3. Hukuk Dairesi 2014/17939 E. , 2015/4192 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : KONYA 2. AİLE MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/06/2014
NUMARASI : 2013/760-2014/509
Taraflar arasındaki iştirak-tedbir nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili,tarafların Konya 3. Aile Mahkemesinin 2011/103 E. 2012/94 K. sayılı ilamı ile boşandıklarını, tarafların boşandıklarında 31/01/2012 tarihli protokol yaptıklarını, protokolün 5. Maddesinde tarafların müşterek çocukları İnci ve Elif"in eğitim süreçleri içerisinde eğitim giderlerinin davalı baba tarafından karşılanacağının kararlaştırıldığı ve taraf vekillerince de imza altına alındığını, protokolün ilam niteliğini kazandığını, müşterek çocuk İnci"nin kolej de öğrenci olduğunu ve yıllık 10,557.00 T.L eğitim gideri olduğunu ayrıca dershane giderlerinin olduğunu, davalının gelir durumunun çok iyi olduğunu ancak çocuğun eğitim giderlerine yardımcı olmadığını, bu nedenle müşterek çocuk İnci için aylık 1.250,00 T.L. tedbir ve iştirak nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili,iddiaların doğru olmadığını, davalının bilgisi dışında çocuğun koleje kaydının yapıldığını, önceki okulundaki bütün eğitim giderlerinin davalı tarafından karşılandığını, diğer çocuk Elif için aylık 1.000,00 TL. yardım nafakası ödediğini, müşterek çocuk İnci"nin koleje kaydının yapılmasının ihtiyari bir durum olup devlet okullarında okuma imkanı olduğunu ve bu tercihin mali yükünün kendine tahmil edilmemesi gerektiğini, bu nedenlerle davacının davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile birlikte, tarafların müşterek çocuğu İnci için dava tarihinden itibaren aylık 650,00 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, iştirak nafakası talebine ilişkindir.
Türk Medeni Kanunu"nun 327/1.maddesinde; çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin anne ve baba tarafından karşılanacağı hükme bağlanmıştır. Aynı yasanın 328/1.maddesi hükmü gereğince ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir. (TMK.nun 329/1. maddesi)
Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur. (TMK. nun 330/1. maddesi)
Somut olayda, dosyadaki bilgi ve belgelerden tarafların 31.01.2012 tarihinde TMK nun 166/3 maddesi gereğince boşandıkları,müşterek çocuk İnci"nin velayetinin davacı anneye verildiği,davacının öğretim görevlisi olup aylık 4.332,00 TL gelirinin olduğu, aracı ve bir dairesinin olduğu,800,00 TL kira ödediği,davalının öğretim görevlisi olup aylık ortalama 7.500,00 TL gelirinin olduğu, kendine ait evde ikamet ettiği,aracının olduğu anlaşılmaktadır.
Boşanma davasında taraflar arasında düzenlenen protokolün 5.maddesinde İnci"nin öğrencilik sürecinde tüm eğitim masraflarının davalı baba tarafından karşılanacağının belirtildiği anlaşılmıştır. Aslolan sözleşmeye bağlılık ilkesidir.İnci"nin 8. sınıf öğrencisi olup,kollejde öğrenim gördüğü,okulun yıllık ücretin 10.557,00 TL olduğu,ayrıca 1.800,00 TL dersane giderinin olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyacı ve nafaka yükümlüsünün (davalı babanın) gelir durumu nazara alındığında, takdir olunan iştirak nafakası miktarı az olup, TMK.4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bir nafaka takdir edilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı görülmüş , bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.