9. Hukuk Dairesi 2014/29360 E. , 2016/1935 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; davacının 23.07.2007-30.09.2013 tarihleri arasında davalı bankada çalıştığını,müvekkilinin emeklilik nedeniyle iş akdini haklı olarak feshettiğini ileri sürerek,kıdem tazminatı ve yıllık ücretli izin alacağını istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili cevabında özetle; davacının ... Bostancı E-5 Şubesinde yeni işe başlamak için davalı bankadan ayrıldığını, davacının gerçekte istifa olan iradesini saklayarak hakkın kötüye kullanılması kapsamında bir fesih sebebi yarattığını,davacının kullandığı izin belgelerinin incelenmesinde görüleceği üzere 14 gün fazladan izin kullandığını, bu nedenle 2.473,00 TL lik kesintinin haklı ve hukuka uygun olduğunu savunarak,davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece toplanan deliller,tanık beyanları,bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde;davacının davalı işverene ait işyerinde 23.07.2007-30.09.2013 tarihleri arasında toplam 6 yıl 2 ay 7 gün, en son aylık 5.300,00 TL brüt ücretle çalışmış olduğu, Kadıköy SGM den alındığı anlaşılan yazıda davacının 16 yıllık sigorta süresi ve 3929 prim ödeme gün sayısının bulunduğu her ne kadar davalı işverenlikçe davacının iş sözleşmesinin bu amaçla feshinin başka bir yerde çalışmaya başlamış olması nedeniyle hakkın kötüye kullanılma niteliğinde olduğu savunulmuş ise de, davacının yasanın aramış olduğu şartları taşıdığı anlaşılmakla, kıdem tazminatına talep hakkının bulunduğu,davacı taraf haketmediği halde fazla izin kullandırıldığı iddiası ile 2.473,00 TL yıllık ücretli izin parasının haksız yere kendisinden tahsil edildiğini iddia ettiği,ancak davacının ilk 5 yıl için 15 günden 75 gün, son bir yıl için 20 gün olmak üzere toplam 95 gün yıllık ücretli izin hakkının bulunduğu, kullanılan izin gün sayısının 89 gün olduğu, kullanmadığı 6 günlük yıllık izin hakkının bulunduğu, bu haliyle fazla izin kullandığı gerekçesi ile davalı banka tarafından kendisinden tahsil edilen 2.473,00 TL nin haksız tahsil edildiği kabulü ile kıdem tazminatı ve izin alacağının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Taraflar arasında uyuşmazlık, işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait ücretlere hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununun 59 uncu maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır.
Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir. Taraflar arasında noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, davacının 23.07.2007-30.09.2013 tarihleri arasında davalı bankada çalıştığı ihtilaf konusu olmayıp davacının hizmet süresi 6 yıl 2 ay 7 gündür.Bilirkişi raporunda davacının 10.12.2010-01.05.2011 tarihleri arasında 4 ay 21 gün ücretsiz doğum izni kullandığı ve bu sürenin kıdem tazminatı ve yıllık ücretli izin ücreti hesabında dikkate alınamayacağı belirtilerek davacının 6 yıl 2 ay 7 gün olan hizmet süresinden ücretsiz izin süresi olan 4 ay 21 gün düşülerek davacının hizmet süresi 5 yıl 9 ay 26 gün olarak hesap edilmiş ve kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti bu süre göz önüne alınarak hesap edilmiştir.
Aynı şekilde bilirkişi raporunda davacının hizmet süresi boyunca 5 senelik izin hakkı bulunduğu,senelik 14 gün hesabı ile 70 günlük izin hakkı bulunduğu,davacıya 89 gün izin hakkı kullandırıldığı,davacının 19 gün fazladan izin kullandığının hesaplandığı, davacının yıllık izin hakkı bulunmadığı ve davacıdan tahsil edilen 2.473,00 TL nin davacının fazladan kullandığı tespit edilen 14 günlük izne ait olduğunun görüldüğünden hesaplama yapılmamıştır.
Mahkemece bilirkişi raporunun aksine hizmet süresi 6 yıl 2 ay 7 gün olarak kabul edilerek,resen kıdem ve yıllık ücretli izin alacağı hesap edilerek hüküm kurulmuştur.
4857 Sayılı İş Kanunu"nun 74.maddesinde analık halinde çalışma ve süt izni hakkı düzenlenmiş olup; ücretli yasal izin hakkı maddenin birinci paragrafında doğumdan önce sekiz ve doğumdan sonra sekiz olmak üzere toplam onaltı haftalık süredir.Çoğul gebelik halinde doğumdan önce çalıştırılmayacak sekiz haftalık süreye iki hafta süre eklenir.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 74.maddesinin beşinci paragrafında ise “İsteği halinde kadın işçiye ,onaltı haftalık sürenin tamamlanmasından sonra veya çoğul gebelik halinde onsekiz haftalık süreden sonra altı aya kadar ücretsiz izin verilir.Bu süre ,yıllık ücretli izin hakkının hesabında dikkate alınmaz.
Dosya içesinde bulunan belgelerden davacının 09.08.2010-28.11.2010 tarihleri arasında yasal doğum izin hakkı olarak 112 gün, 24.11.2010-06.12.2010 tarihleri arasında 11 gün,07.12.2010-09.12.2010 arası 3 gün yıllık ücretli izin hakkını kullandığı ve 10.12.2010-01.05.2011 tarihleri arasında 143 gün kendi isteği ile ücretsiz izne ayrıldığı görülmektedir.
Mahkemece dosyada bulunan bilirkişi raporuna itibarla,davacının kullanmış olduğu ücretsiz izin süresinin hizmet süresinden düşülerek kıdem tazminatı ve yıllık ücretli izin alacağı hakkında karar verilmesi gerekirken hatalı değerledirme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 26/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.