3. Hukuk Dairesi 2014/22300 E. , 2015/4095 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : TAVŞANLI 2. ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/03/2014
NUMARASI : 2014/94-2014/192
Taraflar arasındaki nafaka davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dava dilekçesinde ; tarafların boşandıklarını, müvekkili için en son aylık 150 TL. yoksulluk nafakasına, müşterek çocuk için aylık 125 TL. iştirak nafakasına hükmedildiğini, davacının ev hanımı olup, herhangi bir işte çalışmadığını, herhangi bir yerden maddi gelirinin olmadığını, davalının maddi durumunun iyi olduğunu, günün ekonomik koşulları, aradan geçen zaman ve paranın alım gücü karşısında hükmedilen nafakanın müvekkilinin ihtiyaçlarını karşılamakta yetersiz kaldığını beyanla müvekkili için hükmedilen nafakanın aylık 300 TL. ye, müşterek çocuk için takdir edilen iştirak nafakasının aylık 225 TL.ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesi ile, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile; Mahkememizin 2008/408 Esas 2009/262 Karar sayılı ilamı ile dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere müşterek çocuk yararına takdir edilen nafakanın aylık 25 TL artırılarak aylık 150 TL"ye yükseltilmesine, davalıdan alınarak velayeten davacı anneye ödenmesine, fazla istemin reddine, Davacının nafaka artırım talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tedbir nafakasının artırım talebine ilişkindir.
TMK’nun 195. maddesi uyarınca, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi halinde eşler ayrı ayrı veya birlikte hâkimin müdahalesini isteyebilirler. Hâkim, gerektiği takdirde eşlerden birinin istemi üzerine Kanunda öngörülen önlemleri alır. Aynı yasanın 197. maddesine göre de; eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir.
Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hâkim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır.
Tedbir nafakasında eşlerin birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katkıda bulunmaları gerekir (TMK Md. 186/son).
Hakim, eşlerin birlikte yaşarken sürdürdükleri hayat seviyesini ayrı yaşamaları halinde de korunması gerektiğini gözetmelidir.
Türk Medeni Kanunu"nun 327/1. maddesinde; çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin anne ve baba tarafından karşılanacağı hükme bağlanmıştır. Aynı yasanın 328. maddesi hükmü gereğince ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler. Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir.(TMK. nun 329/1. maddesi)
1-) Mahkemece, davalının ayrıntılı sosyal ve ekonomik durum araştırması yapılıp tüm gelir ve mal varlığı tesbit edilerek, hakkaniyet durumu da nazara alınarak nafaka miktarı tesbit edilip karar verilmesi gerekirken davalının işyeri kayıtları maaş bodrosu celbolunmaksızın , salt beyana dayalı düzenlenen sosyo ekonomik durum tutanağına dayalı olarak eksik incelemeye dayalı davacı yönünden red , müşterek çoçuk yönünden verilen kısmen kabule yönelik hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir .
2-)Somut olayda; açılan dava tedbir nafakasının artırılması istemine ilişkin olup , yerel mahkemece davanın iştirak ve yoksulluk nafakasının artırılması davası olarak nitelendirilmesi , oluş ve kabule göre de ; davacı H.. U.. yönünden yoksulluk nafakasının artırılması davası olarak nitelenen davanın davacı yönünden reddi , müşterek çocuk yönünden kısmen kabulü nedeniyle davalı lehine vekalet ücreti takdiri usul ve yasaya aykırıdır .
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.