Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/1879
Karar No: 2015/4055
Karar Tarihi: 12.03.2015

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/1879 Esas 2015/4055 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2015/1879 E.  ,  2015/4055 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İSTANBUL 12. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 26/12/2013
    NUMARASI : 1997/916-2013/661


    Taraflar arasındaki vasiyetnamenin iptali-tenkis davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 21.10.2014 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; temyiz eden davacı asil M.. K.. ile vekili Av.S.. Y.. geldi. Aleyhine temyiz olunan davalılardan M.. I.. mirasçıları A.. A.., I.. I.., B.. I.. I.. ve A.. K.. vekili Av. İ.. O.. ile Milli Eğitim Bakanlığı vekili Av. G.. T.. geldi. Diğerleri gelmedi. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra nevakısın giderilmesi bakımından dosya mahalline geri çevrilmiş, bu kez yeniden gelmekle; belli gün ve saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili, dava dilekçesinde; murisin, noterde resmi bir vasiyetname düzenleyerek, davalılara muayyen mal vasiyetinde bulunduğunu, davalı kurumların böyle bir bağışı kabul etme yetkilerinin olup olmadığının araştırılması gerektiğini ileri sürerek; vasiyetnamenin iptaline, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekilleri cevap dilekçelerinde; ayrı ayrı, davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.
    Mahkemece; iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; vasiyetnamenin tek taraflı ölüme bağlı bir tasarruf olduğu, lehine vasiyetname düzenlenen kişi veya kurumların bu vasiyetin geçerli olması için kabul yetkisinin bulunmasına gerek olmadığından; davacının, vasiyetnamenin iptali yönündeki isteminin yerinde olmadığı; murisin, kamu yararı olmayan kazandırmalarında davacının tasarruf nisabını aşmadığı; kamu yararına yapılan kazandırmalar bakımından ise, davacı lehine tenkis koşulları gerçekleşmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili süresinde temyiz etmiştir.
    Dava; vasiyetnamenin iptali ve tenkis istemlerine ilişkindir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle mahkemece vasiyetnamenin iptali talebi ile murisin kamu yararı olmayan kazandırmalarında davacının tenkis talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiş olmasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    Davacı vekilinin, kamu yararına yapılan kazandırmalar açısından temyiz itirazlarına gelince;
    Tenkis davası, TMK"nun 560-562 maddelerinde düzenlenen, mirasbırakanın saklı payları zedeleyen gerek ölüme bağlı ve gerekse sağlararası kazandırmalarının kural olarak saklı paylarının karşılığını alamayan mirasçılar tarafından mirasbırakanın tasarruf edebileceği sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu davalardandır. Bu yönüyle bakıldığında, tenkis davası, Miras Hukukuna özgü bir iptal davası olarak kabul edilmelidir. (G.Antalya, Miras Hukuku, İstanbul, 2003, s.305). Tenkis, açıkladığımız sebeplerle saklı payın yaptırımıdır (H.Hatemi, Miras Hukuku, İstanbul, 2004, s.23).
    Tenkis, saklı pay tamamlanıncaya kadar, önce ölüme bağlı tasarruflardan, bu yetmezse, en yeni tarihlisinden en eskisine doğru geriye gidilmek üzere sağlararası kazandırmalardan yapılır (TMK.md.570).
    Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi için, kazandırma konusu tereke ile kazandırma dışı terekenin tümü ile bilinmesi gerekir. Bunun için, tereke ile ilgili bütün kayıt ve belgeler dosyaya getirtilmelidir. Murisin, temlik dışı taşınmazların tapu kayıtları ve diğer belgeleri mahkemece re"sen tespit edilir (Yargıtay 2.HD.23.06.2005, 8487-9834).
