3. Hukuk Dairesi 2014/17934 E. , 2015/4191 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ÖDEMİŞ 2. ASLİYE (AİLE) HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/07/2014
NUMARASI : 2013/687-2014/426
Taraflar arasındaki iştirak nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, tarafların gayriresmi evliliklerinden doğan müşterek çocuklarının doğduğundan beri davacının yanında olduğunu, tüm ihtiyaçlarının davacı tarafından karşılandığını, davalının ekonomik durumunun iyi olmasına rağmen çocukların ihtiyaçları ile ilgilenmediğini belirterek, her bir müşterek çocuk için 400,00 TL olmak üzere toplam 800,00 TL iştirak nafakasının yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili;davalının 24.01.2012 tarihinde trafik kazası geçirdiğini, felçli kaldığını, Ödemiş Devlet Hastanesinin sağlık kurulu raporunda özür durumuna göre tüm vücut fonksiyon kaybı oranının %97 olduğunu, tüm ihtiyaçlarını bayan kuaförü olan eşinin karşıladığını,üzerine kayıtlı aracın eşinin ağabeyi tarafından davalının sık sık doktora götürülmesi için alındığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; TMK"na göre eşlerin çocukların bakımına katılması gerektiği belirtilmiş ise de, sağlık kurulu raporlarına göre, davalının % 96 oranında özürlü olduğu, hatta mesane kontrolünün bulunmadığı, altına bez bağlandığı, çalışma beden gücüne sahip olmadığı, herhangi bir gelirinin de bulunmadığı, eşinin yardımıyla geçimini sağladığı, bu sebeple iştirak nafakasından sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı, ayrıca davalının başka biri ile evli olduğu, bu evlilikten de çocuğunun bulunduğu, davalının şuan ki eşine ve çocuğuna bakabilecek durumda dahi olmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, iştirak nafakası talebine ilişkindir.
Türk Medeni Kanunu"nun 327/1.maddesinde; çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin anne ve baba tarafından karşılanacağı hükme bağlanmıştır. Aynı yasanın 328/1.maddesi hükmü gereğince ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir. (TMK.nun 329/1. maddesi)
Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur. (TMK. nun 330/1. maddesi)
Somut olayda; yapılan ekonomik sosyal durum araştırmalarında davacının ev hanımı olup gelirinin olmadığı,davalının felçli olup çalışamaz durumda olduğu anlaşılmıştır. Ancak dosyanın incelenmesinden davalı hakkında yaptırılan sosyal ekonomik durum araştırmalarının yetersiz olduğu anlaşılmaktadır.
Davalı tarafça İzmir Valiliği İl Özel İdaresi aleyhinde maddi-manevi tazminat davası açıldığı bildirilmiş, ancak mahkemece davanın sonucu araştırılmadan hüküm kurulmuştur.
Ayrıca, her ne kadar SGK Başkanlığından davalının maaş alıp almadığı sorulup, SGK Başkanlığının 16/04/2014 tarihli yazısında davalıya herhangi bir maluliyet aylığı bağlanmadığı bildirilmiş ise de, davacı vekilinin 16/12/2014 havale tarihli dilekçesinde dava sırasında davalıya SGK dan emekli maaşı bağlandığı bildirilmiştir.
O halde mahkemece, SGK Başkanlığına yazı yazılarak davalıya maluliyet aylığı bağlanıp bağlanmadığının sorulması,davalı tarafça İzmir Valiliği İl Özel İdaresi aleyhinde açılan maddi-manevi tazminat davasının neticesinin araştırılarak davalının gelirinin tam ve sağlıklı olarak tespit edilip, sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ve değerlendirme ile karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.