20. Hukuk Dairesi 2018/3269 E. , 2018/5064 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davada ... . Asliye Hukuk ve ... . Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
... . Sulh Hukuk Mahkemesince, taraflar arasındaki anlaşmazlığın yazılı veya sözlü kira ilişkisi ve sözleşmesine dayanmadığı, bu nedenle dava konusu anlaşmazlığın ecrimisil alacağı olabileceği, anlaşmazlığın asliye hukuk mahkemesinin görevinde bulunduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur.
... . Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından ise, Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 05/12/2013 gün ve 2013/15897 Esas - 2013/16393 Karar, 12/11/2013 gün ve 2013/11783 Esas - 2013/15207 Karar, 26/12/2013 gün ve 2013/16417 Esas - 2013/17333 Karar sayılı ilamlarında kira ilişkisi ispat edilmediği takdirde, uyuşmazlığın meni müdahale ve ecrimisil hükümleri çerçevesinde çözüme kavuşturulması gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilemeyeceğine dikkat çekilmiştir. Yine aynı Dairenin 10/12/2013 gün ve 2013/4546 Esas – 2013/16574 Karar sayılı kararında, meni müdahale ve ecrimisil istemli açılan davada, kira ilişkisinin ortaya çıkması halinde, davanın meni müdahale ve ecrimisil çerçevesinde incelenerek esastan karar verilmesi, görevsizlik kararı verilemeyeceği açıklanmıştır.
Yargıtay ilamlarından da anlaşıldığı üzere, kira sözleşmesinin varlığı iddia edilerek açılan davada, kira ilişkisi ispat edilmediği takdirde esastan karar verilmesi gerekecek, görevsizlik kararı verilemeyecektir. Dava dilekçesi itibarı ile dava, kira ilişkisinden kaynaklanan kira alacağına yönelik itirazın iptali istemi olduğundan, bu davaya bakma görevinin sulh hukuk mahkemelerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK"nın 4/1. maddesi gereğince sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; kiralanan taşınmazların, 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilâmsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalara bakmakla görevlidir.
Somut olayda, davacı vekili müvekkilinin ... ili, ... ilçesi, ... kasabası 200 ada 4 nolu parselde kayıtlı taşınmazda bulunan mesken niteliğindeki taşınmazı satın aldığı 06/02/2006 tarihinden beri aylık 150,00 TL"ye davalıya kiraya verdiğini, ... Noterliğinin 26/02/2014 tarih ... yevmiye nolu ihtarnamesi ile davalıdan kira alacaklarını talep ederek davalı kiracıyı temerrüde düşürdüğünü, ihtarnameye rağmen kira alacaklarını davalı tarafın ödemediğini ve ... . İcra Müdürlüğünün 2014/9036 Esas sayılı takip dosya ile icra takipi başlattıldığını, davalı tarafın ödeme emrine karşı kira ilişkisini reddetmeyerek hiçbir kira borcunun olmadığını beyan ederek borca itiraz ettiğini ve icra takibini durdurduğunu, itirazın tamamen soyut içerikli ve haksız olduğunu, icra takibinde takip talebinde gösterilen 14.500,00TL asıl alacak ve 5.635,33 TL takip tarihine kadar işleyen faiz talep edildiğini fakat fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla icra takibine 9.000,00 TL asıl alacak ve 190,00TL işlemiş faiz üzerinden devam edilmesine ve talep edilen miktarın %20"sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dosya kapsamından ... . Sulh Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sırasında 11/06/2015 tarihli celsede davacının " dava konusu yerle ilgili yazılı kira sözleşmesi yoktur, zira bu yer anneme aitti ve ortaklığın giderilmesi davası açıldı ve ihale sonucunda ben satın aldım daha önce annem vardı annemden sonra bu kişi oturuyordu, daha sonra kendisine çıkmasını söyledik ama çıkmadı bu nedenle dava açmak zorunda kaldığını " beyan ettiğine göre taraflar arasında kira sözleşmesi ve kira ilişkisi bulunmadığının anlaşılmasına göre, uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK"nın 21 ve 22. maddeleri gereğince; ... . Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 02/07/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.