    Mirasbırakanın, saklı payı zedeleyip zedelemediği "net tereke" üzerinden hesaplanır. Net tereke ise, terekenin aktifinden terekenin pasifin indirilmesi ile bulunur. Terekenin aktifi; mirasbırakanın ölüm tarihinde bırakmış olduğu malvarlığı ile denkleştirmeye ve tenkise tabi olarak yaptığı kazandırmalardır. Terekenin aktifini, temlik edilenler ile temlik dışı bırakılanlar oluşturmaktadır. Temlik edilenler ve temlik dışı olan taşınmazların mirasbırakanın ölüm tarihindeki değerine göre hesaplanır.
    Saklı paya elatmanın doğru olarak belirlenmesi için temlik konusu olmayan, mirasbırakana ait her türlü mal varlığı değerinin saptanması gerekir. Bunun için taşınmazın bulunduğu yerde keşif yapılması zorunludur(Yargıtay, 2.HD,15.11.2001, 14464-15834).
    Terekenin pasifini, TMK"nın 507/2.maddesinde açıklandığı gibi, mirasbırakanın borçları, cenaze giderleri, terekenin mühürlenmesi ve yazım giderleri, mirasbırakan ile birlikte yaşayan ve onun tarafından bakılan kimselerin üç aylık geçim giderleri terekeden indirilir.
    Net tereke, bu şekilde tespit edildikten sonra; davacıların, net tereke üzerinden miras payı bulunur ve daha sonra saklı payları belirlenir. Ölüme bağlı tasarruflar (vasiyetnameler) mutlak tenkisine tabi tasarruflardır.
    Bu durumda, davanın, TMK"nun 565.maddesi gereğince, tenkis hükümlerine göre incelenmesi gerekir. Tenkisde, tasarrufa konu malın paylaşımı yönünden araştırma yapmak için sabit tenkis oranı belirlenmelidir.
    Sabit tenkis oranı, 11.11.1994 gün ve 4/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile "tasarrufun tümünün değeri ile davalılara yapılan fazla teberru arasında kurulan orandır". Sabit tenkis oranı ile el atılan saklı payın, tasarrufun değerine oranı ile bunun her davalıya yapılan tasarruf tutarları yönünden ayrı ayrı belirlenmesi gerekir.
    Yukarıda yapılan açıklamalardan sonra, somut olaya gelince; mahkemece bilgisine başvurulan bilirkişi tarafından düzenlenen 06.02.2012 tarihli raporda, kamu yararına olan kazandırmalar açısından murisin tasarruf nisabını aştığı, murisin temlik dışı terekesinin bulunmadığı açıklanarak sabit tenkis oranı hesaplanmıştır. Mahkemece, kamu yararına yapılan kazandırmalar bakımından davacı lehine tenkis koşullarının gerçekleşmediği gerekçesiyle, davacının bu yöndeki isteminin de yerinde olmadığı vurgulanmıştır.
    TMK 570. maddesinde "tenkiste sıra" düzenlenmiş olup, buna göre: "Tenkis, saklı pay tamamlanıncaya kadar, önce ölüme bağlı tasarruflardan; bu yetmezse en yeni tarihlisinden en eskisine doğru geriye gidilmek üzere sağlararası kazandırmalardan yapılır.
    Kamu tüzel kişileri ile kamuya yararlı dernek ve vakıflara yapılan ölüme bağlı tasarruflar ve sağlararası kazandırmalar en son sırada tenkis edilir." hükmünü amirdir.
    Tüm vasiyetnameler mutlak tenkise tabidir. Dosyadaki delillerden, miras bırakanın terekesindeki tüm malların vasiyetnameye konu olup, diğer yasal mirasçılar ile üçüncü kişi konumundaki kurum ve kurulaşlara temlik edildiği anlaşılmaktadır.
    Hal böyle olunca, temlik dışı terekede mal bulunmayıp, davacıya terekeden hiç bir miras payı mal bırakılmadığına göre, mahkemece; kamu yararına yapılan kazandırmalar yönünden yukarıda anlatılanlar ışığında inceleme yapılarak ve tenkiste sıra gözetilmek suretiyle davacının tenkis talebinin kabulü gerekirken, yersiz gerekçelerle yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacı taraf için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 1.100 TL vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacı tarafa verilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi