iş akdine ve iş kurallarına uygun olarak çalışan hiçbir işçinin iş akdine hiçbir şekilde son verilmediği gibi işyerinde sendikal faaliyetleri önlemeye yönelik herhangi bir eylemde de bulunulmadığını beyan ederek, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlara dayanılarak, işyerinde sendikal ayrımcılık uygulandığı iddia edilmiş ise de, iddianın somut olarak ispatlanamadığı, işverenin sendikal faaliyet ilgili işçilere bilgi vermesinden sonra bazı işçilerin kişisel tercihleri kapsamında sendika üyeliğinden istifa ettikleri, istifa kararını verirken de sendikal faaliyet nedeni ile işyerinin kapanabileceği ve kendilerininde işsiz kalacağı kaygısı taşıdıkları, ancak bu kaygının oluşmasında işverenin tehdit veya yönlendirmesinin varlığının ispatlanamadığı, tanık olarak dinlenen sendikalı işçilerin dahi somut bir baskı ve ayrımcılığı açıklanmadığı, kişisel ve sübjektif değerlendirmeler nedeniyle ayrımcılık yapıldığı yönündeki beyanların sendikal nedenlerle baskı baskıyı kanıtlamaya yeterli olmadığı, fazla çalışma ve randıman kartı uygulamaları nedeniyle ücret yönünden de sendika üyelerinin aleyhine bir uygulama yapılmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı vekili yasal süresi içinde temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Davacının sendikal tazminat isteminin yasal dayanağı, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş sözleşmesi Kanunu’nun 25. Maddesidir. Maddeye göre;
Madde 25 – (1) İşçilerin işe alınmaları; belli bir sendikaya girmeleri veya girmemeleri, belli bir sendikadaki üyeliği sürdürmeleri veya üyelikten çekilmeleri veya herhangi bir sendikaya üye olmaları veya olmamaları şartına bağlı tutulamaz.
(2) İşveren, bir sendikaya üye olan işçilerle sendika üyesi olmayan işçiler veya ayrı sendikalara üye olan işçiler arasında, çalışma şartları veya çalıştırmaya son verilmesi bakımından herhangi bir ayrım yapamaz. Ücret, ikramiye, prim ve paraya ilişkin sosyal yardım konularında toplu iş sözleşmesi hükümleri saklıdır.
(3) İşçiler, sendikaya üye olmaları veya olmamaları, iş saatleri dışında veya işverenin izni ile iş saatleri içinde işçi kuruluşlarının faaliyetlerine katılmaları veya sendikal faaliyette bulunmalarından dolayı işten çıkarılamaz veya farklı işleme tabi tutulamaz.
(4) İşverenin fesih dışında yukarıdaki fıkralara aykırı hareket etmesi hâlinde işçinin bir yıllık ücret tutarından az olmamak üzere sendikal tazminata hükmedilir.
Dosya kapsamındaki bilgi, belge ve tanık beyanlarından davacı ve diğer çalışanların Teksif sendikasına üyelik işlemlerini yapmalarının ardından sendika ile davalı işverenin 2013 yılı Mart ayında görüşme yaptığı, bu görüşmenin akabinde şirket yetkilisinin 19.04.2013 tarihinde yaptığı toplantıda “ sendika yüzünden fabrikayı kapatıyorum” şeklinde beyanda bulunduğu, bunun üzerine 19-22-24-25.04.2013 ve devamı günlerde sendikaya üye işçilerin bazılarının iş saatleri içerisinde davalı işverence noter masrafları karşılanmak üzere sendika üyeliğinden istifa ettirildikleri anlaşılmıştır.
Mahkemece sendikal ayrımcılık uygulandığının somut şekilde ortaya konulamadığı gerekçesi ile sendikal tazminat talebi reddedilmiş ise de; yapılan araştırma yetersizdir.
Mahkemece yapılacak iş; davacıya ait iş yeri özlük dosyası, Teksif sendikası ile gerekli yazışmaların yapılarak işçilerin üyelik bilgilerini gösterir belgelerin ve ayrıca sendikaya üye olan ve olmayan işçilere farklı oranlarda zam yapılıp yapılmadığının tayini için banka kayıtlarının getirtilerek değerlendirmeye tabi tutulmalıdır.
Mahkemece eksik araştırma ile yazılı şekilde talebin reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.